Gazze Savaşı’ndan sonra Filistinli grupların Suriye’deki konumu
Yaklaşık yirmi kadar Filistinli grup Suriye’de faaliyet gösteriyor. Bunların bir kısmı siyasi ve askeri oluşum iken bir kısmı sadece siyasi oluşumlar.
Yaklaşık yirmi kadar Filistinli grup Suriye’de faaliyet gösteriyor. Bunların bir kısmı siyasi ve askeri oluşum iken bir kısmı sadece siyasi oluşumlar.
Lübnan’daki 88.000’den fazla Suriyeli mülteci ailenin, Birleşmiş Milletler’in 2024’ten itibaren Lübnan’daki mültecilere yönelik desteği azaltma kararından etkilenmesi bekleniyor.
Kudüs Gücü’nün aylar önce bölgedeki müttefikleri için ortak bir operasyon odası kurulduğunu duyurmasından önce İsrail ve İranlı milisler arasında Suriye’nin güneyindeki karşılıklı bombardımanlar gerçekleşti
Rusya’nın Suriye’ye askeri müdahalesinin üzerinden sekiz yıl geçti. Son dönemde Ukrayna savaşıyla meşguliyeti nedeniyle Rusya’nın dış politikasında köklü bir dönüşüm yaşandı. Bu durum, Rusya’nın büyük nüfuz sahibi olduğu Suriye’deki pek çok konuya da yansıdı.
6 Şubat 2023’te Suriye’yi vuran yıkıcı deprem felaketi, Ürdün Kralı II. Abdullah’ın 2021’de açıkladığı ilk normalleşme girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından bazı Arap ülkelerinin rejimle ilişkileri normalleştirme amacıyla ikinci bir girişim başlatmalarının insani bir gerekçesini oluşturdu.
Suriye’nin güneyindeki protestolar ve kıyı bölgelerindeki bariz hoşnutsuzluğun devam etmesine rağmen Suriye rejimi hükümeti, başta sübvansiyonların kaldırılması politikası olmak üzere ekonomik durumu iyileştirmeye yönelik herhangi bir önlem almadı.
Arap ülkeleri ve Türkiye’nin takip ettiği normalleşme adımlarından sonra rejimin İslam İşbirliği Teşkilatına yeniden üye olmasının önünde büyük bir engel yok. Ancak sembolik de olsa hâlâ bu dönüşün önünde bir engel var.
22 Eylül 2023 tarihinde New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun toplantılarının yanı sıra garantör devletler olan Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanlarının katıldığı Astana sürecinin toplantısı gerçekleştirildi. 2016 yılında başlayan Astana sürecinde ikinci defa burada toplantı yapılıyor.
Deyrizor’da SDG’nin kontrolündeki bölgelerde yaşanan protestolar ve istikrarsızlık durumunun sebepleri ve talepler çeşitlilik gösteriyor. Ancak bunların çoğu doğrudan veya dolaylı olarak yerel yönetimin durumu ve bu bölgeleri yönetmek için kullanılan mekanizmalarla ilgili.
Aktörlerin çıkarlarına göre Suriye rejimine bağlı Humus’taki askeri okulun mezuniyet törenine yapılan saldırıdan iki taraf çıkar sağlıyor. Bu saldırının SİHA’lar ile yapıldığı doğru ise bunu gerçekleştirebilecek çok sayıda dış güç var. Ancak bu, zayıf bir ihtimal. Çünkü bu aktörler için böyle bir eylemin gerçekleştirilmesinde bir fayda görünmüyor.
Suriye’nin doğusundaki Deyrezor, Haseke ve Rakka’da ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon, Rusya, İran ve Türkiye’ye ait 167 askeri bölge bulunuyor. Bu yayılma, dış aktörlerin bu bölgelerdeki güvenlik ve askeri saha üzerindeki etkisinin boyutunu göstermektedir.
Göçü tetikleyen faktörler Suriye genelinde devam etmektedir. Bazı bölgelerde yaşayan Suriyeliler, kendilerini ülkeyi terk etmeye iten daha güçlü koşullara maruz kalmaktadır. Bu kişiler yolculuklarının içerdiği büyük risklere rağmen ülkede dışında gitmenin farklı yollarını buluyorlar.