Anayasa Komitesi'nin Arap başkentinde yeniden göreve başlaması Suriye rejiminin tutumunu değiştirir mi?
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, en son 2022 yılının ortalarında gerçekleştirilen Anayasa Komitesi çalışmalarının yeniden başlatılması konusundaki çabalarını, Rusya'nın Cenevre görüşmelerini sürdürme konusundaki çabaların önünü kesmeye çalışmasıyla eş zamanlı olarak sürdürüyor. Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Valdai Düşünce Forumu'nun Moskova'daki 13. Orta Doğu Konferansı'nda, komitenin Cenevre'de toplanmayacağını ve ülkesinin uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde tarafsız bir ara bulucu olarak komiteye güvenemeyeceğini ifade etmiştir. Moskova, yakın zamanda Anayasa Komitesi toplantısına ev sahipliği yapacak yeni bir yerin belirlenmesini umarken, toplantının bölgedeki bir Arap ülkesinde yapılmasını tercih etmektedir.
Bu arada Suriye rejimi, çalışmaların Umman Sultanlığı'nın başkentinde yapılması çabalarının boşa çıkmasının ardından özel temsilciye Anayasa Komitesi'nin toplantı yeri olarak Irak'ın başkenti Bağdat'ı önermiştir. Arap Bakanlar İrtibat Komitesi, 2023 Ağustos ayının ortasında Kahire'de yaptığı ilk toplantıda dokuzuncu turun Maskat'ta yapılması beklentisi içindeydi. Konunun takibi ve Bağdat'ta yapılması planlanan ikinci toplantıya hazırlanmak için uzmanlar düzeyinde bir temas grubu oluşturma kararı almışlar ancak ne İrtibat Komitesi ne de Arap Birliği Genel Sekreteri Umman'ın gündemindeki tek siyasi konu olan Anayasa Komitesine ev sahipliği yapması konusunda tarafları ikna edememiştir.
Arap Bakanlar İrtibat Komitesi, ilk toplantısının üzerinden 6 ay geçmesine rağmen Bağdat'ta yapılması planlanan ikinci toplantısını gerçekleştirmedi. Ufukta, komitenin çalışmaları hakkında bir rapor sunması gereken Arap Birliği'nin 161. oturumundan önce bu toplantıyı yapabileceğine dair bir işaret de bulunmamaktadır. Öte yandan Ürdün'ün başkenti Amman, 17 Şubat'ta Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye rejiminin içişleri bakanlarının katıldığı, gündemi "uyuşturucuyla mücadele için ortak çabaların araştırılması" ve "bölgede güvenlik iş birliği alanlarının artırılması" konularıyla sınırlı olan dörtlü bir toplantıya ev sahipliği yapmıştır. Amman'daki dörtlü toplantı, Arap Bakanlar İrtibat Komitesi'nin şu ana kadar Bağdat'ta yapması beklenen ikinci toplantıyı gerçekleştirememesini telafi etmek üzere ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla Amman'da dörtlü içişleri bakanları toplantısının yapılması, Rusya'nın, komitenin çalışmalarına Irak ve Ürdün başta olmak üzere bölge ülkelerinden birinin başkentinde devam etmesini teklif etme ihtimalinin bir göstergesi olabilir.
Bu bağlamda, rejimin hem Arap hem de Türklerle normalleşme yolundaki tutumu, katılımının sadece ortak güvenlik kaygılarının ele alınmasıyla sınırlı kalmasını istediğini ve 2254 (2015) sayılı karar uyarınca siyasi sürecin gereklerine ilişkin herhangi bir diyalogdan uzak duracağını göstermektedir.
Dolayısıyla her halükarda - Birleşmiş Milletler ve Suriye muhalefetinin onay vermesi durumunda- Anayasa Komitesi toplantısının yerinin değiştirilmesi, rejimin önceki sekiz oturumda normalleşme konusunda ortaya koymuş olduğu tavrını değiştirecek gibi görünmemektedir. Konu, Suriye dosyasını Birleşmiş Milletler'in gündeminden çıkarıp, bölge ülkelerine şantajı sürdürmesine imkân veren bölgesel bir dosyaya dönüştürerek yeni bir siyasi kazanç elde etmesinin ötesine geçmeyecektir.