Grupların Halep’in kuzeyindeki kontrol haritasının yeniden çizilmesi
Eki 26, 2022 2939

Grupların Halep’in kuzeyindeki kontrol haritasının yeniden çizilmesi

Font Size
Grupların Halep’in kuzeyindeki kontrol haritasının yeniden çizilmesi


 
11 Ekim 2022’den bu yana Halep’in kuzeyindeki grupların kontrol haritası, bölgede şu ana kadarki en şiddetli çatışma dalgasının arka planında saf tutma ve coğrafi kontrolün yapısı açısından büyük bir değişikliğe tanık olmaya başladı.
 
Hamza Tugayları ile Sultan Süleyman Şah Tugayları, Üçüncü Kolordu’ya karşı Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) yanında yer almayı seçtiler. Üçüncü Kolordu ise Afrin’in güneybatısındaki Hamam bölgesindeki ana mevzilerine uygulanan abluka gibi birçok nedenden dolayı Kurtuluş ve İnşa Hareketi’ni kendi safına çekmeyi başaramadı.
 
Ahraru’ş-Şam Hareketi, bazı kesimleri çatışmalara katılmasa da liderlik seviyesinde HTŞ ile birlikte hareket etti. Ancak Halep’in kuzey bölgelerinde faaliyet gösteren doğu kesimi HTŞ ile çatışmalara beraber girdi. 32. Tümen’den geriye kalanlar ise bileşenlerinden biri olarak Üçüncü Kolordu ile ittifakını sürdürdü.
 
Devrimciler Kurtuluş Heyeti’nin (Heyet Sairun el-Tahrir/DKH) tavrında gözle görülür bir bölünme yaşandı. Ancak ona bağlı gruplar, herhangi bir taraf tutmadan göreceli tarafsızlığını sürdürdü. Komite güç ve etki açısından Üçüncü Kolordu’nun yerini alacak gibi görünüyor.
 
Feyleku’ş-Şam, yeni haritanın dağılımında istediği yeri alamıyor. Bunun sebebi HTŞ’nin onu bypas etmesi ve son çatışmalarda konuşlanma alanlarını kendi lehine kullanması değil. Bilakis bu durum, çatışma kararı karşısında red, kabul veya manevra yapma kabiliyetine sahip olmadığından kaynaklanıyor.
 
Sonuç olarak silahlı çatışmalar, Afrin’in Üçüncü Kolordu’nun kontrolünden tamamen çıkmasına neden oldu. Üçüncü Kolordu Azez kentindeki ana kalesinin en önemli gelişmiş savunma hatlarından biri olan Kefer Cennet’in kontrolünü de kaybetti. Bu durum, Azez’i de kaybetmesine sebep olabilir.
 
Halep’in kuzeyindeki yeni çatışma dalgası ve grupların kontrol haritasının yeniden çizilmesi, birkaç hususu öne çıkarıyor. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
 
• HTŞ, bölgeye girmesi yasaklandıktan sonra Halep’in kuzeyindeki gruplar sahnesinin bir parçası haline geldi. Bu, meydana gelen en büyük değişiklik.
 
• Türkiye, HTŞ ile Suriye Milli Ordusu gruplarından biri gibi muamele eder hale geldi. Bu da HTŞ liderliğinin hayatta kalmak ve iktidara ortak olmak amacıyla kendisine daha fazla şans sağlamak için verdiği tavizlerin boyutunu gösteriyor.
 
• Üçüncü Kolordu ve bileşenlerinin şansı önemli ölçüde azaldı. Bu grup için büyük bir kayıp. Aynı zamanda grupların haritasını analiz etme, dağıtma ve Türkiye’nin bölge ile ilgili pozisyonunu anlama konusundaki zayıflığını gösteriyor.
 
• Devrimciler Kurtuluş Heyeti’nin şansı daha da arttı ve DKH’ye bağlı grupları, nüfuz haritasındaki değişimden beklenen kazanımları korumak için meydana gelen bölünmeyi aşma noktasında teşvik etti. Çünkü DKH, Üçüncü Kolordu ile HTŞ arasındaki uçurumu kapatması beklenen taraf olarak görülüyor.
 
Sonuç olarak HTŞ’nin terör örgütleri listelerinde yer alması, gruplar sahnesinin yeniden düzenlenmesine engel teşkil etmedi. Öte yandan Türkiye, muhalif bölgelerdeki etki haritasını çizme konusunda yüksek müdahale kabiliyetini ortaya koydu. Bu şekilde bölge askeri, siyasi veya güvenlik alanlarındaki ani değişiklikler karşısında düzenli ve hazır olacaktır.