24 Aralık 2022’de ABD Başkanı Joe Biden, ulusal savunma yetkisi taslağını onaylayarak yasalaştırdı. Yasa maddeleri arasında, rejimin Suriye’de kurduğu Captagon ticaret ağını ortadan kaldırmak için ABD kurumlarının ortak bir strateji geliştirmesi talebi yer alıyor.

2023 Ulusal Savunma Yasası metni uyarınca Dışişleri, Savunma ve Hazine Bakanlıkları ile Merkezi İstihbarat Teşkilatı ve Uyuşturucuyla Mücadele İdaresi, yasanın başkan tarafından onaylanmasından sonra 6 ay içinde Suriye’deki Captagon ağını parçalama ve yok etme hedefini uygulamak için ortak bir vizyon ortaya koyacak.

Uyuşturucu ile mücadele yasasını uygulama yetkisine sahip ABD kurumlarının aşağıdaki mekanizmalara ve prosedürlere başvurması bekleniyor: 

• ABD ve Ortadoğu’daki müttefikleri, özellikle Ürdün ve Türkiye gibi Suriye’ye komşu ülkeler arasında, Captagon kaçakçılığı ağları ve bunlara dahil olan Suriyeli taraflar hakkında bilgi sağlamak için bazı takip ve izleme sistemleri içeren ortak bir eylem planı hazırlamak.
• ABD’nin başta Ürdün olmak üzere Suriye’ye komşu ülkelerde sınırların korunmasından sorumlu makamlara teknik ve askeri destek sağlamasına ek olarak, Suriye kıyılarından gelen gemileri izlemek için NATO ülkeleriyle ortak deniz devriyelerini finanse etmek.
• Özgür Suriye Ordusu gibi yerel Suriyeli gruplara ve daha önce Güney Cephesi ile bağlantılı gruplara verilen destekleri artırarak ve onlara teknik ekipman sağlayarak uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede bu aktörlerin yetki alanlarını genişletmek.
• Captagon maddesini yaydığı için bölgesel ve uluslararası istikrara yönelik bir tehdit oluşturan rejime karşı çabaları seferber etmek ve rejime karşı uyarıda bulunmayı amaçlayan bir medya eylem planı geliştirmek.
• Davranışını değiştirmek amacıyla rejime daha fazla baskı uygulamak için yeni bir uluslararası yaptırım paketi kabul etmek.

ABD’nin, rejimin uyuşturucu üretimi ve tanıtımındaki sorumluluğunu kabul etmesi ve Captagon’dan sorumlu ağlarını ortadan kaldıracak bir yasayı kabul etmesi, Washington’un rejime karşı ilan ettiği yeni bir baskı aracı olarak görülüyor. Bu durum rejimin davranışını değiştirmeye yönelik stratejisine hizmet ediyor. ABD’nin bu adımının son baskı aracı olması da beklenmiyor. Örneğin ABD’li yasa koyucular, rejimin davranışlarında gerçek bir değişiklik olmadan altyapının, elektrik şebekelerinin ve enerji tesislerinin onarımı konusunda yapılacak her türlü uluslararası anlaşmayı engelleyebilecek şekilde Sezar Yasası’nda bir değişiklik taslağı üzerinde çalışıyorlar.