PYD Olağandışı Siyasi ve Sistematik Değişiklikler Gerçekleştiriyor
Eki 09, 2024 1084

PYD Olağandışı Siyasi ve Sistematik Değişiklikler Gerçekleştiriyor

Font Size

Demokratik Birlik Partisi (PYD) 21 Eylül 2024'te, kuruluşunun 21. yıl dönümünde iki gün süren onuncu kongresini gerçekleştirmiştir. Bu kongre, 2011 yılından bu yana gerçekleştirilen altıncı kongredir.

Partinin bu kongresi, çoğunlukla partinin başkanlığı, siyasi programı, dahili sistemi, konumları veya iç ve dış acil durumlar konularında değişiklik yapılması ihtiyacıyla bağlantılı olağanüstü bir kongreydi. Ancak kongre sırasındaki değişiklikler, 2022 yılı ortasında düzenlenen dokuzuncu kongrede ve diğer birçok kongrede olduğu gibi genellikle eş başkanlık konusuyla sınırlı kalmıştır. Onuncu kongrede partinin genel kurulunu etkileyen sistemsel değişiklikler gerçekleştirilmiş, iç tüzük ve siyasi program yeniden düzenlenmiştir. Bazı maddelerin isimlerinin ve bazı cümlelerin değiştirilmesi ve diğerlerinin yeniden düzenlenmesi dahil olmak üzere çoğu madde değiştirilmiştir.

Parti, "Hep Birlikte Komutan Apo'nun Özgürlüğünü Kazanmak İçin" sloganıyla yola çıkarak, PKK ve yönetiminin benimsediği “demokratik ulus felsefesi” doğrultusunda çalışma kararlılığını yineleyen nihai açıklamasını yaparak ve Kürt sorununun çözümünü “Kürdistan Ulusal Kongresi”nin yapılması için bir başlangıç ​​olarak görerek PKK ile bağını korumuştur. Bu durum, partinin öz yönetim projesinin Suriye ulusal meselesinin değil, Kürt meselesinin ve PKK'nın ulusal projesinin bir parçası olduğunu doğrulamaktadır.

Kongrenin düzenlenmesi, PKK'nın Kuzey Irak'ta yaşadığı baskı ve tehdidin arttığı bir döneme denk gelmiştir. Türkiye'nin askeri operasyonları devam etmektedir ve bölgede geniş çaplı bir kara konuşlandırması gerçekletirmiştir. Bu konuşlanmanın Suriye'ye ulaşması ya da en azından PYD'nin projesini orada izole etmesi ihtimali de bulunmaktadır. Kongre aynı zamanda özerk yönetimin, parti projesine meşru bir kılıf olması planlanan belediye seçimlerini düzenleyememesinin ardından gelmiştir. Bu gelişmeler, içerde özellikle Arap bileşenin bir kesimiyle yaşanan çatışma nedeniyle Deyrizor'da partinin yönetim projesini pazarlama konusunda devam eden acziyetin, Deyrizor'da özerk yönetime bağlı askeri ve sivil konseylerin dağılması ve İran ile Suriye rejiminin bu gerçekliği güvenlik ve sosyal açıdan bölgeye nüfuz etmek için kullanmasının gölgesinde gerçekleşmiştir.  Buna göre kongre, parti için çeşitli hedefleri gerçekleştirmek üzere düzenlenmiştir ve bu hedeflerden en önemlileri şunlardır:

Devrimci Gençlik ve Kongra Star gibi PKK'ya bağlı örgütlerin rollerinin ve PYD'nin yönetim konseylerindeki varlıklarının genişletilmesine ek olarak, PKK'nın, aşırı akımı PYD ve yönetim konseyleri içindeki sağlam bloğun güçlendirilmesi. Bu bağlamda Gharib Hasso eş başkan olarak seçilmiştir. Kendisi parti kadrosunun eskilerinden biri olması nedeniyle PKK ile doğrudan ve sıkı bağlantısı olan Ezidi liderlerden biridir.

Parti yönetiminde ve öz yönetim projesinde Kürt bileşeninin varlığının diğer bileşenler karşısında güçlendirilmesi. Bu bağlamda PYD Genel Kurul üye sayısı 145'ten 90'a düşürülmüştür. Bu da parti içinde ilk etapta Arap bileşeninin, ikinci derecede Süryani bileşeninin temsilcilerinin sayısının azaltılması ve bazı bölgelerde veya bazı öz yönetim kurumlarında temsilcilerle sınırlandırılması anlamına gelmektedir.

Partinin politikasında herhangi bir değişiklik olmaksızın öz yönetim projesinin sürdürülmesi. Özerk yönetimin siyasi süreçte temsil edilmesi çağrısında bulunularak proje 2254 (2015) sayılı karara bağlanmıştır. Açıklık ve özellikle Suriye ve Irak'taki diğer Kürt güçlerle yakınlaşma ve iletişim kurma yönünde acil çağrıda bulunulmuştur. Görünen o ki parti, projenin tanınmasını sağlamak için Kürtlerin kendi aralarındaki müzakereler yoluyla bir projenin hayata geçirilmesine güvenmektedir. Rejim tarafından tanınma çabaları sekteye uğrarken, rejim ile Türkiye arasında normalleşme sürecinin devam etmesi durumunda maruz kalabileceği tehditler de artmaktadır.

Genel olarak PYD ve halefi PKK, maruz kaldığı baskı ve tehdit nedeniyle önceliklerini, komuta kademesini ve Suriye'deki öz yönetim projesini yeniden düzenlemek için harekete geçmektedir. Sonuç olarak, PKK'ya bağlı kurumların, güçlerin ve şahsiyetlerin varlığını artırarak, bunların özerk yönetim ve kurumları dahilinde örgütsel veya ideolojik olarak kontrollerini artırarak, orada bulunan Arap ve Süryani güçlerin daha fazla marjinalleştirilmesini öngörerek Kürt Ulusal Konseyi partilerinin öncülüğünde Suriye'deki diğer Kürt güçleriyle durmuş olan diyaloğa yanıt vermesi beklenmektedir.