Rusya’nın Suriye’nin güneyindeki İsrail ile İran arasındaki gerilime karşı tavrı
Ara 24, 2023 1639

Rusya’nın Suriye’nin güneyindeki İsrail ile İran arasındaki gerilime karşı tavrı

Font Size


Rusya, bir yıldan fazla bir süre önce durdurduğu Suriye’nin güneyindeki devriyelerine yeniden başladı. Rusya 31 Ekim’de Kuneytira şehrinin güneyinde Mu’allaka ve Gadiru’l-Bostan kasabaları arasındaki işgal altındaki toprakların sınırlarına yakın yerlerde devriye düzenledi. 

Geçtiğimiz ayın başından bu yana devriyenin güzergahı, İranlı milisler tarafından gerçekleştirilen gece askeri hareketliliğe şahit oldu. Görünüşe göre bu hareketlilik, Rusya’nın Suriye’nin güneyindeki taahhütlerine rağmen Ukrayna savaşıyla meşgul olmasını suiistimal ediyor. Ya da Rusya, Ukrayna’ya saldırması nedeniyle milislerin hareketlerini görmezden geliyor ve Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün arasındaki sınırlarda arabulucu, bölgesel güvenlik ve istikrarın garantörü olarak rolünün önemini göstermek için geri dönme fırsatını bekliyor. 

Rusya’nın bölgede devriyelere yeniden başlaması, aslında İsrail ile İranlı milisler arasında Suriye cephesinde yaşanan askeri gerilime son vermek için arabulucu rolü üstlenme arzusunu gösteriyor. Zaten Rusya, 2017’de ABD ile yapılan Helsinki başkanlık zirvesi ve 2019’da İsrail, Amerika ve Rusya’nın işgal altındaki Kudüs’te bir araya geldiği üçlü güvenlik zirvesinin sonuçlarından biri olarak güney bölgesindeki gerilimin azaltılması için garantör rolünü üstlenmişti. 

Aslında Rusya’nın, Suriye cephesinin savaşa sürüklenmesini veya İsrail ile İranlı milisler arasında kontrolsüz gerilimin tırmanmasını önlemek için arabulucu ve garantör rolü oynama fırsatını artıran bazı faktörler var. Öne çıkan faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz: 

Batı ve İsrail, Rusya’nın güney bölgesindeki askeri kararı hala kontrol edebildiği göz önüne alındığında, İranlı milislerin İsrail ve Ürdün sınırlarından çekilmesini gerektiren gerilimi azaltma anlaşmasını Suriye’nin güneyinde yeniden etkinleştirme arzusu taşıyor. Çünkü Rusya, çatışma alanlarına yeniden konuşlanma, devriye gezme ve hava savunma sistemlerinin kullanımını sınırlama gibi İran’a bağlı milislerin askeri birlikleri kullanmasına veya İsrail ve Ürdün sınırlarında kontrolsüz faaliyetlerde bulunmasına engel olabiliyor. 

Batı ve İsrail, savaş ve çatışma sahasını Gazze ile sınırlamak istiyor. İsrail’in askeri operasyonunun en önemli hedefi, Hamas’ın ortadan kaldırmak. Bu da kolay bir hedef olmadığı için aynı anda askeri operasyonlara ve diplomatik çabalara odaklanmayı gerektiriyor. Bu nedenle Rusya, Suriye cephesini savaştan çekebileceğini ima ediyor. Bunun Ukrayna meselesi ve diğer konularda Batı ile güçlü müzakere kartlarına sahip olmasına katkıda bulunacağını varsayıyor. 

Gazze’deki savaş, Rusya’ya Batı’nın Ukrayna üzerindeki baskısını hafifletme ve aynı zamanda Suriye’deki önemli bir aktör olarak rolünü ve varlığını yeniden gösterme fırsatı verdi. Ayrıca gerginliğin hızını azaltma veya artırma açısından Suriye cephesindeki gerilimin seviyesini kontrol etme yeteneğini gösterdi. 

Sonuç olarak, Rusya’nın bölgedeki rolünü ve varlığını göstermek ve kullanmak için Suriye cephesinde hâlâ sessiz ve yavaş hareket ettiği ve Batı’nın İsrail’e verdiği yüksek düzeydeki askeri ve maddi desteği hesaba kattığı görülüyor. Bu destek, Ukrayna’ya askeri yardımın hacmi azaltabilir. Ortadoğu’daki çatışmanın devam etmesi veya genişlemesinin, Batı’nın bölgedeki çıkarları açısından Avrupa’dakinden çok daha maliyetli olduğu belirtiliyor.