Heyet Tahrir el Şam'a Karşı Yapılan Gösteriler Nereye Doğru Gidiyor?
Mar 26, 2024 302

Heyet Tahrir el Şam'a Karşı Yapılan Gösteriler Nereye Doğru Gidiyor?

Font Size

Suriye'nin kuzeybatısında muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde muhalefetin saflarında benzeri görülmemiş bir iç krize neden olan ittifak ajanları sorununun ardından 25 Şubat 2024'ten beri Heyet Tahrir el Şam'a karşı devam eden halk gösterileri yaşanmakta ve bu, ittifakın kurulduğu günden bu yana elde ettiği kazanımları tehdit etmektedir.   

Gösterilerin halihazırdaki dinamikleri, farklı grupların etkileşime girmesi hasebiyle Heyet Tahrir el Şam'a karşı daha önce yapılan protestolardan farklı görünmektedir. Gösterilere bir yandan çoğunlukla bağımsız sivil aktivistler katılım gösterirken, diğer yandan Hizbut Tahrir, Heyet Tahrir el Şam'a karşı protestolarını yeniden başlatma fırsatı bulmuştur. Ayrıca gösterilere Heyet Tahrir el Şam karşıtı grupların yanı sıra, liderlerinin ve yakınlarının hapishanelerde ihlallere maruz kalması nedeniyle yönetimden memnun olmayan bazı Heyet Tahrir el Şam tugaylarının üyeleri de katılım göstermiştir.   

Protestolar, her kesimden göstericinin taleplerinin arttığını göstermektedir. El Culani'nin komisyon liderliğinden istifa etmesi, Kamu Güvenliği Teşkilatı'nın dağıtılması ve ihlallerden sorumlu olanların yargılanması yönünde çağrıda bulunmaktadırlar. Buna paralel olarak El Culani'nin protestoları kontrol altına almak ve göstericilerin öfkesini alevlendirebilecek olan artan iç krizi kontrol altına almak için başlattığı bir girişim bulunmaktadır. Aktivistler, medya mensupları, yerel kanaat önderleri ve askeri liderlerle toplantılar düzenleyerek taleplerine yanıt vereceğine dair söz vermiş, tehditkar bir dil kullanarak kırmızı çizgilerin aşılmasına müsade etmeyeceğini, Heyet Tahrir el Şam'ın olaylara yaklaşım şeklini değiştirmek istediğini ifade etmiştir.   

El Culani'nin, büyük taleplerde bulunan halk protestolarıyla başa çıkma konusundaki imkanlarını genişletebilmek için askeri kanattaki krizi geçici olarak kontrol altına almaya çalışması mümkündür. Bu durum, istifa etmesini, Kamu Güvenliği Teşkilatı'nı dağıtmasını veya Kurtuluş Hükûmeti bünyesinde yeniden kurmasını, bölgeyi ve bölgede yaşayanları açıkça temsil eden yeni bir Şura Konseyi'ni seçerek İdlib'deki mevcut iktidarı değiştirmesini gerektirmektedir.   

Protestoların ivme kaybetmesi, Heyet Tahrir el Şam'ın alabileceği pratik önlemler ve gerçekçi reformlara bağlı olabilir. Ancak bu reformlar -göründüğü kadarıyla- hala askeri kanattaki krizin geçici olarak kontrol altına alınmasıyla sınırlıdır. Bu bağlamda başta Ebu Maria el Kahtani olmak üzere tutuklanan askeri grupların liderlerinin çoğunu görevden alınmış, Kurtuluş Hükûmeti Adalet Bakanlığına genel af çıkarma talimatı verilmiş, tüm şehit ailelerine ve devlet çalışanlarına maddi yardım sağlanmıştır.   

Bu açıdan protesto krizi kırılgan görünmekte ve pek çok kesim tarafından açıkça desteklenmemektedir. Protestoların devam etmesi ve artması, her ne kadar bu seçenekten şimdiye kadar kaçınılmış olsa da, El Culani'yi ve bazı örgüt liderlerini şiddet kullanımını kademeli ve sınırlı olarak denemeye itebilir. Ayrıca, protestolar genişleyip şiddet içeren bir özellik kazanmadığı sürece, yönetimin istifa etmesi, Kamu Güvenliği Teşkilatı'nın feshedilmesi veya bölgeye yeni bir yönetim atanması için seçim yapılması seçenekleri de şu anda dışarıda tutulmaktadır. Bu da onu, Devrim Muhafızlarına benzer şekilde kendi güvenlik gücünü oluşturmanın yanı sıra, Heyet Tahrir el Şam'ın kuruluşu sırasında Haşim El Şeyh'i (Ebu Cabir) Heyet Tahrir el Şam'ın lideri olarak atayışında olduğu gibi perde arkasından sürdürülecek bir liderlik senaryosunu hazırlamaya, Kurtuluş Hükûmeti'nde Kamu Güveliği Teşkilatı'nı, denetimi sağlanarak İçişleri Bakanlığı'na bağlamaya zorlayabilir.   

Genel olarak karmaşık dinamikler, İdlib'deki mevcut protestoların askeri, siyasi ve toplumsal boyutları olduğunu göstermektedir ve şiddetle karşı karşıya kalınması halinde özellikle güvenlik ve istikrar açısından bölgenin geleceğini de büyük ölçüde etkileyecektir. Tamamen kontrol altına alınması da, Heyet Tahrir el Şam'ın yönetim kadrolarında resmi bir değişikliğe, yapısında ve içindeki güç dengesinde fiili bir değişikliğe yol açabilecektir.