Amerika Suriye’deki varlığını güçlendiriyor ve birçok yöne mesaj veriyor
Eyl 15, 2022 2303

Amerika Suriye’deki varlığını güçlendiriyor ve birçok yöne mesaj veriyor

Font Size

Amerika Suriye’deki varlığını güçlendiriyor ve birçok yöne mesaj veriyor

 


Amerika Birleşik Devletleri (ABD), geçtiğimiz aylarda bazı adımlar atmak suretiyle Suriye dosyasındaki faaliyetlerini yoğunlaştırarak Suriye’de önemli uluslararası bir aktör olduğunu gösterdi.
Şubat 2022’nin sonlarında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye başlaması ile Ağustos 2022’de Tahran ve Soçi zirvelerinin toplanması arasındaki zaman aralığına bakıldığında, ABD’nin Suriye’de askeri ve siyasi açıdan artan bir hareketlilik içinde olduğu dikkat çekiyor.


Askeri varlığını güçlendirmesi: 
4 Eylül 2022’de Amerikan kuvvetleri Kamışlı bölgesinde Uluslararası Koalisyon’a ait 3 üsse ek olarak Suriye’nin kuzeydoğusundaki Nakara köyünde yeni bir askeri nokta kurdu.
Bu yeni nokta, Rusya ve İran’ın bölgede artan faaliyetlerinin izlenmesine katkı sağlayabilir. Çünkü bu nokta doğrudan Kamışlı Havalimanı’ndaki Rus kuvvetlerinin hava üssüne bakıyor ve şehrin güneyindeki İran askeri bölgelerine yakın bir mesafede bulunuyor.
Suriye’de Amerikan kuvvetlerine ait yeni bir askeri üssün kurulması, ABD’nin  2019’un sonundan bu yana güç ve asker sayısını azaltma çalışmalarından sonra kısa ve orta vadede bölgeden çekilme arzusundan vazgeçtiğinin bir göstergesi olabilir.
Diğer taraftan Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin 8 Eylül’de Suriye’nin kuzeydoğusundaki Malikiye’nin güneyinde Suriye Demokratik Güçleri ile ortak benzeri görülmemiş tatbikatlar düzenlediği belirtildi. Bu da ABD’nin bölgedeki askeri varlığını yeniden teyit etme arzusunun bir göstergesi.
Bu durum, Rusya’ya, Uluslararası Koalisyon ile SDG arasındaki askeri işbirliğinin doğası hakkında bazı mesajlar verecektir. ABD Temmuz ayı sonunda Rus subaylarının denetiminde SDG ve rejim güçleri arasında düzenlenen ortak tatbikatlardan sonra, iki taraf arasındaki güveni sarsmaya ve kendisiyle ilişkileri güçlendirmeye çalışıyor.
Ancak Türkiye, SDG ve ABD güçleri arasındaki tatbikatlardan memnun olmayacaktır. Çünkü bu durum, Türkiye’nin Demokratik Birlik Partisi ile iş birliğini sona erdirme hususunda ABD’ye yaptığı çağrılarla çelişiyor. Ayrıca YPG’ye Fişhabur bölgesi üzerinde Irak ve Suriye arasındaki ana tedarik yolunu koruma konusunda güven verebilir. Türkiye Şubat 2022’de düzenlediği Pençe-Kilit Operasyonu sırasında bu bölgeyi hedef almıştı.
Öte yandan ABD uçakları 23 Ağustos’ta Suriye’nin doğusundaki Deyrezor’daki İran milislerine ait mevzilere 9 hava saldırısı düzenledi. Temmuz ayı ortalarında ise ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Mike Corella Suriye-Ürdün sınırındaki Tenef üssünü ziyaret etti ve 55. bölgede konuşlu Devrimci Komando Ordusu komutanı ile bir araya geldi.
Bütün bunlar, İran’a, ABD’nin Suriye’deki İran milislerine karşı gerçekleştirdiği saldırıların nükleer müzakerelerle bağlantılı olmadığına dair açık bir mesaj taşıyor. Bu şekilde ABD Körfez ülkeleri ve İsrail’e teminat mesajları vermiş oluyor. İsrail de son zamanlarda Suriye’de bombaladığı hedeflerin kalitesini arttırmıştı. Bu saldırılar genellikle ABD ile koordineli olarak gerçekleşiyor. Bu iş birliği de iki taraf arasındaki bir güvenin teyidi olarak bu ilişkinin, imzalanması halinde herhangi bir nükleer anlaşmadan etkilenmeyeceğini ifade ediyor.


Siyasi varlığını güçlendirmesi: 
Ağustos 2022’nin sonlarında ABD, Cenevre’de Türkiye’nin yanı sıra 11 Batı ve Arap ülkesinin temsilcileri ile Suriye Müzakere Komitesi’nin de katıldığı Suriye konulu bir toplantıya katıldı. Toplantı Suriye’deki herhangi bir siyasi geçişin Birleşmiş Milletler’in 2254 (2015) sayılı kararına uygun olarak hızlı bir şekilde olması gerektiğini yeniden teyit ederek sona erdi.
Bu toplantı, Suriye konulu daraltılmış grubun siyasi sürece yönelik tavrını yenilediği diğer toplantılarından farklılık arz ediyor. Çünkü Rusya’nın Anayasa Komitesi toplantılarının merkezini İsviçre’nin başkenti Cenevre’den başka bir yere taşıma çağrısından ve üçlü Astana sürecinin Suriye çözümüne fiili olarak katkı sunan tek uluslararası formül olduğunu belirtmesinden sonra Cenevre’de düzenlendi. 
Bu toplantı Rusya’ya ABD’nin Birleşmiş Milletler’e ek olarak siyasi süreci himaye etmeye katkıda bulunmak için yeni bir uluslararası formülü desteklemeye hazır olduğu mesajını veriyor. Böylece ABD Rusya’nın Astana formülü veya Batı’nın katkısından uzak oluşturmaya çalışacağı herhangi bir formül aracılığıyla siyasi süreci tek başına himaye etmesine yol açacak bir eğilimin önüne geçmiş oluyor.