Suriye Rejimi Neden Gönüllü Orduya Dönüşmeye Çalışıyor?
Eki 01, 2024 104

Suriye Rejimi Neden Gönüllü Orduya Dönüşmeye Çalışıyor?

Font Size

Suriye Rejimi 2023 yılı sonlarında, Savunma Bakanlığı tarafından düzenlenen sözleşmeler aracılığıyla gönüllülere silahlı kuvvetlere katılma çağrısında bulunmuştur. Sonuncusu Eylül ayında teşvik şartı olmak kaydıyla 2024 yılında en az iki kez gönüllü askere alma ilanı yayınlanmıştır. Zorunlu ve yedek askerik hizmetini kaçırmış olanların başvuru yapmasına olanak sağlamakla birlikte başvuru yapanların 32 yaşını doldurmuş olması zorunlu olup, ilk sözleşmenin süresi 5 yıl, ikincisi ise 10 yıl olarak belirlenmiş ve yalnızca bir kez yenilenme imkanı tanınmıştır.

Rejim, zorunlu askere alınanları ve yalnızca vatana hizmet etmek üzere görevlendirilenleri hedeflemesinin ardından ilk kez silahlı kuvvetler kontenjanını doldurmak için gönüllüleri hedef almıştır. Gönüllü güçlerin durumunun ve kötüye gidişinin açığa çıkmasıyla 2011 yılında başlayan sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra, 2023 yılının ortalarından itibaren seferberlik durumunu ele alan, vatana hizmet etmekle mükellef olanların işlediği tüm cezaların affedilmesi, muhalifler de dahil olmak üzere ülke içinde ve dışında firar edenlerin cezalarının affedilmesi gibi. birçok karar yayınlamıştır.

Rejim güçlerinin sahip olduğu insan kaynakları 3 gruba ayrılmaktadır: Subay, astsubay ve er olan gönüllüler, askerlik hizmetine subay, astsubay ve er olarak katılan erkek askerler, 18 yaşını doldurup görevlendirilen ve akademik veya sosyal nedenlerden dolayı askerlik hizmetini erteleyen tüm Suriye vatandaşları, zorunlu askerlik hizmetini yerine getiren ve resmi bildirimde bulunulması halinde yedek askerlik hizmetine atanacak olanlar arasında yer alan herkes.

Süveyda ve Dera gibi kontrolü altındaki bölgelerde zorunlu askerlik görevinin yerine getirilmemesinin ve insan kaynakları da dahil olmak üzere ülkenin topraklarının üçte birinden fazlasının rejimin kontrolü dışında olmasının yanı sıra, 18 yaş üstü Suriyeli gençlerin göç etmesi ve mültecilerin geri dönme korkusu nedeniyle askerlikten kaçılmaya devam edilmesiyle, zorunlu olarak askere alınan grupların, artık rejim güçlerine insan gücü sağlamak için dayandığı ana kaynağı oluşturmadığı açıktır.

Öte yandan rejim, kendi güçlerine insan kaynağı sağlamak için hâlâ yedek asker gruplarına dayanmaktadır. 2023 yılının sonlarından bu yana, yedek askerlik hizmet süresinin, okullaşma oranlarına göre artan veya azalan üç aşamada ayarlanması imkanını korumakla birlikte, şuan olduğu gibi açık olmaması ve 1 Temmuz 2024'ten itibaren başlayıp 2026 yılı başında sona erecek şekilde 3 aşamaya yayılmış bir zaman planına göre belirlemek için yedek askerlik hizmetini kısıtlamanın yanı sıra, kadrosundaki askerlerin görevlendirilmelerini yeniden şekillendirmeye ve dileyenleri gönüllü kategorisine entegre etmeye çalışmaktadır.

Yedek askerlik hizmeti, yasaların belirsizliği ve genel oluşu nedeniyle belirsizliklerle doludur. Örneğin 2007 tarih ve 30 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 17. maddesine göre “birinci sıra yedek askerlik hizmetinin süresi 5 yıldır. Yedek personel, yedek askerlik hizmetine atandığı tarihten itibaren bu hattın süresini tamamlayana veya yasal yaşı geçene kadar bu kapsama girer.” Yani yedek askerlik hizmetine alınan kişi, önceden 38 olan ve 2024'te 42 olan muafiyet yaşına gelinceye kadar devam edebilir.

Aslında rejimin son zamanlarda gönüllü askerlere daha fazla dayanma girişiminin nedeni, sadece zorunlu askerlik grupları aracılığıyla kaynaklarını tamamlayamaması ve yedek askerlik gruplarının askere alınma sorunu haline gelmesi değil, askerlik hizmetini yapması gerekenlerin başka seçeneklerinin de olmasıdır. Rusya ve İran, rejimin sunduğundan daha geniş güvenlik imkanı ve mali ayrıcalıklar karşılığında kendilerine bağlı milisler için gönüllü askerlik sözleşmeleri yoluyla bu kişileri yanlarına çekmeye çalışmaktadır. Örneğin Hama'daki 47. Tugay, İran milislerinin askere alındığı en büyük merkezlerinden biridir. Sunduğu resmi sözleşme, askerlik hizmetini tamamlamasının ardından gönüllü askerleri elinde tutmamanın yanı sıra, askerlik hizmetini yalnızca bir buçuk yıl boyunca yerine getirmesi karşılığında zorunlu askerlik hizmetinden tamamen muaf olmayı da içermektedir. Ayrıca Rusya için çalışan Suriyeli bir şirket olan “Koruma ve Güvenlik Görevlileri için Özel Görevler” şirketi, rahat çalışma ortamı, güvenlik kartı karşılığında petrol tesislerinde güvenlik görevlisi olarak iş olanağı sağlanacağını, zorunlu askerlik hizmetini yapmayanların durumunun düzenleneceğini duyurmaktadır. Genel olarak rejimin, güçlerini gönüllü bir orduya dönüştürerek ulaşmaya çalıştığı çeşitli hedefler vardır. Bunların en önemlileri şunlardır:

Askerlik hizmeti yıllarının geçmesiyle disiplinin azalması açısından yedek asker grupları haline gelen zorunlu askerlik yükünden kurtulmak ki bu da bu askerleri, gönüllü  askerlik sözleşmeleri ya da zorunlu askerlik hizmetiyle yeniden tanımlama ya da görevden alıp değiştirme ihtiyacını doğurmaktadır.

Donanımlı savaşçılara duyulan ihtiyaç. Bölünmeler, firarlar ve emeklilikler nedeniyle, çatışmaların devam ettiği yıllarında acemi askerlerin performansları iyi değildi ve bu da operasyonlara ve askeri görevlerdeki başarısızlıklara yansımıştır. Suriye'deki istikrarsızlık ve çatışma durumunun önümüzdeki yıllarda da devam etmesi, askeri sistemin yalnızca rakamlara değil, profesyonel savaşçılara dayanması gerektiği anlamına gelmektedir.

Zorunlu askerlik hizmetine alınanlara yönelik kısıtlama. Bu gruptaki askerlerin iki seçeneği vardır: Ya yedek askerlik hizmeti hariç olmak üzere 5 yıl askerlik yapmak ya da yedek askerlik hizmetinin iptal edildiği gönüllü sözleşmelerle 10 yıl askerlik yapmaktır ki bu da özellikle de rejimin daha önce 2021'de yedekleri askere alma tehdidinde bulunduğundan beri bu kesim üzerindeki baskıyı artırmaktadır.

Dolayısıyla rejimin bu kesimi ister yasal yollarla, ister 42 yaşını doldurup zorunlu askerlik hizmetini yapmayanların mallarına el koyarak zorlama ve kuşatma şeklinde çok çeşitli yöntemleri bulunmaktadır.

Bütçe üzerindeki baskının azaltılması. Kaynak eksikliği, rejimi zorunlu askerlik gruplarına ilişkin harcamaları yeniden değerlendirmeye itmektedir. Gönüllü askerlik sözleşmeleri mali açıdan ve istihdam açısından açık yedek askerlik sistemiyle devam etmekten daha iyi olabilir.

Askerlik ve güvenlik kurumlarına gönüllü askerlik sözleşmeleri yoluyla geçiş yapılarak kamu sektöründe istihdama alternatif sağlanması. Rejim, benzeri görülmemiş işsizlik baskısı ve istihdam eksikliği nedeniyle kamu sektöründe tutumlu bir istihdam politikası izlemekte ve bu da sektörde büyük iş kaybına yol açmaktadır.

Sonuç olarak rejim, askere alım sisteminin yeniden yapılandırılması, güçlerinin 2011'den sonra yaşadığı ağır kan kaybını telafi etmek için gönüllü bir orduya dönüştürme girişimi ve askerlik yapmama ve askerlikten kaçma krizinin çözümü konusunda katkı sağlayacağını ummaktadır. Ancak bu konudaki çabalar, bu dönüşümün eski ve yeni gönüllü askerler arasında yaratacağı rekabet ve hoşnutsuzluğun yanı sıra, mesleki personeli hazırlama ve görevlendirme konusundaki ekonomik yeteneğinin azalması, altyapısını ve eğitiminin sağlanması ve kendisi ile hedef kitle arasındaki güven eksikliği nedeniyle planın uygulanmasında ilerleme kaydetmeyi garanti edememesi gibi birçok engelle karşı karşıyadır.