Mercek Altında | HTŞ'nin İdlib'teki gerginliği yönetmesi.. Yöntem ve etkileri

12 Haziran 2020'de “Fesbütû” operasyon odasının kurulmasından sonra odaya katılan veya katılma teşebbüs eden örgütler, HTŞ tarafından büyük bir gerginlik hamlesine maruz kaldı. Bu hamleler arasında kendisine bağlı grupla operasyon odasına katılma girişiminde bulunan Ebu Salah el-Özbeki, daha önce HTŞ’de Yüksek Takip Komisyonunun önde gelen liderlerinden biri olan Ebu Malik et-Telli ve Ebü'l-Abd Eşiddâ ile cihat koordinasyonunda ona destek verdiği suçlamasıyla İngiliz yardım çalışanı Tevkir Şerif’in tutuklanması yer aldı.  
HTŞ ayrıca yöneticilerinin kaçmasını ve diğer oluşumlara katılmalarını önlemek amacıyla kendi unsur ve yöneticilerinin önceden belirlenmiş koşullar dışında istifa etmesini yasaklayan bir karar yayınladı.
Aslında HTŞ’nin bu davranışı, sahip olduğu güç kaynaklarını tehdit eden herhangi bir rekabetin ortaya çıkmasını önlemeye dayanmaktadır. Çünkü bu, kaderine ve bu çerçevede uluslararası güçlerle yürüttüğü müzakerelerine olumsuz yansıyacaktır. Buna göre HTŞ aşağıdaki hususları göstermek istemektedir: 
• Üzerinde çalışılmamış herhangi bir parçalanmayı önleyen ve bir sonraki aşamada uluslararası toplum tarafından kabul görmeyi amaçlayan genel hedefler üzerinde uzlaşmış olan bir yönetimin merkezi olarak yönettiği sağlam bir örgüte sahip olmak. 
• Etkili bir "karizmaya" sahip olan herhangi bir unsurun ayrılmasını önleme gücü. Çünkü bu durum kişiyi aşıp yakın çevresine kadar uzanabilir. Bu da HTŞ’nin dağılmasının başlangıcı olabilir. Ayrıca bir bütün olarak HTŞ dosyasına barışçıl bir çözüm bulma fırsatını kaçırmanın yanı sıra HTŞ’nin üzerinde çalıştığı güvenlik, idari ve ekonomik kazançların kaybetmenin başlangıcı olacaktır. 
• HTŞ’nin tüm bileşenlerini en üst düzeyde kontrol altında tutmak ve HTŞ’ye bağlılığından şüphelenilen unsurları tutuklamak veya yargı takibi ile tehdit etmek amacıyla takip etme gücü. 
• Diğer oluşumların güçlerini toplayıp gelişmelerini önlemek için proaktif adımlar atma gücü. Bu durum cihatçı gruplarla karşılaşma kabiliyetine dayanarak uluslararası toplumun bir dereceye kadar kabul etmesi için kendisini bu şekilde sunmaya çalışan HTŞ’yi uluslararası toplum önünde zor durumda bırakacaktır.  
Pratikte HTŞ bölgedeki hareketlerini kontrol edebildiği cihatçı örgütlerinin varlığını reddetmiyor. Aynı şekilde bazı ileri gelen kişilerin ve bireylerin kendisinden ayrılmasını da reddetmiyor. Ancak buna karşılık gerçek rakiplerinin lehine kendisinden ayrılmayı ve cihatçı örgütlerin gücünün artmasını kabul etmiyor. Özellikle de bu, HTŞ’nin güvenlik, militarizasyon ve bölgenin gelecekteki kaderinin müzakere edilmesi gibi birçok dosyaya olumsuz yansıyacak şekilde eylemlerini kontrol etme yeteneğinin zayıflamasına yol açıyorsa kabul edilemez görülüyor. 

Dini Hareketler Birimi - Jusoor Araştırma Merkezi