Deprem, en ciddi etkisini Suriye’nin kuzeybatı bölgelerinde gösterdi
6 Şubat günü art arda meydana gelen depremler Türkiye ve Suriye’yi vurdu. Son on yıl içinde meydana en tehlikeli ve büyük depremlerin sarsıntıları Lübnan, Ürdün ve Filistin’de de hissedildi.
Art arda gelen bu depremler, Türkiye’nin güneyinde, Suriye’nin kuzey ve kuzeybatısındaki şehirleri neredeyse yerle bir etti. Deprem Suriye’de Halep, İdlib, Lazkiye, Tartus ve Hama vilayetlerindeki kamplarda, şehirlerde ve köylerde etkili oldu.
Deprem Suriye’deki en şiddetli etkisini, İdlib ve Halep’in batı ve kuzeyindeki kamplar üzerinde gösterdi. Bunun birçok sebebinden bazıları şunlardır:
- Bu bölgelerdeki binalar, eski olmaları ya da kötü inşa edilmelerinden dolayı ya da bu bölgelerde daha önce gerçekleşen hava saldırılarının etkilerinin bir sonucu olarak zayıf durumdaydı.
- Kar, yağmur ve düşük hava sıcaklığı gibi fırtınalı hava koşulları, depremden etkilenenlerin sıkıntılarını artırıyor.
- Etkilenen yerlerin büyüklüğü ve etkilenen insanların sayısı göz önüne alındığında yerelde çalışan örgüt ve ekipler yetersiz kaldı. Ayrıca bu kuruluş ve ekiplerin Suriye içindeki ve Türkiye’nin güneyindeki ofisleri ve kadroları da depremden doğrudan etkilendi.
- Yerelde çalışan kurum ve ekiplerin elindeki lojistik ve teknik kabiliyetlerin yanı sıra ağır makine eksikliği, insani müdahale sürecinin uzamasına ve enkaz altındaki kalanların ölmesine neden oldu.
- Afet bölgesi kapalı bir bölge olduğundan dolayı ülkelerin veya kuruluşların sahaya müdahalesi ve insani yardım ulaştırma gücü neredeyse yoktu.
Suriye’nin kuzeybatısındaki bu zor insani durum karşısında bölge, uluslararası destekten tamamen yoksun kaldı. Diğer bir ifade ile bölge tamamen desteksiz bırakıldı. Zaten depremden önce bile yarı afet bölgesiydi ve ciddi bir hizmet eksikliği yaşıyor, büyük ölçüde dış yardıma dayanıyordu.
Suriye’nin kuzeybatısındaki acı çeken yüzbinlerce insanı kurtarmak için acil uluslararası insani yardım gerekiyor. Enkaz altında kalan aileler olduğu için geçen zaman daha fazla can kaybı anlamına geliyor. Uluslararası destek havadan ve karadan köprülerin kurulması, hatta mağdurlara yardımın havadan atılarak ulaştırılması gibi coğrafî şartları aşmalıdır.
Uluslararası insani müdahale ihtiyacına yönelik öncelikler şunlardır:
- Gönüllülerden ve uzmanlardan oluşan ekipler, insani felakete müdahale etmek için gelmelidir.
- Enkaz altında kalanları çıkarmak için hafriyat ekipmanları ve ağır makineler acilen gönderilmelidir.
- Binlerce yaralıyı tedavi etmek için ambulanslar ve gezici hastaneler ulaştırılmalıdır.
- Etkilenen kişilere temiz içme suyu ve hazır gıda maddeleri ulaştırılmalıdır.
- Evleri yıkılan yüzlerce mağdur aileye güvenli ve sıcak barınaklar sağlanmalıdır.
- Depremde vefat edenlerin enkaz altından çıkarılması, ailelerine teslim edilmesi ve defnedilmelerine yardım edilmelidir.
Bu acil ihtiyaçlar bürokratik veya siyasi zorluklarla ertelenmemelidir. Sivil ekipler tek başına zaman yok denilerek gerekli müdahaleyi sağlayamayabilirler. Bu nedenle yapılması gerekenlerin başında ülkelerin doğrudan ve geniş çerçevede müdahale etmesi gelmektedir. Ayrıca Suriye’nin kuzeybatısında faaliyet gösteren insani yardım kuruluşlarına, görevlerini daha iyi yapmalarını sağlayacak her türlü destek verilmelidir.