Muhtemel bir gerginliğin gölgesinde Güney Suriye’nin geleceği
Mercek Altında | Muhtemel bir gerginliğin gölgesinde Güney Suriye’nin geleceği
Güney Suriye Temmuz 2018'de varılan uzlaşma anlaşmasının imzalanmasından bu yana benzeri görülmemiş bir gerilim yaşıyor. Çünkü Suriye rejimi ve müttefiklerinin bölge için konulan hedefleri gerçekleştirme çabaları yaklaşık iki yılın sonunda başarısız oldu. Bu hedefler arasında, yerel arabulucular ağını yeniden şekillendirmek, grupları silahsızlaştırmak, güvenlik ve askeri karargâh ve kontrol noktaları kurarak destek ve nakil yolları oluşturmak yer alıyordu.
2020'nin başından bu yana Suriye rejimi ve müttefikleri, ülkenin güneyindeki ortaya çıkan kaos belirtilerini kontrol altına almak için güvenlik müdahalesini kasıtlı olarak artırdı. Özellikle Der’a’da birçok bölge, uzlaşı gruplarının elindeki güvenli bölgelerden ibaret kaldı. Bunun yanında Suriye rejimi, İran ve Rusya'nın vaatlerini yerine getirmemesi nedeniyle otoriteye sadakat temelinde iki taraf arasında yeniden güven oluşturma belirtisi de görünmüyor.
Tüm aktörler yaklaşık iki yıl önce imzalanan uzlaşma anlaşmasının faydasını yeniden düşünürken güney Suriye yeni seçeneklerle karşı karşıya olabilir. ABD ve İsrail, Rusya'nın söz verdiği gibi İran'ın çekilmesine tanık olmadı. İran da Suriye'deki stratejisiyle tutarlı bir askeri ve güvenlik reformu gerçekleştiremedi.
Der’a ile ilgili muhtemel 3 seçenek arasında askeri operasyonların uzlaşı anlaşmasının imzalanmasından önceki geleneksel haline geri dönmesini uzak bir ihtimal olarak görmek mümkündür. Buna karşılık Mart 2020'de Sanmin’de olduğu gibi yüksek düzeyde güvenlik müdahalesi seçeneği en muhtemel seçenek olarak görünüyor. Ancak Suriye rejimi ve müttefiklerinin önceki dönemde her zaman kullandığı düşük seviyeli güvenlik müdahalesi de muhtemel bir seçenek olarak karşımızda duruyor.
Son iki ihtimalde de Suriye rejimi ve müttefikleri büyük bir sınavla karşı karşıya kalabilir. Eğer Der’a’yı güvenli bölgeler kapsamında izole etmeden veya uluslararası güçlerin uzlaşı grupları ve yerel halk lehine müdahale etmemesini sağlamadan bölgeye yönelik yüksek oranda güvenlik seçeneği kullanılırsa bölge kontrolü zor olabilecek büyük bir yıkımla karşı karşıya kalacaktır. Bölgeye yönelik düşük seviyede güvenlik seçeneğinin kullanılması Suriye rejiminin kan kaybetmesine ve uzlaşı hedeflerine ulaşamamasına sebep olabilir.
Rusya'nın güney Suriye'de bir çöküş istemediğini söylemek mümkündür. Hatta Rusya, muhtemel bir gerginliği daha iyi bir şekilde kontrol altına almak ve bölgenin geleceği, özellikle de İran’ın varlığı hususunda ABD ve İsrail ile yapacağı muhtemel müzakerelerde ondan faydalanmak için Suriye rejimi lehine müdahale etmeme kararı da alabilir.
Aslında Der’a modeli, uluslararası aktörlerin istikrar ve daha sonra çözüme ulaştırabilecek siyasetlere dayanmama isteği ve bazen de gücünün olmamasına nazaran Suriye'de gerçekleşen güvenlik ve askeri mutabakatların çoğunun kırılgan ve zayıf olduğunu gösterdi. Bu da yeniden güvenlik seçeneğine dayanmanın bir fayda sağlamayacağı anlamına geliyor.
Analiz ve Düşünce Birimi - Jusoor Araştırma Merkezi