Lübnan’daki Suriyeli mültecilere verilen desteğin sürekli olarak azaltılmasından kim faydalanıyor?
Kas 22, 2023 1708

Lübnan’daki Suriyeli mültecilere verilen desteğin sürekli olarak azaltılmasından kim faydalanıyor?

Font Size


Birleşmiş Milletler, 2024 yılında yeni kesintilere hazırlanıyor. Bu kesintiler, 2013’ten bu yana verilen desteklerdeki en büyük azalma olacak ve bu durum 88.000 aileyi (yaklaşık 400.000 birey) etkileyecek. Buna rağmen, yaklaşık 190.000 aileye (900.000 birey) yardım sağlanmaya devam edilecek. Yani bazı ailelere verilen destek tamamen kesilirken bazılarına verilen destek devam edecek.

2013’ten beri devam eden ve en az iki yılda bir gerçekleşen yardım azaltmaları, genellikle gıda kuponları veya elektronik kartların değerini kapsıyor. Bu azalmaların ana nedeni, BM’nin ihtiyaç duyduğu finansmanın yeterli olmamasından kaynaklanıyor. Çünkü çoğu bağışçı mali taahhütlerini yerine getirmiyor.

Birleşmiş Milletler’in bu seferki açıklamasında yeni olan şey, Lübnan’ın yaşadığı mali ve siyasi krizin ve güneyde İsrail’le savaşın patlak vereceğine dair işaretlerin olduğu bir süreçte gelmiş olmasıdır. Sosyal İşler Bakanı, savaş nedeniyle güney Lübnan’dan yerinden edilen Suriyelileri kabul etmeyeceğini açıkladı.

Lübnan’da 2019’da kötüleşen ekonomik krizin başlangıcından bu yana mültecilerin maruz kaldıkları kötü koşullar ve baskılardan kaçma çabalarının artmasıyla birlikte desteklerdeki yeni azalma nedeniyle, Lübnan’daki yasal ve yasadışı göç hareketinin devam etmesi ve Avrupa’ya doğru genişlemesi bekleniyor.

Desteğin azalması sonucunda, mültecilerin bir kısmının, onları daha önce ve tekrarlanan tutuklama, öldürme ve gasp hamlelerine maruz bırakabilecek mevcut koşullara rağmen, Suriye’ye geri dönmeye devam etmesi bekleniyor. Bu süreç Lübnan hükümetinin güvenlik, yasal ve ekonomik kısıtlamalar yoluyla çok sayıda Suriyeli ailenin ülkelerine geri dönmesi yönünde baskı yapması yönündeki talimatları doğrultusunda ilerliyor. Ancak bazılarının kendilerini güvende hissetmemeleri veya Suriye’de sosyal hizmetlere ulaşamamaları nedeniyle Lübnan’daki durumlarından çok farklı olmaması, onları büyük ölçüde Suriye’ye dönmek yerine Lübnan’da kalmayı tercih etmeye itecektir.

Desteklerdeki azalma durmayacak ve önümüzdeki yıllarda da devam edecek gibi görünüyor. Özellikle de bağışçıların odak noktası, Suriye ve komşu ülkelerdeki acil durum fon operasyonlarını durdurmasıyla - veya en azından azaltmasıyla- erken toparlanma projelerine odaklanmış durumda. Bu nedenle Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin yararlandığı desteğin bir kısmının altyapıdan kaynaklanan kayıpların telafisi amacıyla belediyeler tarafından yürütülen sağlık, belediye ve hizmet projelerine gitmesi bekleniyor.

Lübnan hükümeti bu azaltmadan göreceli olarak faydalanıyor. Çünkü bunun bir kısmı altyapının onarılmasına ve Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin sayısının azaltılmasına gidecek. Ancak mevcut savaş koşulları ve yeni ittifaklar ışığında asıl faydalanan taraf, büyük olasılıkla Hizbullah olacak. Hizbullah mevcut savaş koşulları ve Lübnan’daki yeni gruplaşmaların gölgesinde bu fırsatı kaçırmayacak ve çok sayıda mülteciyi silah altına almaya çalışacaktır. Zaten yaklaşan zorluklarla yüzleşmeye hazırlık olarak Suriye’de de benzer adımlar atıyor.

Öte yandan, Lübnan’daki Suriyeli mültecilere yönelik desteğin azaltılması ve bunun sonuçları, mevcut ekonomik koşullar ve Rusya’yla yapılan savaş ışığında topraklarında daha fazla mülteci taşımaya çoğunlukla hazırlıklı olmayan Avrupa ülkeleri için zorluklar yaratabilir. Ayrıca bölgedeki çatışmayı körükleme açısından da Hizbullah gibi partiler kendi saflarındaki insan maliyetini azaltmak amacıyla ve diğer iç hesaplara göre mültecilere yatırım yapmaya çalışabilir.

Sonuç olarak, Birleşmiş Milletler’in Lübnan’daki Suriyeli mültecilere yönelik desteğinin azaltılması, Birleşmiş Milletler’in ve bağışçı ülkelerin, özellikle de Avrupa ülkelerinin çalışmalarının doğasıyla uyumlu olmayan amaç ve taraflara hizmet ediyor. Bu mali politikalar, bölgede devam eden bir göç dalgasına, ihlallerin veya çatışmaların artmasına yol açacaktır.