Saldırganlığı Caydırma Araçları Savaş Yönetimi Konusunda Suriyeli Muhaliflerin Yeni Modeli
Ara 16, 2024 20

Saldırganlığı Caydırma Araçları Savaş Yönetimi Konusunda Suriyeli Muhaliflerin Yeni Modeli

Font Size

Suriye'deki silahlı muhalifler, 27 Kasım 2024'te başlayan “Saldırganlığı Caydırma” savaşı sırasında kontrol ettiği bölgelerde, askeri operasyonların yönetilmesi ve rejime karşı psikolojik savaş araçlarının başarıyla kullanılması konusunda yeni bir model ortaya koymuştur. Daha önce benzeri görülmemiş açıklamalar yapmış ve özel prosedürler uygulamıştır. Tüm bunlar, rejim güçlerinin moralini zayıflatan, askeri ve sosyal desteği rejimden kaçmaya veya uzaklaşmaya teşvik eden etkili bir araç haline gelmiştir. Bu araçlardan en önemlileri şunlardır:

Rejim unsurlarının ve askerlerinin güvenliğinin sağlanması. Silahlı muhalif güçler, siyasi istikrar sağlanana ve beklenen adalet geçiş süreci başlatılana kadar kampanyası süresince intikam alınmaması için “geçici koruma” adı altında kartlar dağıtmıştır. Savaşçılar da çatışmalar sırasında, mahkumlardan intikam alma operasyonlarını yasaklayan ve davranış biçimlerini düzenleyen askeri davranış kuralları talimatlarına da uymuşlardır. Savaşın tüm kesimleri ve savaşçılar bu kurallar konusunda ilk bu oranda disipline olmuşlardır.

Taarruz operasyonları sırasında sivillerin hedef alınmamasının sağlanması. Bu, muhalif grupları terörist ve barbar olarak tasvir eden Suriye rejiminin hem kendi güçleri hem de halk nezdinde oluşturmuş olduğu izlenimlere aykırı bir görüntü oluşturmuştur. Bu da rejim saflarından ayrılma oranını artırmış, askeri ve sivil kuluçka merkezlerine yönelik mezhepçi politikalarının açığa çıkmasını sağlamıştır.

Sivil topluluklarda kaosu önlemeyi amaçlayan tedbirlerle sivil hizmetlerin ve insani müdahalenin sürekli olarak sağlanması. Bu, halk nezdinde kısa sürede istikrarın sağlanmasının mümkün olduğu izleniminin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu durum, bu toplulukların ülke dışına yerlerinden edilmelerini veya göç etmelerini önleyecek, bölge ve Avrupa ülkelerine güvence sağlayacaktır.

 Devletin askeri ve sivil kurumlarının ve altyapısının etkisiz hale getirilmesi. Rejim unsurlarına ve askerlerine bulundukları yer yok edilmeden, yakalamadan veya öldürülmeksizin güvenli bir şekilde geri çekilmeleri için üçüncü bir seçenek sunulması, yerel ve uluslararası topluma muhaliflerin bu kurumları yönetme konusunda Suriye rejiminin yerini alacak bir beceriye sahip olduğuna dair bir mesaj vermiştir.

 Azınlıkların güvenliğinin sağlanması. Silahlı muhalif güçler Hıristiyan, İsmaili, Şii, Alevi ve Dürzi mezheplerine sahip kişilere güvence vermiştir. Bulundukları bölgelerin güvenliği ve kişisel güvenliklerin sağlanması için önlemler alınmıştır ve diğer gruplarla eşit haklara sahip olacaklarına dair sözler verilmiştir.

 Muhalif güçlerden güvence mesajı alan Kürt bileşenin güvenliğinin sağlanması, halkın bir bileşeni olarak haklarını güvence altına alacak tedbirler alınması ve savaşlar sırasında mallarının ve bölgelerinin güvenliğinin sağlanması. Ayrıca Halep'teki Kürt savaşçıların durumunun çözümü için müzakerelere kapı açılmış, kendilerine saldırıya uğramadan Halep'te kalma veya Rakka'ya intikal etme hakkı da verilmiştir.

Suriye rejiminin müttefiklerinin etkisiz hale getirilmesi. Silahlı muhalif güçler hem Rusya'ya hem de Irak'a yönelik söylem geliştirerek bu devletlerin çıkarlarını korumaya yönelik siyasi garantiler sunmuştur. İran'a yönelik söylemleri ise bölge ülkeleri ve Batının yönelimiyle paralel olarak milislerinin Suriye topraklarından çıkarılmasını ve nüfuzunun sonlandırılmasını içermektedir.

Sonuç olarak askeri operasyonlar, Suriye rejiminin askeri ve sivil kuluçka merkezini etkisiz hale getirmek amacıyla, daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde Suriye rejimine karşı psikolojik savaş yürütmeye odaklanmıştır ve bu da Halep, İdlib ve Hama'daki rejim saflarının çöküşünü hızlandırmıştır. Silahlı muhalif güçler, drone gibi yeni silahların kullanımı da dahil olmak üzere propaganda, rejime yönelik hitap ve idari ve askeri prosedürler yoluyla, ayrıca askeri planların, organize ordulara eşdeğer bir profesyonellikle rejimde bulunmayan bir şekilde uygulanması ve böylece alternatif bir yönetim modeli sağlanmasıyla caydırma ve rejim ve çevresinin maneviyatını etkileme politikası benimsemiştir.