Anayasa ve Cumhurbaşkanı’nın Yetkileri Tartışmalarında Rusya’nın Mesajları
Oca 06, 2022 2118

Anayasa ve Cumhurbaşkanı’nın Yetkileri Tartışmalarında Rusya’nın Mesajları

Font Size

Anayasa ve Cumhurbaşkanı’nın Yetkileri Tartışmalarında Rusya’nın Mesajları


27 Aralık 2021'de Rusya'nın Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev bir açıklama yaparak Suriye'de yeni anayasa hazırlama sürecinin ülkedeki iktidarı değiştirmeyi amaçlamaması gerektiğini söyledi. Lavrentiev, Suriye rejiminin anayasayı değiştirmeye lüzum görmediğini belirterek muhalefetin değişiklik istemesi halinde ilgili maddelerin görüşülerek referandumda oylanması veya başka bir şekilde kabul edilmesi gerektiğini söyledi.


Lavrentiev'in açıklamaları, Rusya'nın Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Özel Elçisi Mihail Bogdanov'un Haziran 2021'de yaptığı açıklamalarla çelişkili görünüyor. Çünkü Bogdanov, Suriyelilerin yeni bir anayasa hazırlanmasını kabul etmeleri halinde Rusya’nın Beşşar Esed’in görev süresinin sona ermesini beklemeden Suriye'de erken seçimleri desteklemeye hazır olduğunu ifade etmişti. 


Lavrentiev de yaptığı açıklamalarda, Rusya’nın Suriye'ye sınır ötesi yardım gönderme mekanizmasını iptal edebileceğini ima ederek bunun yasadışı olduğunu söyledi. Bu açıklama sınır kapıları aracılığıyla yardım gönderme mekanizmasının 6 aylığına uzatılması hususunda ABD ve Rusya’nın uzlaşmaya varmasından sadece 6 gün sonra geldi. Mutabakat, mekanizmanın 1 yıla kadar uzatılabilmesini öngörüyordu.


Rusya'nın açıklamaları, Moskova ve Washington arasındaki tartışmalı konuları görüşmek üzere Temmuz 2021'de başlatılan stratejik diyalog sürecinin de tökezlemesine işaret ediyor. Görüşülen konuların başında şunlar yer alıyordu: 


1- Ukrayna'nın NATO’ya üyeliği: Rusya, NATO’nun sınırlarına ulaşmasından korktuğu için Ukrayna'nın NATO’ya üye olmasını kesinlikle reddediyor. ABD ise bu fikri destekliyor.


2- Rusya-Çin iş birliği ve bunun ABD nüfuzuna oluşturduğu tehdit: Barack Obama döneminden sonra gelen ABD yönetimleri Çin'in artan ekonomik ve siyasi ağırlığından duydukları korkuyu gizlemiyor. Washington, Rusya'dan çatışmaya müdahale etmeme hususunda bazı garantiler istiyor.
Tartışmalı dosyalar arasında ABD'nin Suriye'nin kuzey doğusundaki varlığı da yer alabilir. Rusya'nın bu bölgeyi Suriye dosyasının çözümünün önünde gerçek bir engel olarak görüyor. Çünkü bu bölge, petrol ve gaz sahaları içermesi nedeniyle ekonomik açıdan önem taşıyor. Aynı zamanda Türkiye ve Irak sınırlarına yakınlığı sebebiyle siyasi açıdan da önem arz ediyor.


Dikkat çeken bir husus da ABD'nin, Aralık 2021 başlarında bazı askeri yetkililere yaptırım uygulayarak Suriye rejiminin sivillere yönelik saldırılarda kimyasal silah üretimi ve kullanımı dosyasını yeniden açmasıydı. Görünüşe göre bu, bazı Arap ülkelerinin Suriye rejimi ile ilişkilerini normalleştirme eğilimlerine engel oldu.  Aynı şekilde Aralık ayı içinde ABD kuvvetleri ile Suriye Demokratik Güçleri arasında Haseke ilinde birkaç ortak devriye gerçekleşti. Bu da ABD’nin Suriye'nin kuzeydoğusunda kayda değer bir askeri faaliyet gerçekleştirmeye başladığını gösteriyor. Bütün bu göstergeler, Moskova ile Washington arasındaki diyalogun başarısız olduğu fikrini güçlendiriyor.


Özetle Rusya'nın geriye dönmesi gibi görünen Lavrentiev'in açıklamaları, Washington ile karşılıklı mesajlaşma çerçevesinde yapıldığını ve bu açıklamaların anayasal sürece fiili bir etkisi olmadığını söylemek mümkün. Çünkü Rusya, cumhurbaşkanının yetkilerini azaltacak yeni bir anayasa hazırlama konusunda başından beri ciddi bir şekilde gayret göstermedi. Hatta Astana süreci açıklamalarında yeni anayasa konusunu konuşulmamaya başlanmış ve onun yerine anayasa reformların gündeme alınmıştı. Bu nedenle Lavrentiev'in açıklamaları, -Moskova’yı ters yönde hareket etmeye zorlamayacak somut bir karşılık olmadığı sürece- Rusya’nın gerçek eğilimlerini göstermektedir.