Özerk Yönetim'in Suriyelilerin Irak'tan sınır dışı edilmesi kararını istismar etmesinin ardında ne var?
PKK'nın Suriye kolu Demokratik Birlik Partisi (PYD) Özerk Yönetimi, 17 Nisan 2024'te resmi bir açıklama yaparak ikamet şartlarını ihlal eden yabancıları kovuşturmaya ve tutuklamaya yönelik Irak hükûmetinin kararının ardından, Irak'tan sınır dışı edilen ilk Suriyeli grubun geldiğini duyurdu. Ayıca sınır dışı edilenlerin Suriye rejiminin kontrolündeki bölgelerden gelen Suriyeliler olduğunu ve Irak'tan giriş yapmalarının ardından o bölgelere nakledeceklerini belitti.
Özerk Yönetim'in bu açıklaması, Irak hükûmetinin gözaltına alınan Suriyeli mültecilere yönelik henüz bir sınır dışı işlemi gerçekleştirmemesine rağmen geldi. Irak hükûmeti, benzer sınır dışı işlemleri için genellikle mültecileri hava yoluyla Şam Uluslararası Havalimanı'na gönderirken, son dönemde SDG kontrolündeki bölgelere herhangi bir sınır dışı işleminin yapıldığına ilişkin bir açıklama da yapmadı. Sınır dışı işlemi için kara yolunu kullanmaları halinde bu işlemlerin, rejim güçleri ve Irak güçlerinin kontrolündeki “Bukemal-Rabia” sınır kapısından yapılması beklenmektedir. Öte yandan Özerk Yönetim, son açıklamasında, Irak hükûmetiyle koordineli olarak Iraklı ailelerin El-Havl kampından Irak'a nakledilmesi gibi sınır dışı veya nakil operasyonlarına benzer sözde nakillerle ilgili medyada herhangi bir görüntüye yer vermedi.
Özerk Yönetim'in, yaklaşık bir aydır yürüttüğü sınır dışı operasyonlarına yönelik olarak, kontrolü altındaki bölgelere girmek isteyen tüm Suriyelilere dayattığı gurbetçi yabancı kartlarının olmaması bahanesiyle yıllardır Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolündeki bölgelerde ikamet eden yerinden edilmiş Suriyelilerin, rejimin veya muhaliflerin kontrolündeki bölgelere sınır dışı edilme operasyonlarının üzerini örtmek amacıyla yapmış olduğu açıklamasının yanıltıcı olduğu ve Irak Federal Hükûmeti ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin muhalif Suriyeli mültecilerle ilgili kararlarını istismar etmeyi amaçladığı anlaşılmaktadır.
Özerk Yönetim Mart 2024'te, Haseke'deki gurbetçi yabancıların kartlarını kontrol etmek için kapsamlı kampanyalar başlatmış, kendi kontrolü altındaki bölgelerde ikamet eden ancak orada doğmamış çok sayıda Suriye vatandaşı kişi ve aileyi sınır dışı etmiştir. Teyit edilen vakalara göre, Kamışlı kırsalındaki Umm El-Fursan köyünde ikamet eden Albu Hamad aşiretinden birkaç aile, Halep'in güney kırsalındaki Hanaser bölgesine sınır dışı edilmiştir. Teyit edilmeyen vakalara göre ise her ne kadar gurbetçi yabancı kartıyla ilgili Özerk Yönetim yasalarını ihlal ettikleri düşünülmese de Haseke dışındaki SDG kontrolündeki bölgelerden gelip Haseke'de yaşayan Rakka ve Deyrizor'dan gelen aileler de sınır dışı edilmiştir.
Dolayısıyla Özerk Yönetim'in, Suriyelilerin Irak'tan sınır dışı edilme kararlarını, genellikle çeşitli yöntemlerle ve bahanelerle aralıklarla gerçekleştirdiği sınır dışı operasyonlarını artırma fırsatı olarak gördüğü söylenebilir. Bu bağlamda, Deyrizor halkının, Haseke'den bir kefil olmadan Haseke'ye girişi veya orada ikamet etmesini engellemiş, IŞİD'le ilişkili oldukları suçlamalarında bulunmuş, Arap unsurların varlığını azaltmak veya en azından artmasını engellemek için çoğunlukla Haseke'de yoğunlaşan bölgelerde askeri nokta ve alanlar oluşturmak üzere binalara el koymuştur. Özellikle Demokratik Birlik Partisi ve PKK taraftarlarının büyük çoğunluğu, Fırat Barajı'nın inşa edildiği dönemde toprakları sular altında kalan Rakka halkının Haseke'deki varlığını, onlarca yıl önce Haseke'de kendilerine tarım arazileri ve konutlar verilmiş olsa da hâlâ kabul etmemektedirler.