Suriye Devriminin Zaferinin İlanı Konferansı.. Zamanı ve Etkileri
Şub 05, 2025 708

Suriye Devriminin Zaferinin İlanı Konferansı.. Zamanı ve Etkileri

Font Size

Yeni Suriye yönetimi, 29 Ocak 2025'te "Suriye Devriminin Zaferinin İlanı Konferansı"nı düzenlemiştir. Konferansa, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) hariç, tüm askeri grupların liderleri  ile yönetimin önde gelen isimleri katılmıştır. Askeri liderler ve yetkililerin kısa konuşmalar yaptığı konferansta en dikkat çeken konuşma yeni yönetimin Başkomutanı Ahmed Eş-Şara'ya aitti. Eş-Şara mevcut dönemin önceliklerini şu şekilde belirlemiştir: 

1.  Otorite boşluğunun doldurulması. 

2.  İç barışın korunması. 

3.  Devlet kurumlarının inşası. 

4.  Kalkınmaya yönelik bir ekonomik yapının inşasına yönelik çaba gösterilmesi. 

5.  Suriye'ye bölgesel ve uluslararası konumunu yeniden kazandırmak. 

Konferansın sonuçları, 8 Aralık'ta devrimin zaferini ilan eden Askeri Harekat Dairesi Sözcüsü Albay Hasan Abdulğani'nin konuşmasında ortaya konmuştur. Bu tarih Suriye'de milli bir gün olacaktır ve ayrıca şunlar ilan edilecektir: 

  2012 Anayasası'nın yürürlükten kaldırılması, ve tüm istisnai yasaların askıya alınması. 

Halk Meclisi ve bağlı tüm komitelerin feshedilmesi. 

Çökmüş rejimin ordusunun dağıtılması ve yeni ordunun milli temeller üzerinde yeniden inşa edilmesi. 

Devrik rejime bağlı tüm güvenlik teşkilatlarının, adlarıyla birlikte bunlara bağlı çeşitli kolların, kurulam tüm milis güçlerin feshedilmesi     ve vatandaşların güvenliğini sağlayacak bir güvenlik kurumunun oluşturulması. 

Arap Sosyalist Baas Partisi, Ulusal İlerici Cephe partileri, bunlara bağlı örgüt, kurum ve komitelerin feshedilmesi ve başka herhangi           bir ad altında yeniden kurulmasının yasaklanması. 

  Bütün askeri grupların, siyasi ve sivil devrimci örgütlerin dağıtılması ve devlet kurumlarına dahil edilmesi. 

Ahmed Eş-Şara'nın, geçiş döneminde ülkenin cumhurbaşkanlığını üstlenmesi, Suriye Arap Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığı görevlerini yerine getirmesi, uluslararası arenada temsil etmesi ve kendisine kalıcı bir anayasanın onaylanıp yürürlüğe girmesine kadar geçecek olan geçiş döneminde geçici bir yasama konseyi kurma yetkisinin verilmesi. 

Cumhurbaşkanı Şara'nın bahsettiği öncelikler, doğru bir anayasal ve yasal statüye uygun olarak gerekli yasama ve yürütme yetkisine sahip olma gereksinimi duyan önceki yönetim döneminde gerçekleştirilememiştir. Toplantı ve gerekli mesajların gönderilmesi-alınması döneminden, içerde daha etkin bir şekilde çalışma, müttefikler ve destekçilerle dışarda meşruiyet temelinde mutabakat ve anlaşmalar imzalama aşamasına geçilmektedir. 

Yeni Suriye yönetimi bu konferansta ilk önceliği gerçekleştirmiştir, çünkü iktidar boşluğunu doldurmuştur. Ülkenin tümünde otoriteyi genişletmek, iç güvenlik ve istikrarı sağlamak için resmi yetkiyi almıştır. Bu, bölgedeki müttefikleriyle işbirliği içinde olmasını sağlayacak, hukuki ve anayasal temeller üzerinde devlet kurumlarının inşasına başlanmasına ve iç barışın sağlanmasına katkıda bulunacaktır. 

Daha önce tüm karar ve prosedürlerin Genel Ulusal Kongre'den geçmesi kararlaştırılmıştı. Ancak yeni Suriye yönetiminin, konferansta kendilerini temsil edecek kapsamlı ulusal delegasyonlar oluşturamamasının yanı sıra Suriye'nin kuzeyi ve doğusundaki öz yönetimlerle ile bir anlaşmaya varamaması nedeniyle bu seçeneği tercih etmelerinin zor olduğu fark ettiği anlaşılmaktadır. Silahlı gruplar kendilerini feshedip yeni orduya katılma konusunda anlaşmaya varmıştır. Bu, konferansın yapılması için yeterli bir adımdı. Çünkü konferansta alınacak kararlar, Eş-Şara'nın bahsettiği önceliklere ulaşılmasını sağlayacaktı. 

Yönetimi bu dönemde konferansı acilen düzenlemeye yönelten bir diğer husus da, BM Suriye Özel Temsilcisi'nin, 30 Ocak 2025 tarihinde gerçekleşen kapalı oturumda Şam'dan Güvenlik Konseyi'ne brifing verecek olmasıydı. Suriye yönetimi, Özel Temsilci ve genel olarak Birleşmiş Milletler'in görevlerinin sona erdiğine inanırken, anayasa veya seçim konusunda misyonunu sürdürmesi, yönetim tarafından kendi iç işlerine müdahale olarak görülecektir ki, bu da devletin egemenliği ve iç işlerine karışılmaması ilkesiyle çelişmektedir. Bu durum, konferansın Suriye Müzakere Heyeti'nin kastedildiği anlaşılan tüm siyasi devrimci organların feshedilmesini duyurma konusundaki isteğini açıklamaktadır. 

Zafer konferansının ertelenmesi Suriye'yi daha da karmaşık hale getirecek, silahların kullanılacağı ve kamu güvenliğinin sağlanamadığı bir kaosun kapısını aralayacaktı. Bu da, bir dizi siyasi ve askeri unsur ile gücün yeni hükümetin otoritesine katılmamasını ve gerçekçi veya anayasal olarak özel koşullar oluşturulması talebini teşvik edecekti. Ayrıca yabancı ülkelerin bazı yerel unsurlara yatırım yapmasına, onları yönetime karşı kışkırtmasına, bu ülkeler adına kazanımlar elde etmesine, yönetime keyfi koşullar dayatmasına olanak sağlayacaktı. 

Konferansın bu dönemde düzenlenmesinin ilk etkisi, yeni Suriye Devlet Başkanı ve hükûmetinin dost ülkelerle güvenlik anlaşmaları ve askeri ortaklıklar ile ekonomik kalkınma yatırımı anlaşmaları imzalayabilmesi, ardından bölgenin güvenliğini sağlamak ve bölgede terörle mücadele etmek için bölgesel ve uluslararası ortaklıklar kurması ve içeride Suriye devletini bütün kurumlarıyla yeniden inşa etme yetkisini elde etmesidir ki bu da ülkede geçim kaynaklarının iyileştirilmesine ve istikrarın sağlanmasına katkı sağlayacaktır.