Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde angajman kurallarını değiştirmeye çalışıyor


Nisan 2022'nin başından bu yana Türk kuvvetleri, kuzeydoğu Suriye'de PKK ve Suriye Demokratik Güçlerine karşı SİHA’lar aracılığıyla hava saldırıları düzenliyor. Bununla eşzamanlı olarak Soçi Mutabakatı (2019) kapsamında yürütülen Türkiye-Rusya ortak devriyelerinin sayısında bir düşüş yaşanıyor. Daha önce ayda 5 ortak devriye düzenlenirken şu an sadece 3 devriye düzenleniyor.

Rusya da Türkiye'nin Soçi Mutabakatı (2019) kapsamındaki taahhütlerini azaltmasına, İdlib'teki çeşitli noktalara hava ve füze saldırıları düzenleyerek yanıt verdi. Ancak silahlı muhalif gruplar ve Türk kuvvetleri Cevrin üssüne yönelik hızlı bir şekilde topçu ve füze saldırısı ile karşılık verdi. Görünen o ki Türkiye, 2021 ortalarından bu yana PKK'nın faaliyetlerini azaltma kabiliyeti önemli ölçüde azalmış olan Rusya'nın herhangi bir askeri baskısına karşı hazırlıklı olmaya çalışıyor .

Şunu söylemek mümkün; Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda benzeri görülmemiş şekilde sürekli askeri hareketliliği tırmandırarak Rusya ve ABD'nin tepkisini ölçmeye çalışıyor aynı zamanda Suriye'nin kuzeyindeki angajman kurallarını değiştirme ihtimalini test etmek istiyor. Yani Türkiye, izleme ve uygulama araçlarında daha büyük bir role sahip olmak amacıyla ortak çalışma mekanizmasını yeniden tanımlamak için askeri güç kullanmaya çalışıyor.

Türkiye, Soçi Mutabakatına (2018) ek bir madde ekleterek yeni bir mutabakata varmak için 2018-2020 yılları arasında askeri güç kullanan Rusya'nın İdlib'te kullandığı yöntemi taklit etmeye çalışıyor gibi görünüyor.

Türkiye, Suriye'deki ortak işbirliğinin doğasını yeniden tanımlayarak ve SDG'nin Batı ve Rus desteğine olan dayanağını zayıflatarak, Rusya'nın Ukrayna ile meşgul olmasından ve Nisan ayı başlarında ABD ile stratejik mekanizmanın başlatılmasından yararlanmaya çalışıyor.

Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'deki operasyonları angajman kurallarında bir değişikliğe yol açmasa bile PKK ve SDG’nin kadro ve kaynaklarını tüketiyor. Bu da Suriye ile arabulucu rolü üstlenen Rusya ile SDG arasındaki güvenin sarsılmasına katkıda bulunabilir. Ayrıca Rusya ile koordinasyon mekanizmalarını etkilemeyecek yollarla farklı askeri gücü kullanabilir.