Suriye’nin kuzeybatısı, depremden en çok etkilenen bölgelerin başında geliyor. Halihazırda bir afet bölgesi olmasının yanı sıra sakinlerinin çoğu sürekli olarak yardıma muhtaç durumda. Ayrıca uluslararası yasal meşruiyetten yoksun olması, uluslararası yardımın ulaşma ihtimalini de büyük ölçüde sınırlıyor.  

Bu veriler, bu bölgede faaliyet gösteren bütün resmi ve sivil kuruluşların, uluslararası destek eksikliğini gidermek ve mevcut yerel kaynakların kullanım verimini artırmak için daha profesyonel bir şekilde çalışmalarını gerektiriyor.  

Bu bağlamda bu hedeflere ulaşmaya yardımcı olacak birtakım fikirler üzerinde çalışmak mümkündür. Bu fikirleri şu şekilde sıralayabiliriz:  

1. Özellikle siyasiler, gazeteciler ve entelektüellerin siyasi ve medya söylemi üretebilir ve bunu kontrol edilebilir. Bu şekilde bu söylem, insani ve yardım yaklaşımından bile olsa bazı taraflarla ilişki kurmayı olumsuz etkileyen gerilim ve taassuptan etkilenmeyecektir. 

2. Gönüllü ekipleri verimli ve etkili bir şekilde yönetmek için operasyonel planlar geliştirilebilir. 

3. Uzmanlar ve son yıllarda oluşturulmuş olan sivil toplum kuruluşları arasında ağ kurulabilir. 

4. Depremden etkilenen illerdeki nüfusunun %30 ile %50’sinin Suriyeli olduğu dikkate alınarak, deprem bölgelerinde çeşitli siyasi, güvenlik ve saha düzeylerinde Suriye ve Türkiye arasında ortak çalışma ekipleri oluşturulabilir. 

5. Siyaset, medya, insan hakları ve yardım kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan kriz masası oluşturulabilir. Ortak çabaların doğru takibi, birleştirilmesi ve koordinasyonu için taraflar arasında acil hatlar olmalıdır. 

6.Araştırma merkezleri ve sivil kuruluşlar, kriz yönetimi ile ilgili hasar, risk, yardım ve operasyonların bütün detayları için izleme ve belgeleme süreçlerini doğru bir şekilde yürüterek veri tabanları oluşturabilir. 

7. Krizden çıkan ve çabaları harekete geçirme ve seferber etmede rol alan saha yöneticileri ile doğrudan koordineli hareket etmenin yanı sıra görevler kontrol edilebilir ve aralarındaki roller dağıtılabilir. 

8. Arapların çok olduğu ülkelerde bazı kuruluşlar ve kişiler tarafından bu ülkelerin izin verdiği yasal kontroller ve düzenlemeler çerçevesinde başlatılan bağış kampanyalarını koordine ve kontrol edecek bir mekanizma oluşturulabilir. Bu şekilde bağış süreçleri, bağış yapanlar veya bu süreci takip edenler aleyhine idari veya hukuki bir aksaklık yaşanmayacaktır. 

Depremin sebep olduğu insani felaketin aylarca sürerek bütün çabaları tüketmesi bekleniyor. Suriye’nin kuzeybatı bölgelerindeki yüz binlerce sivile karşı büyük bir insani sorumluluk söz konusudur. Uluslararası müdahaleyi beklerken mevcut duruma göre hareket etmek depremzedelerin ıstırap ve sıkıntılarını kat kat arttıracaktır. Bu durum, Suriye muhalefetinin kriz ve afet yönetiminde doğru yöntemlere öncelik vermesi için hızlı hareket etmesini zorunlu kılmaktadır.