Ürdün’den Suriye rejimiyle normalleşme adımları: Sebepler ve bağlamlar
Mercek Altında | Ürdün’den Suriye rejimiyle normalleşme adımları: Sebepler ve bağlamlar
Ürdün Kralı ile Suriye rejiminin başkanı arasındaki telefon görüşmesi, Ürdün'ün Suriye meselesindeki pozisyonunda gözle görülür değişiklikler olduğunu gösteren birkaç adımın doruk noktasıydı. Bu gelişme, Rusya’nın Eylül 2015 sonunda Suriye'ye müdahale etmeye başlamasıyla dünya kamuoyunun ve Arap dünyasının tavrında meydana gelen değişimlerin bir sonucu.
Rusya, Suriye'ye askeri müdahalesini Ürdün başta olmak üzere birçok ülke ile koordine içinde gerçekleştirdi. Örneğin Rusya’nın müdahalesinden bir ay önce Ürdün Kralı, Ağustos 2015'te Moskova'ya bir ziyaret yaptı. Bu hususta Ürdün’ün o zamandan beri Ru stratejisinin bir parçası olduğu söylenebilir.
Rusya'nın müdahalesinden sonra, Riyad konferansı hazırlıklarının yanı sıra, müzakere heyetini seçmek için muhalif grupların değerlendirilmesi ve sınıflandırılması dosyası Ürdün’e verildi. Aynı şekilde Ürdün, Dera'da rejime karşı savaşların kesin olarak durması için güney gruplarına baskı kurma ve Rusya'nın kurtarılan bölgeleri birbiri ardına kontrolü altına almasına izin verme görevini üstlendi.
Eylül 2016'da Ürdün, muhalif grupları Rus kuvvetleri tarafından çok şiddetli askeri harekata maruz kalan Daraya'yı desteklemek için herhangi bir eylem yapmamaları konusunda uyardı. Ardından 2018 baharında bu grupların, Dera'daki Doğu Guta'yı desteklemesini engelledi. Daha sonra da ABD önderliğinde, Rusya'nın Dera şehirlerini işgal etmesinin karşısında duran Suriye'nin güneyi üzerindeki kalkanı kaldırdı.
Bundan dolayı Temmuz 2018'de güney bölgesi, Rus uzlaşması adı verilen anlaşmayı kabul etti.
Ardından Ürdün, 2021'in ikinci yarısında Der’a'ya düzenlenen yeni saldırıda yeni ve daha önemli bir rol oynadı. Ürdün Kralı'nın Temmuz 2021'in ortalarında Washington'a yaptığı ziyaret ve Rusya ile ABD arasında arabulucu olmasıyla Ürdün'ün konumu daha da ilerledi. Ürdün, bu adımı büyük ölçüde etkilendiği Suriye rejimi üzerindeki ekonomik kuşatmayı gevşetme amacıyla attı. Ürdün arabuluculuğunu takiben de Sezar Yasası askıya alındı ve Suriye ile ticaret alışverişine izin verildi. Ayrıca Arap doğalgaz boru hattının Suriye üzerinden Lübnan’a uzatılmasına karar verildi. Bu adımlarla eşzamanlı olarak Rusya, son Der’a çatışmalarına müdahale etmedi ve askeri çözüm veya tehcire başvurmadan Ürdün’ün güney Suriye'de güvenliği kontrol altına alma ve istikrarı hedefleyen arabuluculuğunun başarılı olmasını sağladı.
Arap doğalgaz boru hattının uzatılması projesinin açıklanmasından sonra Suriye rejimi Savunma Bakanı, güvenlik ve askeri koordinasyon konularının yanı sıra Ürdün sınırlarını ve gaz boru hattını koruma önlemlerini görüşmek için Eylül ayının ortalarında Amman'ı ziyaret etti. Bu ziyaretten yaklaşık üç ay önce Suriye Rejimi Elektrik ve Petrol Bakanı Ürdün’e bir ziyaret gerçekleştirmişti. Ekim 2021'in başlarında da tam on sene süren kesintiden sonra Ürdün'ün Suriye rejimi ile normalleşme adımları attığı, gerçekleştirilen bir telefon görüşmesinden sonra açıklandı.
Ürdün'ün Suriye rejimine ilişkin tavrı, iki paralel süreçte devam eden Amerika'nın tavrıyla örtüşüyor. Birinci süreç, İran ile bağlarını koparması için Suriye rejimine yapılan baskının devamı, ikincisi ise İran'a baskı yapma konusunda işbirliği yapması karşılığında Rusya ile koordinasyon sürecidir. Dolayısıyla Suriye rejimine yönelik Arap dünyasındaki açılım, Moskova ve Şam'ı İran'ın nüfuzunu durdurmaya teşvik eden bir havuç mesabesinde olacaktır. Başka bir deyişle, Ürdün'ün açılımı, rejimi kontrol altında tutmak ve İran’ın Suriye'deki varlığıyla başa çıkmak için bölgesel uzlaşmaya dayalı Amerikan stratejisinin bir parçasıdır.
Ürdün'ün önderlik ettiği yeni pozisyon, Amman'ın Suriye ve Lübnan da dahil olmak üzere bölgede yeni roller oynama girişimi kapsamında yer alıyor. Bu girişim, genel çerçevesi itibariyle Amerika ve bölgesel yönelimle uyumlu. Ancak bu adım, Washington ve diğer ilgili başkentlerle varılan ayrıntılı bir anlaşmanın parçası olmak zorunda değil. Çünkü Ürdün kendi dosyalarını genişletmeye ve çözüm vizyonunu test etmeye çalışıyor. Eğer başarılı olursa, bölge düzeyinde etkili bir siyasi başarı elde edebilecek. Ancak başarısız olması durumunda bunun siyasi maliyeti çok yüksek olacaktır.
analiz ve düşünce birimi - Jusoor Araştırma Merkezi