Suriye'de Geçiş Hükümetinin Kurulması: Mesajlar ve Tepkiler
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, 29 Mart 2025'te açıklanan yeni hükûmetin, oluşumunda herhangi bir ideolojik veya partizan yönelim gözetilmeksizin, deneyim ve yetkinliğe sahip kişilerin, Suriye toplumunun şehirlerdeki dağılımı ile çeşitliliğinin dikkate alındığı bir asgari mutabakat hükûmeti olduğunu gizlememiş ve aksaklıklara yol açacağını düşünerek siyasi kota sistemini reddetmiştir.
Asgari mutabakat hükûmetinin kurulması ve bakanlarının seçilmesi konusunda olumlu ve güven telkin eden tepkiler alınmış, ayrıca hükûmetle çalışma ve iş birliğinin derinleştirilmesi, yaptırımların ön koşulsuz kaldırılması ve Suriye'de yeniden yapılanma faaliyetlerine başlanması istenmiştir. Başta Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Ürdün, BAE, Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, Polonya ve Norveç olmak üzere Arap ve Avrupa ülkeleri ile bölge ülkelerinden Türkiye bu yönde açıklamalarda bulunmuştur.
AB'nin açıklamasında, yeni hükûmetin kurulması ile ilgili duyulan memnuniyet ve iş birliği isteğinin ifade edilmesinin ötesinde, tüm dış aktörlerin Suriye'nin birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam olarak saygı göstermesi ve istikrarını baltalamaya yönelik her türlü girişimi kınaması gerektiği vurgulanmıştır.
Hükûmetin kuruluşunun duyurulmasının zamanlaması, yeni yönetimin Mart ayında hükûmeti kurarak Suriye halkına ve uluslararası topluma verdiği sözü yerine getirdiğine ilişkin bir mesaj olmuştur ve belirtilen tarihlerde Ulusal Diyalog Konferansı'nın tamamlanması ve Anayasa Bildirgesi'nin hazırlanması ile ilgili vaatlerini yerine getirmesiyle de örtüşmektedir. Ayrıca yakında Yasama Meclisi ve Anayasa Hazırlık Komisyonu'nun kurulması yönünde de adımlar atılacaktır.
Hükûmetin kuruluşunun duyurulması, rejimin kalıntılarının Mart ayı başında sahil kentlerinde isyan başlatarak siyasi geçiş sürecini engelleme girişimlerinin başarısızlığını da teyit etmiştir. Yönetim, bu olayları araştırmak üzere bağımsız bir komisyon ve iç barışı sağlamak üzere daha üst bir komisyon kurarak, yaşanan olaylara sahada müdahale etmeyi ve uluslararası toplumun desteğini almayı başarmıştır.
Öte yandan hükümetin kuruluş ilanı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin, yeni Suriye devletinin siyasal kimliğinde, Anayasa bildirgesinde ve hükûmetin kuruluşu sürecinde mezhepsel ve etnik kotalar oluşturulması yönündeki baskılarının başarısız olduğu mesajını taşımaktaydı. Özerk yönetim, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Abdi arasında varılan anlaşmanın uygulanmasını engellemeye çalışarak, talepleri karşılanana kadar hükûmet kurma çabalarını engellemeye ve geciktirmeye çalışmıştır.
Ayrıca hükûmetin kuruluşunun ilanı, Kürt partileri ile Alevi ve Dürzi toplulukların liderleri gibi yeni hükûmetin kurulmasına desteklerini azami katılım şartına bağlayan toplumun bazı bileşenlerinin, siyasi geçiş adımlarına pek sıcak bakmadıkları bir ortamda gerçekleşmiştir. Yönetim siyasi katılımı bir tür kota sistemi haline getirmek istememiştir. Ancak, gelecekte hükûmetin genişletilmesine ve çeşitli bileşenlerin katıldığı önemli bakanlıklara yetki verilmesine olanak tanıyan esnek bir politika benimsemiştir. Bu şekilde, daha önce tek bir bakanlık altında birleştirilen bir dizi bakanlığın yeniden ayrılmasına izin verilmiş ve böylece bu bileşenlerden daha fazla bakan yönetime dahil edilmiştir.
Uluslararası alanda ise olumlu tepkiler, toplumun bileşenlerinin hükûmette temsil edilmesi konusunun başlı başına düşünülen bir ayrıntı olmadığı, daha ziyade hükûmetten beklenen kaygıları gidermeye yönelik olduğu mesajın[ı da taşımaktadır. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Suriye geçici yönetimi terörizmi reddetmeli ve tamamen bastırmalı, yabancı terörist savaşçıları her türlü resmi görevden uzak tutmalı, İran ve vekillerinin Suriye topraklarını istismar etmesini engellemeli, Esad'ın kimyasal silahlarını doğrulanabilir şekilde imha etmek için ciddi adımlar atmalı, Suriye'de kaybolan Amerikan vatandaşlarının ve diğer kişilerin kurtarılmasına yardımcı olmalı ve Suriye'deki dini ve etnik azınlıkların güvenliğini ve özgürlüğünü sağlamalıdır" ifadelerini kullanmıştır.
Her halükarda, yeni hükûmetin kurulmasına ilişkin ortaya konan uluslararası tutumlar, Suriye'deki bazı bileşenlerin hesaplarını ve siyasi geçişin adımlarına dair yaklaşımlarını gözden geçirmelerini sağlamalıdır. Bu adımların atılması durumunda ulusal ve uluslararası düzeyde daha büyük kazanımlar elde edilebilmesi mümkündür.
Sonuç olarak, yeni hükûmetin kuruluşu, hükûmet üyeleri arasında uyumu korurken, istikrar ve iyi yönetişime giden yolu açacak hizmet politikalarını ve idari politikaları uygulayabilecek nitelikteki isimlerin yönetimdeki varlığına odaklanılması ve bileşenlerin yönetime dahil edilmesiyle kendini gösteren yerel talepleri karşılamanın yanı sıra, yetkin ve uzman personelin bulunmasının zorunlu oluşu açısından uluslararası gereklilikleri de -makul ölçüde- karşılamıştır.