Ürdün’ün Suriye’de çözüm girişimi: ne değişti
Font Size
Ürdün’ün Suriye’de çözüm girişimi: ne değişti?
Eylül 2022’nin sonlarında Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi şöyle bir açıklama yaptı: “Ürdün 11 yıldır devam eden savaşı bitirmek için Arapların öncülük ettiği siyasi sürece uluslararası ve bölgesel destek arayışı içinde”. Ürdün Krallığı 2021 yılı içinde Suriye meselesinin çözümü için bir girişimde bulunmuş ancak sonuçlar çok sınırlı kalmıştı.
Bölgesel ve uluslararası açıdan koşullar her zamankinden farklı görünüyor. Rusya’nın Ukrayna’daki çatışmanın bir sonucu olarak dış politika önceliklerini yeniden düzenlemesi, Türkiye’nin Suriye rejimi ile ilişkilerine yönelik yeni yaklaşımı, İran’da patlak veren ve onu kendi içinde daha fazla meşgul eden gösterilere gibi gelişmeler Ürdün’ü Suriye’de bir çözüm için yeniden bir girişim başlatmaya teşvik ediyor.
Bununla birlikte Ürdün’ü Suriye’de yeni çözüm girişimini uygulamaya iten başka önemli faktörler de var:
• Doğu Akdeniz gazı sorunu ve İsrail’in gaz keşfinin önündeki engellerin ortadan kalkması: Bu husus, Ürdün’ü doğrudan ilgilendirmiyor. Daha çok sınırların çizilmesi konusunda İsrail ve Lübnan’ın anlaşması ile Batılı ülkelerin İsrail’i üretimi arttırmaya ve yatırım alanlarını genişletmeye zorladığı bir ortamda ABD veya İsrail tarafından ortaya atılan bir konu. Bu nedenle Ürdün’ün girişimi, Suriye rejiminin gelecekte herhangi bir gaz-petrol arama, bulma ve çıkarma operasyonunu kesintiye uğratmamasını sağlama bağlamında yer alıyor.
• Arap derinliği sorunu: Bu mesele gerçek tavırları yansıtmaktan çok, duygulardan çıkıyor. Arap Birliği’nin Suriye krizini çözme girişiminden bu yana bu konuda birçok girişim yapıldı. Son olarak Mısır yeni Şam projesini ortaya attı. Körfez devletleri de birçok defa İran’ı bölgeden çıkarma girişimlerinde bulundu. Ancak önceki koşullar buna müsait değildi. Yeni girişimin, yeni bölgesel ve uluslararası vakıadan yararlanmak amacını taşıması değerlendirilmesinde bulunuluyor.
• Suriye üzerinden Ürdün’e giren uyuşturucu ve silah meselesi: Ürdün rejimle anlaşarak kaçakçılığı durdurmaya çalışıyor. Ancak son zamanlarda Amman iki hususta bir kanaate ulaştı: Birincisi; rejimin sınırları kontrol edememesinden -etmek istememesinden değil- dolayı kaçakçılık operasyonlarını tamamen durduramayacağı kanaati. İkincisi; Ürdün içindeki grupların Suriye sınırını kullanarak büyük miktarda silah elde edeceği korkusu azaldı.
Genel olarak Ürdün’ün girişimi, koşulların gerektirdiği şekilde gelecekte herhangi bir müdahale veya etkiye hazırlıklı olmak amacıyla rejimin siyasetine tesir edebilmek için yakınında tutarak ve onun hazır olmama durumunu kullanarak bölgesel ve uluslararası bir aktör olarak varlığını sürdürme girişimi olarak görünüyor. Bununla birlikte Ürdün Krallığı’nın Suriye krizinde bir kez daha arabulucu rolünü oynama yeteneğini ve isteğini göstermek dışında yeni girişimde niteliksel bir atılım olması beklenmiyor.