Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Beş Yılın Hasadı
Kas 10, 2017 2579

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Beş Yılın Hasadı

Font Size

Önsöz
Suriye ulusal meclisi 2011 yılı sonlarında kurularak beraberinde rejime karşı olanlara büyük umutlar getirmişti, bu umutlar büyük halk desteği kazanmıştı. Ancak bu destek, beklenen başarıda zayıflamasından dolayı hızlıca azalmaya başladı, meclis Suriye halkını korumak için, Esad’ı düşürmekte Suriye’ye askeri müdahale ve hava ambargosu yapamamasından dolayı iç anlaşmazlıklar ve sorunlar yüze çıktı, gelecekte Suriye’deki siyasi çözüm veya devletin şekli için net bir vizyon çizmedi, tüm bunlar, siyasal İslam ve militan grupların olgusunun ortaya çıkması ve meclisin kendilerine karşı olan ilgisizliğiyle çakıştı. 
Ulusal Meclisin yapmış olduğu en büyük stratejik hata, 30 Haziran 2012 tarihinde Cenevre bildirgesindeki içeriğin farkında olmadığını düşünülmektedir, uluslararası topluluk, Suriye denklemin ne olduğunu bilmesine rağmen ve bu zorba rejimi karşısında çoğulcu bir bedeni devlet için bir halk ayaklanması olduğu göstererek onlar bu insanları 2011 yılına önce döndürmek istemiştir, ancak, iki taraf arasında eşit bir şekilde yeni bir sistem oluşturmaya ve aralarında uzlaşma sağlanmasına karar verildi. Uluslararası topluluk Suriye'deki olayların en büyük denetleyicisi haline geldi ve Suriye devrimi, taleplerinin yarısından fazlasını en iyi koşullara ulaşılamayacağını ortaya çıktı.
Ulusal meclis Cenevre 1 beyanı kabul edecek ve açıklayacaktı ve sonra görüşmelere gidecekti ama beyanını etkin bir şekilde reddettiğinde ve İzleme komitesinin kurulmasını başarısızlığı uğrattığında bardağı taşırmış ve uluslararası toplum bir alternatif bulmasına itmişti. 
Bu ortam, ulusal koalisyonun kurulmasına yolunu açtı, bu ulusal meclisten daha az beklenti içinde kuruldu, ancak Muaz El Hatip başkan seçilmesiyle büyük beklentileri vardı, kendisi popüler çevrelerde iyi bir şöhrete sahiptir, özellikle koalisyonun kurulmasından önce bilinen aşmada ulusal meclisini ve diğer siyasi oluşumları teşkil eden siyasi ortamın dışından gelmişti.
Ancak koalisyonun kurulmasına eşlik eden olumlu ortam ulusal meclisin yaptığı hatalara düşmesi yüzünden kısa süre sonra azalmaya başladı, destekçileri, kuruluşundan yedi aydan sonra yapısında bir çatlaklık olduğu söylentileri ortaya çıkartıp bu çatıkları düzenlemek için zorla genleşme süreci başlattı. Genişleme süreci, Suriye ile ilgili tüm ülkelerden diplomatik ve güvenlik katılımıyla en üst düzeyde gerçekleştirildi ve uluslararası topluluğun Suriye krizi konusunda büyük kararlar alacağı siyasi arenada bile inanılıyordu bile ve koalisyonun bu şekilde yeniden yapılandırılması Suriye'de önemli politikaları düzenlemek için nihai bir şart olmuştur!
Bununla birlikte, sonraki aylarda koalisyonun performansında ya da onlara yönelik bölgesel ve uluslararası aktörlerin tavırlarında olumlu bir değişiklik olmadığı ortaya çıktı. Koalisyonun konumu 2015 yılı sonunda "Müzakerelerin Yüksek Konseyin" küçük bir bileşeni haline gelmeden önce popülaritesi gerilemeye devam etti, bu da müzakere etme görevi geri çekildi, ayrıca meşruiyetine ve temsiline rekabetçi oldu.
Koalisyon kuruluşunun beşinci yıldönümünde Jusoor merkezi pozisyon değerlendirmesi yayınlayarak koalisyonun kuruluşundan bugüne kadar kariyerini, başarısızlığının nedenlerini, Marakeş zirvesinden Suriye halkının meşru bir temsilcisinden siyasi bir platforma dönüşüp sonra diğer birçok platform ve organ arasında bir dayanak araması haline gelme nedenlerini okumaya çalışmıştır. 

Birincisi: Oluşumu ve Yolu
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu bazı siyasi güçler ve muhalif şahsiyetler tarafından 11/11/2012/ tarihinde Katar’ın başkenti Doha’da teşkil edilmiştir, Muaz El Hatip koalisyonun başkanı seçilmiştir ve Suheyr El Atasi ve Riyad Seyf başkan yardımcıları seçilmiştir.
Koalisyon bir ay sonra, 12/12/2012 tarihinde Fas başkenti Marakeş’de düzenlenen dördüncü Suriye dostları konferansına katıldı, konferansa (120) ülke katılarak 2011'den bugüne kadar Suriyeli muhalifler tarafından bilinen en büyük uluslararası buluşma gerçekleşti. Bu toplantıda, koalisyon Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanınma kazandı.
Koalisyon 31 Mayıs 2013'te, Kahire toplantısına dayanan koalisyon ve demokratik forum yanında ve dışişleri bakanları, üst düzey istihbarat yetkilileri ve çok sayıda bölgesel ve uluslararası ülkelerdeki elçilerin katıldığı dokuz günlük toplantılardan sonra zorunlu bir genişlemeye tanık oldu, genişletme (43) yeni üye ekleyerek toplam üye sayısını (114'e) çıkmasına yol açtı.
Genişleme, muhalefeti ve Suriyelileri daha çok temsil etmek için koalisyon içinde yeniden dengeleme sloganı altına girdi, genişleme pratik olsa da bölgesel ve uluslararası ülkeler arasındaki dengeyi sağlamak için ve bu ülkeleri temsil eden kutuplar arasındaki ağırlık dağılımını sağlamak için olmuştur.
Muaz El Hatip başkanlık görevine başladıktan dört buçuk ay sonra (sosyal medya aracılığıyla) koalisyon başkanlığından istifa etti, ancak daha sonra kesintili bir şekilde devam etti, ta ki 06/07/2013 tarihinde Ahmet Carba koalisyon başkanı seçilene kadar, Ahmet Carba görevinde iki dönem devam etti, Carba’den sonra 05/03/2014/da Hadi El Bahara bir dönem devam etti, sonra 05/01/2015/te Halit Hoca iki dönem devam etti, sonra Enes El Abde 05/03/2016/da iki dönem devam etti ve en son 06/05/2017/de Riyad Seyf seçildi ve kendisi hâlâ görevindedir.
Koalisyon kariyeri boyunca birçok istifalara ve bir takım görevden çıkarmalara tanık oldu, ancak üyeliği dondurma ve itikâf (küsme) olgusu görünen en belirgin olgudur, dolayısıyla birçok üye, farklı dönemlerde üyeliklerini dondurdu ve bazı üyeler kendi üyeliklerini 3-4 kez dondurdu. Ancak üyelik dondurma olgusunun artması, kararlarını haklı göstermek için her seferinde yapmış oldukları yaygın itirazlara rağmen bu üyelerin istifasıyla birlikte gelmemiş olması dikkat çekmiştir, ayrıca üyeliğin dondurulması çoğunlukla iç sistemler aracılığıyla değil sosyal medya aracılığıyla yapıldığı görülmüştür.
Üyelik dondurma davranışıyla ifade edilen (küsme) olgusuyla paralel olarak, koalisyon, üyeleri İstifa etmeden itikâf ve çekinme olgusuna tanık oldu, dolayısıyla bazı koalisyon başkanları da dahil olmak üzere koalisyonun birçok üyesi, istifalar etmeden koalisyonun herhangi bir etkinliğine veya toplantısına yıllarca katılmaktan kaçındı.
Koalisyondan istifa etmeyi hak etmediğini şöyleydiler.
Öte yandan, bazı üyeler, özellikle Michael Kilo, Ali Sadreddin Beyanuni, Muaz El Hatip ve Ahmet El Carba gibileri resmi olarak istifa etti.

 

İkincisi: Önde Gelen Başarılar
Koalisyon son beş yılda, siyasi ve insani düzeylerde ayrıca hizmet düzeyinde de birtakım başarılar elde etti, bunlardan en önemlisi şu şekilde özetlenebilir:
1. Suriye Muhalefetini Siyasi Olarak Temsil Etmek
Koalisyon, kuruluşundan sonra birçok ülkede (büyükelçilik adında) birkaç temsilcilik açtı bunların en beliğini ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika ve Katar’da açıldı.  Katar hükümeti onu Suriyelileri temsil eden bir elçiliği olarak tanıdıktan sonra orada gerçek elçilik vasfını aldı ve tam diplomatik haklarını tanıdı.
Muaz El Hatip döneminde Mustafa El Sabbağ genel Sekreterliği görevi sırasında bulunan mali destek kesintisine ilişkin nedenlerden dolayı ve Ahmet El Carba döneninde koalisyon üyeleri arasında yaşanan anlaşmazlıklar ve sorunlardan dolayı birçok elçilik 2014 ve 2015 yıllarında çalışmayı durdurdu.
2. Cenevre 2 Görüşmelerinde Muhalefeti Temsil Etmek
22 Ocak 2014'te başlayan Cenevre 2 müzakereleri, koalisyonun en önemli çalışmalarını temsil etti, bugüne kadar ilk ve son kez rejimi ve muhalefet tarafları eşit bir şekilde ve doğrudan temsil etti. Görüşmeler daha sonra dolaylı biçimlere dönüştü ve koalisyon ya da yüksek konsey temsil için artık yalnız değildi.
Bu katılım, müzakere döneminde koalisyonun popülaritesini büyük ölçüde artırdı, ancak katılım koalisyonun kendi içinde tartışmalı bir konu olarak (44) koalisyon üyesi katılımı protesto etmek için üyeliklerini dondurdu, bunların arasında da Nasır El Hariri’dir, kendisi sonra bir sonraki Cenevre görüşmelerinde müzakere heyetinin başkanı oldu, ayrıca George Sabra, ulusal meclis koalisyondan çıktı bir açıklama yayınladı ve kendisi bugün müzakerelerin yüksek konseyi başkan yarımcısı!
3. Diğer Muhalif Gruplarla Anlaşmaya Varmak 
Koalisyon, demokratik değişim için ulusal koordinasyon komitesi ve Kürt ulusal meclisi güçleriyle anlaşmaya varmış oldu, koalisyon Kürt Ulusal meclisinin koalisyona katılımı ve onuncu Kasım 2013'te koalisyonun bir bileşeni haline gelmesi temelinde aralarında ortak bir metnin hazırlanması be kararlaştırılması için Kürt ulusal meclisiyle çalıştı, ayrıca ulusal koalisyon, 2015 yılında Kahire'de on maddelik belge taslağı için koordinasyon komitesi ve diğer siyasi güçlerle bir araya geldi, Paris konferansında, ulusal koalisyon ve koordinasyon komitesi temsilcileri bir araya gelerek belgede değişiklikler yapıldı ve onaylandı, bu toplantıda siyasi çözümün kaynağı Cenevre 1 konferans sonuçlarına ve Suriye konusundaki uluslararası kararlara dayanması gerektiğini belirten bir "siyasi çözüm yol haritası" üzerinde anlaşma sağladı.
Koalisyon uzlaşmaları, Suriyeli muhalefet içindeki ulusal söylemi güçlendirmeye ve Suriyeliler ile anlayış temellerin oluşturulmasına yardımcı oldu yardımcı oldu.

4. İnsani Yardım Projelerin Hayata Geçmesi
İnsani yardım çalışmaları koalisyonun ana görevi içinde gelmemesine rağmen, destek verme temel görevlerinden biri haline geldi, destekçilerin isteği üzerine koalisyon 2012 yılında “Yardım Koordinasyon Birim” (ACU) adında özel bir birim kurdu ve başkanlığını Suheyr El Atasi devraldı.
Birim milyonlarca dolar yardım aldı (birim tarafından Suudi Arabistan'dan alınan unlardan biri 300 milyon dolardan fazla bir miktara ulaştı) ve çalışmaları sırasında bir takım insani yardım projelerine gözetim yaptı, ayrıca birim kalkınma projeleri alanında öncü olarak görülerek birçok yardım kuruluşu desteğini kısıtladı.
Birimin çalışma yapısından dolayı, birime kontrol etmek için ve her bileşenin çıkarlarına hizmet eden kategorilere mevcut desteği sağlamak için koalisyondaki ana bilişenleri arasında bir kavga noktasına dönüştü ve birim başkanlığı, birimi yarı bağımsız bir yapıya dönüştürüp onu koalisyondan idari bağımsız etmek için uluslararası baskı uyguladı ve birçok idari, örgütsel ve mali sorunlarla baş edildi.
 

Üçüncüsü: Önde Gelen Başarısızlıklar
Kuşkusuz koalisyon bugün Suriye’nin siyasi sahnesinde artık gerçek bir etkisi olmamıştır, etkisi de muhalefetin içinde kısıtlanmıştı, ayrıca uluslararası ve bölgesel taraftarların ilgisini kaybetti, hatta dost ülkelerin üst düzey yetkilileri ile artık görüşmeler yapamıyor, koalisyonun etki ve başarı yeteneğinin gerilemişti.
Aşağıdakilerde başarısızlığının ana nedenleri özetlenebilir ve bunun her biri, koalisyonun son beş yıl içinde yaşadığı olayları özetlemeye çalışıyor.
1. Vizyon Oluşturma Başarısızlığı
Vizyon herhangi bir projenin veya kurumun temel taşıdır ve o olmadan, istenen hedeflere ulaşılamaz ve hatta bu hedefler çizilemez!
Koalisyon, Esad sonrası Suriye için kendi vizyonunu belirlemesinde açık bir şekilde başarısız oldu, siyasi organı, koalisyon taraftarlar her ne kadar projeler için ülke temsilcileri ile yaptığı hemen hemen her toplantıda mevcut olmasına rağmen istediği tam bir proje oluşturamadı.
Vizyon kaybında koalisyonun pusulası, başkanın talimatlarına ve sahip olduğu bölgesel bağlara göre dönüşü, koalisyon, bir bütün olarak mevcut verilerden bağımsız olarak yolunu belirleyen kendi vizyonu olmadan uluslararası teveccühleri her aşamada baş etmek için fark etmeye çalışıyor.
2. İç Sorunlarla Boğulmak
Pozisyonlar ve kazanımlar konusunda kitleler arasındaki iç anlaşmazlıklar ve sorunlar koalisyonun çok zamanını aldı, koalisyonun en üst organı olan siyasi organ bile, gündeminde önemli bir Suriye meselesi olmadan haftalarca birbirini izleyen toplantılar yapıtı!
Anlaşmazlık zihniyeti üyelere hâkim oldu ve genel Suriye meselesiyle ilgili toplantı (örneği tutukluların meselesi gibi görüşmelerde) artık 20'den fazla üyeyi bir araya getirmiyordu, iç yapıya sahip olanlar hemen hemen tüm toplantılara katılıyor, mevcut olmayanlar üyelerde katılımını iletişimle sağlamaya çalışıyor veya en azından seslerini başkalarına vekil veriyor, buda eskinden siyasi kurumlarda ve organlarda tanınmayan bir durumdur.
Kitleler arasındaki anlaşmazlıklar, koalisyonun, geçici hükümetin, yardım koordinasyon kurumunun, büyükelçilerin ve temsilcilikler de dahil olmak üzere birçok kez çalışmasını durdurdu, ayrıca bu, projelerin askıya alınmasına ve ülkelerin Suriye halkına sağladığı yardım kullanımının aksamasına yol açtı.
Örneğin, iç anlaşmazlıklar destek Koordinasyon birimi, Katar’dan yıllık 100 milyon dolarlık insani yardım hibe edemedi, ilk hibe için tahsis edilmemiş 26 milyon dolarlık tutar hala Katar dışişleri bakanlığı hesabındadır, daha sonraki bir aşamada, koalisyon başkanlığı kalan miktarın bir kısmının geçici hükümete verilmesini durdurulmak için baskı yaptı.
3. Bireylere ve İşlevsel Kitlelere Güvenmek
Koalisyon büyük oranda gerçek bir entelektüel çerçeveye katılmayan bireylerden ve gruplardan oluşur, üyelerin çoğu daha sonra mali veya siyasi nüfuza sahip kişilere bağlı işlevsel kitleler halinde örgütlenmesi sağlandı, bu kitleler, bu üstatların isimlerini taşıdı. Bazı kitle yöneticileri, kitle üyelerine düzenli maaş ödüyordu, diğerlerine kendi durumlarına göre düzensiz finansal haklar veya parasal olmayan ikramiye sağlandı.
Bu tür üyeler ve kitleler, kişisel olarak ittifaklara ve anlaşmazlıklara yol açtı, her birey kütlesi içinde konumunu sabit kılmaya çalıştı, kazançlarını (siyasi organ üyeliği, ofis başkanlığı gibi vb.) veya anındaki paylaşımlarda (belirli bir heyet katılımı gibi) nispeten sabit paylaşımlarda güvence altına almaya çalıştı.
4. Şeffaflık ve İyi Yönetişim Eksikliği
Ulusal koalisyon kuruluşundan bu yana 200 milyon dolarla büyük miktar parayı teslim aldı, bu miktarlar destek koordinasyon biriminin teslim aldığı toplam ithalatları bu miktardan birkaç kat fazla miktarı dahil etmez.
Ancak koalisyon net bir finansal ve idari sistemi oluşturamadı. Bu fonların çoğu aslında koalisyon fonuna girmediği, Muaz El Hatip döneminde, hibeler doğrudan genel sekreter Mustafa El Sabbağ’a doğru giderdi, masrafları Suriye İş Forumu kurumun yoluyla öderdi ve herhangi bir mali rapor sunmazdı, hibelerin teslim alınması ve harcanması Muaz El Hatip görevini bıraktıktan sonra başkana dönüştü, dolayısıyla hibeler başkanın ya da üyelerin banka hesabına aktarılır, çünkü koalisyonun banka hesabı yoktu.
Koalisyonun mali ve idari performansının gözden geçirilmesi, genel sekreter ve daha sonra başkan siyasi organa ya da genel sekretere danışmadan harcama emirleri vermek için neredeyse tamamen yetkileri vardı. Ancak bu durum son zamanlarda değişti, çünkü ödeme prensibi konsey bilgisi dahilinde kabul edildi. Bunun üzerine, ofis başkanları, personellerini genişletmek ve siyasi organa danışmadan dış sözleşmeler yapmak için mali kaynak tahsislerini kullanabildiler ve bazı ofisler büyüdü, medya ofisi gibi personellerin sayısı 70'ten fazla personeli geçmiştir.
Öte yandan, destek koordinasyon birimi dış baskılarla hesaplar incelenmesi için yıllık değeri 300 binin üzerinde olan bir değere ulaşan bir sözleşmeyle ve bu fiyattan çok daha düşük fiyatlarla birçok Suriye ve bölgesel alternatiflerin olmasına rağmen yabancı bir şirketle çalıştı.
5. Temsil Krizi
Koalisyon, o dönemde Suriye denklemine göre birkaç bireylerden, toplanmalardan ve kitlelerden teşkil edildi, koalisyondaki koltuklar bu bileşenler arasında dağıtıldı, dolayısıyla her bileşenin arzulandığına göre koalisyondaki temsilcilerini değiştirme imkânı ile birlikte birtakım sabit koltuklara sahip oldu.
Sonuç itibariyle temsil edilen bileşenlerin seçimi ve onlar için tahsis edilen koltuk sayısının seçimi o dönemde Doha'daki müzakereciler arasında paylaşmalara tabi odu.
Bu durum, güç merkezine bağlı olduğu için koalisyonda neredeyse var olmayan ya da çok sınırlı varlığı olan bu gruplara koltukların verilmesine neden oldu. Hiç seçilmemiş ya da hiç var olmayan yerel meclislere (14) koltuk verildi, Şam, Haseke, Deyrizor, Rakka ve Tartus’daki yerel meclisler gibi!
Halep, Hama, Deyrizor ve diğerlerindeki yerel meclisler daha sonra seçimler yapasına ve koalisyondan koltuk istemesine rağmen Koalisyon, bu meclisleri defalarca göz ardı etti ve kuruluş anında seçilen yerel meclislerin temsilcilerine tutuldu. 
Siyasi ve saha haritasındaki sürekli olan değişim, kuruluşunda var olan grupların görevleri son bulmasıyla sonuçlandı, devrim mütevelli heyeti ve genel devrim konseyi gibi, ancak onların temsilcileri koltuklarını korudu. Ayrıca ulusal meclis kuruluşunda on sekiz koltukla koalisyonda en büyük kitleyi oluşturmuştu, ama görev yapamamış ve son bulmuştu ve koalisyonun kuruluşundan bu yan çalışmamıştı, bu durum sona eren gruplar gibi meclis için de geçerlidir.
Temsil krizi iç tüzükle bağlantılıdır, bu da koalisyon görevlerini yerine getirmekte güçlük çektiği bir kaynağı teşkil etmişti, aynı zamanda, iç tüzüğe göre üyeleri hesap vermekten veya hatta üyelikten çıkarılmasından korumak için bir kaynak olmuştu.  Koalisyon başkanı veya genel sekreterin görevden alınması oyların üçte ikisini gerektirir, ama üye yarısı oy artı biri gerektirir, bu da kitleler arasındaki hassasiyetler ve dengeler nedeniyle elde etmek zordur.
Ayrıca üyelerin değişimi meselesi kitlelerin kararıyla iç tüzükle sınırlandırır, böylece, örneğin İhvanı Müslimin, üyelerinden birini değiştirmek isterse ulusal meclise döner, bu da meclisin toplanmasına çağırır, ama bu gerçekleşemez ve bu nedenle cemaat atanan aynı üyeleri deriştirmez.
Ayrıca koalisyon iç tüzükten dolayı istifa eden üyelerin değiştirmesinde veya yalnızca yakın geçmişte faaliyetlerine katılmayan üyeleri üyelikten çıkarmada başarısız oldu.
İç tüzük birçok örgütsel ve idari ayrıntıyı belirlemez, bu durum hukuki hükümlerin yayınlanması için hukuk komitesine geniş bir boşluk bıraktı, bu yorumlardan etkilenen taraflar, her aşamada koalisyon liderliğine kontrol eden kitlenin iradesini sabit kıldığını gördü, en fazla göze çarpan örnek, her ne kadar koalisyonun iç tüzüğünde müzakere yapılmamasına rağmen hukuk komitesi tarafından Cenevre2 görüşmelerine katılma kararının kabul edilmesidir.
6. Askeri Dosya Yönetiminde Başarısızlık
Askeri çalışmalar genel olarak, koalisyonun başarısızlığının ana nedenlerinden biri ve başarısızlığın en belirgin belirtilerinden biri gibidir, dolayısıyla silahlı grupları finanse eden ülkeler bu grupları siyasi alana girdirmesinden kaçındı, bu durum koalisyon sahada bir güce sahip olmasını ve herhangi silahlı grup siyasi bir oluşumun şemsiyesi altına giresini engelledi, pratik olarak uluslararası toplum tarafından benimsenen şemsiyelere rekabet eden siyasi güç haline geldi.
Bu alanda, gruplara destek verenler meclisi ve koalisyonu başarısız etmek için katkısı sağlanması karşısında, koalisyonun silahlı gruplarla başa çıkamadı, askeri güçlerin temsil edilmesi, koalisyonun çalışmalarında en belirgin başarısızlıklardan birini teşkil etti.
31 Mayıs 2013'te onaylanan genişleme sonucunda 15 üye koalisyona üye olmasına neden oldu, bu durum, ilk adım Suriye devrimin siyasi organlardaki askeri tarafını temsil ediyor. Ancak bu temsil, askeri grupları razı etmedi çünkü aslında genelkurmay başkanlığında temsilcileri yoktu, ayrıca koalisyondaki konsey temsilcilerinin bazıları mevcut siyasi çatışmaların bir parçası haline geldi, bu nedenle, askeri bileşeni, gruplar tarafından kabul edildiği şekilde temsil edememişlerdir.
2015 yılı, koalisyon ve bazı gruplar arasında koordinasyon ilişkisinin başlamasına tanık oldu ve 25 Nisan 2015'te ilk istişare toplantısı ulusal koalisyon ve birkaç askeri grup (ve diğer akandaki kuruluşlar) arasında yapıldı, toplantı sonunda ortak  işleri takip etmek ve koordine etmek için bir komite oluşturmasına anlaştılar.
15 Haziran 2015'te Suriye ulusal koalisyonunun genel kurulu, yüksek askeri komutanlığı kurmaya karar verdi ve bu oluşumda sahadaki aktif taburların ve grupların temsilini garanti eder, ayrıca, kararlaştırılan kriterlere dayanan yeni komutanlığın oluşturulması için çalışacak bir komite oluşturmaya karar verdi, artı genel kurmaydaki askeri meclisin dondurulması ve kitle temsilcileri yeni komutanlığın oluşumuna kadar genel konsey içinde bırakılması karar verdi, bu durum genelkurmay temsilcilerin bağlılıkları DR. Halit Hoca’ya dönüştü ve koalisyon başkanlığında bir dönem daha kalmasını sağladı.
Bu toplantılar, örneğin 28/09/2016, 02/10/2015 ve 23/01/2016  gibi ortak siyasi pozisyonlar üretmeye yardımcı oldu.
2015 sonrasında gruplar koalisyona yaklaşması ve şimdiye kadar bu grupların konumunda gerileme olması ve başarı yapamaması nedeniyle bağlantılı olduğu kaydedildi ve çoğu, hedef haline gelmemek veya ortadan kaldırılmasını önlemek için yasal bir şemiyse arayan küçük varlıklar haline geldi!
7. Meşruiyet Krizi ve Başarı Eksikliği
Bir yandan koalisyonun ve bilişenlerinin iç sorunlarla boğulması, diğer yandan vizyon yokluğu ve özellikle koalisyonun ilk iki yılında aldığı siyasi ve mali desteğin hacmi ile münasip olmayan bir şekilde dikkat çekici sınırlı bir başarıyla sonuçlandı.
Somut projeler üzerinde çalışmak yerine, koalisyon siyasi hitabın seviyesini yükselti ve devrimin hitabını eritemeye çalıştı ve medya hitabı, aktivitelerin sosyal medya hitabıyla rekabet haline geldi, devrim niteliğindeki bir meşruiyeti elde etme çabada bulunursa, pratik başarı olmamasından dolayı dikkatleri dağıtabilir.

Koalisyon Nereye Gidiyor?
Koalisyonun kurulmasına eşlik eden yüksek beklentilere rağmen geçmiş yıllarda mali ve siyasi imkanlarla kıyaslarsak onun performansı çok mütevazi olmuştu.
Koalisyonun siyasi ve idari performansının gözden geçirilmesi, bir önceki ulusal meclisin derslerini anlamamasında başarısı olduğunu gösteriyor, ancak siyasi rol ve iç örgütlenme mekanizmalar açısından meclisten gerilediğini gösterdi.
Siyasi verilerin durumu patrik olarak Suriye halkını temsil edemeyen bir kurum haline geldiğini gösteriyor, dolaylısıyla en iyi ihtimalle birçok muhalefet platformlarından biri haline dönüştü, ayrıca orta ölçekli devrimci medya platformlarıyla rekabet etmeye çalışan bir medya platformu haline dönüştü.
Son yıllarda siyasi görünüm gösteren koalisyon üyeleri gelecek aşamada bilinmeyen bir kaderi ile karşı karşıya kalacaktır, dolayısıyla herhangi bir kesim onları kabul emecektir, ayrıca kendi şahsılarına bölgesel desteğin sağlanmasında başarısız olacaktır ve bunlar, gelecekte Suriye dosyasıyla ilgili ülkelerin paylaşımları içinde olmaya hak kazanacaktır.
 

Dipnotlar:

1- Görüşmeye katılanlar: Ceyşul İslam, Ecnadul Şam İslam birliği, Feylak'uş Şam, Şam devrimci taburları, Feylak'uş Humus, Ceyşul Yarmouk, Ansarul İslam cephesi, Ebabil ordusu, Festakim kema umirt topluluğu, 24 Piyade Bölümü, Habibul Mustafa tugayları, 69 grubu, özgür yargı meclisi, İdlip meclisi, Halep meclisi, Şam kırsalı meclisi, Hama meclisi, bedir askerleri topluluğunu 313 tugayları, Amud Horan grubu, Mutaz billah tugayı, Humus meclisi, birinci lejyon, güney taburları tevhit tugayı, Fursan El Hak tugayı, 101 grubu. Bakınız:
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu, koalisyon ve devrimci güçler ve savaşan gruplar arasında yapılan birinci istişare toplantının açıklaması 28/04/2015

2- * Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu, siyasi gelişmeler hususunda koalisyonun askeri gruplarla ortak konumun 28/09/2015 
* Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu, Suriye'deki son gelişmeler ve siyasi süreci etkileri hakkında ortak bildiri 02/10/2015/
* Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu, Koalisyon ve askeri gruplar Suriye devriminin ilkelerine bağlılıklarını yenilediler, 23/01/2016