DAEŞ'in Suriye'deki Akaryakıt Tankerlerini Giderek Daha Fazla Hedef Almasının Arkasında Yatan Sebep Nedir?
Tem 30, 2024 927

DAEŞ'in Suriye'deki Akaryakıt Tankerlerini Giderek Daha Fazla Hedef Almasının Arkasında Yatan Sebep Nedir?

Font Size

DAEŞ, 2024 yılı başından bu yana Suriye Demokratik Güçlerine ve Suriye rejiminin Ulusal Savunma Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren, Petrolün SDG bölgelerinden rejimin kontrolündeki bölgelere taşınması konusunda uzmanlaşmış Katırcı'ya bağlı güçlere ait akaryakıt tankerlerini hedef alan 33 saldırı gerçekleştirmiştir. Bu saldırılardan 24'ü SDG'ye karşı, 9'u ise Katırcı'ya bağlı güçlere karşı yapılmıştır.

Örgüt genellikle düşmanlarının küçük ve orta büyüklükteki yakıt transferlerini hedeflemektedir. Ancak 2024 yılı Haziran-Temmuz ayları arasında akaryakıt tankerlerine yönelik saldırılarını alışılmadık bir şekilde artırmıştır. Bu dönemde 22 saldırı yaşanmış ve 2024 yılı başından mayıs ayı sonuna kadar ise 11 saldırı gerçekleştirilmiştir.

Örgüt, Deyrizor'un doğu ve kuzey bölgelerindeki SDG tankerlerinin vurulmasına odaklanarak hedeflediği alanları çeşitlendirmiştir. Bir yandan da Batı Deyrizor'da, özellikle Ebu Haşeb bölgesi ve Badiye el-Tabani'de Katırcıya bağlı milislere ait tankerleri hedef almaya odaklanmıştır. Tankerleri hedef alan saldırılar, patlayıcılara başvurulmaksızın temelde otomatik tüfeklere dayanmaktadır. Bu da örgütün tankerlerin geçtiği normal yollara yakın engebeli arazileri seçtiğini ve bu durumun güvenlik güçlerinin bu tankerleri korumasını zorlaştırdığını doğrulamaktadır.

Örgüt, bu pusu yöntemini benimseyerek hem SDG'nin hem de rejimin petrol kaynaklarını sürekli tehdit altında tutmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, belirli bir süre tankerleri hedef almama karşılığında örgüte teslim edilmesi gereken paranın belirlenmesi amacıyla ve beraberlerindeki koruma unsurlarını araştırmak için bu tanker filolarını hedef almaksızın sadece yollarını da kapatmaktadır.

Örgüt, bu çıkar sahiplerine para dayattığı suçlamasını reddetmek amacıyla bu konulara girmekten kaçınmasının ardından, yakın zamanda akaryakıt tankerlerini hedef alma ve kuyuları yakma operasyonlarına resmen başlamıştır. Örgüt, bu bağlamda temmuz ayında Deyrizor'un doğusundaki Abriha, kuzeyindeki Eel-Daman ve Rakka'nın güneyindeki El Salhabiye köylerindeki akaryakıt yüklü tankerlerin birkaç gün üst üste hedef alınması gibi öne çıkan bazı operasyonları gerçekleştirmiştir. Bunun öncesinde geçtiğimiz haftalarda, SDG ve rejim güçleri tarafından taşınan akaryakıt tankerlerine karşı devam eden bir saldırı kampanyası başlatmış gibiydi ve bu saldırıları ilan etmemişti.

DAEŞ'in bu operasyonları, rejim güçleri ve SDG'ye yönelik ekonomik baskı kurma yaklaşımını benimsediğini teyit etmek amacıyla duyurması muhtemeldir. Bu durum, tarafları örgütün hücrelerine karşı kapsamlı operasyonlar hazırlamaya sevk etmektedir. Böylece rakiplerine karşı yoğun bir yıpratma operasyonu yürütme imkânı sunmakta ya da örgüte para ödemek gibi başka bir seçeneği benimsemeye iterek finansal kaynaklarını sürdürmesine olanak tanımaktadır. Bu nedenle, akaryakıt tankerlerini hedef almamaları için örgüt hücreleriyle bir mali anlaşmaya varmalarını sağlamak için SDG'nin hâkim olduğu bölgelerde petrol ticareti ve ulaşıma yatırım yapan tüccarlar üzerinde baskı oluşturmak amacıyla gelecekte tanker filolarını hedef alma operasyonlarının artması beklenmektedir.

Sonuç olarak örgüt, tanker filolarını hedef almaması karşılığında iki kat ücret ödeterek, her birini mali açıdan bu sorunla baş etmeye zorlamak için İranlı milislerin ve Suriye Demokratik Güçlerinin ekonomik kaynakları üzerinde daha fazla askeri baskı kurmaya çalışmaktadır. Türkiye'nin PKK'ya karşı ve İsrail'in İranlı milislere karşı saldırılarını artırması nedeniyle her iki tarafın da askeri baskıya maruz kaldığı bu dönemde örgütün bu durumdan faydalandığı açıktır ki ailesi SDG ile rejimin hâkim olduğu bölgeler arasında petrol ticareti ve nakliyesinde aracı olarak çalışan Baraa Katırcı, yakın zamanda suikasta kurban gitmiştir.