ABD’nin Suriye’de Varlığı Uzun Vadelimi Yoksa Belirli Bir Görevlerle mi
Önsöz
Mart ayında Amerika birleşik devleti en yakın müttefiki olan Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) kurduğu Minbiç askeri meclisinin kontrol ettiği Suriye Halep doğusundaki Minbiç şehrine askeri araç ve güç sevkiyatı yapmıştır, ve Pentagon sözcüsü (Jeff Davis) geçen 6 mart ayında bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamasında bu askeri seviyesinin ana hedefi DAEŞ terörünü(1) caydırıcı bir güç olduğunu söylemişti.
Amerika’nın bu askeri davranışı Türkiye’nin tepkilerine neden olmuştur, PKK’nın uzantısı PYD Kürt milislerinin 2016 temmuz ayında Minbiç şehrini Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında Amerika’nın öncülüğünde uluslararası koalisyon güçlerinin hava desteğiyle bir ay içinde DAEŞ terörünü kovarak kontlarına geçirmiştir, Türkiye bu Kürt milisleri Minbiç’ten Fırat’ın doğusuna geri çekilmeleri için yaptığı baskılarından sonra ABD Minbiç’e askeri sevkiyat yapmıştır.
Ayrıca ABD 9 martta marenz kuvvetleri topçu birliğinden Rakka yakınlarına konuşlandırmış olması başka bir askeri gelişme sayılır ve Washington post gazetesi bu askeri birlik topçu bataryalar içiren ve 155 mm. howitzer topu mermileri fırlatabilen “11 marenz” birliği, hızlı müdahale birliği ve paraşüt birinci alay(2) takımı beraberinde bulunarak bir güçten oluştuğunu açıklamıştır.
Ayrıca ABD yeni yönetimi Amerika güçlerinin daha fazla yetki vererek önünü açmış ve daha büyük operasyon yapmalarına hareket kabiliyetini yükselmiştir, ve son hava saldırılarında sivillere büyük çapta zarar ve kayıp verdirmiştir, eskiden ABD kuvvetleri sivillere zarar vermemek(3) için hedeflerin daha dikkatli seçerdi, görünen o ki Amerika’nın Suriye’de çatışma kurallarında stratejisini değişmiştir, ve verilere dayanarak bu raporda değerlendirme yapmış ve muhtemel senaryoların stratejisini belirlemiştir.
Suriye’de ABD Varlığı
Başlangıç
Amerika Birleşik Devletleri 2015 kasım/ ekim ayın sonunda DAEŞ örgütüne karşı mücadele etmek için askerlerini Suriye’ye göndereceğini ilan etti, eğitim vermek için ve uluslararası koalisyon güçleri ile koordinasyonu kolaylaştırmak için eski dönemim başkanı Obama Suriye’ye 50 özel ABD kuvvetlerinden göndereceğini duyurdu, ve 10/12/2016/ tarihinde ABD eski savunma bakanı Aşton Carter 200 asker daha ulaştığını açıkladı.
Ek kuvvetlerin konuşlanmasından önce mart ayında Suriye’de konuşlanan ABD askerlerin sayısı 503 askere ulaşmıştır, ve bu sayı daha önce karar verilmiş ve resmi bir sınırlı bir şekilde olmuştur, ama askeri yetkililer bu sınırı geçmesi hakkında yetkisine sahip olmuştur, ve mart ayında ilave edilip gönderilen kuvvetlerin sayısı 400 askeri(4) geçmiştir.
Dağılım Bölgeleri ve Ortaklar
ABD kuvvetleri Suriye’nin bazı bölgelerinde yayılmıştır, DAEŞ örgütüne karşı mücadele etmesinde ortak gördüğü güçlerin bölgelerinde yayılmıştır:
Birincisi: Suriye Demokratik Güçleri (SDG): bilinen o ki (YPG) bu güçleri yöneterek küçük Arap gruplarını da yayında dahil etmiştir, ve kontrol ettikleri “özerk yönetim” bölgelerinde yayılmışlardır, özerk yönetim sivil bir otorite olarak YPG tarafından Suriye kuzeyinde kurulmuştur.
İkincisi: ÖSO gruplarından biri, bu grubun adı “yeni Suriye ordusu” olarak, Suriye’nin güneydoğusunda Ürdün, Irak ve Suriye sınır bölgelerinde faaliyet göstermektedir ve El Tinef sınır kapısına kontrol etmektedir.
Sonra basın raporları ABD ordusu Suriye’nin kuzeydoğusunda Haseke kentinin Rımeylan bölgesinde bir askeri hava üssünün kurulmasını ortaya çakardı, ve Washington(5) bunları yalanlamadı, ayrıca başka raporlarda ABD ordusu diğer üsleri de kullandığı hakkında ortaya çıktı ve bu raporlar doğrulanamadı, lakin ilan edilen bu idealara göre Suriye geneline ulaşan ABD askerlerin sayısı 900 asker ulaşmıştır.
Görev Değişimi
ABD askerileri son gelişmelerden önce görevleri, askeri şurasını güçlü kılmak, eğitim vermek, uluslararası koalisyon ve ortak güçler arasında hava koordinasyonu sağlamakla sınırlandı, ama Minbiç ve Rakka’da son yayılması Minbiç’te yayılan kuvvetlerin görevi “yıldırmaktı” ve Rakka’da görevi DAEŞ örgütünü kovmak için beklenen savaşa etkili bir şekilde katılım sağlamaktı.
Genlikle askeri yönden ABD kuvvetlerin görevleri:
• Kendisine sadık olan güçlere denetim ve rehberlik etmek, özellikle DAEŞ örgütüne karşı savaşında Suriye Demokratik Güçlerine (SDG).
• Kaliteli özel silahların kullanılması, çünkü bu silahları müttefik kuvvetlere teslim edilemedi, özellikle uçaksavar ve parazit cihazları.
• müttefik kuvvetlere geniş ateş desteği sağlamak, 30 km hedefi isabet eden howitzer obüsleri.
Mücadele ve askeri görevlerin yanında, Suriye’de ABD kuvvetlerin varlığında görevi yıldırmak ve müttefikleri birbirinden ayırmaktı. SDG ve ABD kuvvetleri arasında ilan edilen ortaklığa rağmen Türkiye’yle olan ilişkide dolayı kendilerinden vazgeçebilir ve onları stratejik bir ortağa dönüştürmez, ve aynı zamanda ABD’nin projesi Rakka’da DAEŞ örgütünü bitirmek, lakin ABD şimdiki görevini tamamlamasına kadar SDG Ankara tarafından hedef alınmasına izin vermemiştir.
Bölgede ABD varlığı her iki tarafa garanti vermektedir, Türk ve Kürt, ayrıca etnik temelde(6) intikam operasyonlar olmamak için bu varlık yerli halka Arap ve Kürt nüfusuna garanti teşkil edecektir.
Pentagon sözcüsü bu durum hakkında net bir şekilde ABD kuvvetlerin konuşlanmasını yorumladı özellikle Minbiç’te, ve ABD kuvvetlerin konuşlanması yıldırıcı net bir işaret olarak ifade etti, ve DAEŞ hariç(7) herhangi bir taraf diğer tarafa saldırı yapmaya kalkışırsa bu kuvvetlerin görevi tarafları yıldırmak ve garanti sağlamaktır dedi.
Minbiç Sorunu
YPG Fırat Doğusunda
Türkiye’nin terör listesinde bulunan (YPG) ve koruma birlikleri Minbiç’e girmesinde Türkiye çıkmasını ve Fırat doğusuna gitmesini istemiştir, ve bu konu hakkında ABD taahhütlerini yerine getirmesini istemişti, (YPG) kontrolü altında olan Afrin kantonu Kobani kantonuna ulaşmasından endişe duyan Ankara bu güçler Fırat nehrin batısına geçmesini kırmızı çizgi görmüştü, çünkü böyle bir hareket Türkiye’yi Arap coğrafyasından ayırıp toplumun birliğini bozacağını görmektedir, ama DAEŞ örgütünden kurtarıldıktan sonra ABD’nin taahhütleri ve baskıları yüzenden Kürt güçlerin geçişine göz yumdu, (SDG) - Suriye Demokratik Güçleri (YPG) tarafından yönetilmesinden dolayı temsil ettiği bütün teşkilatlar Minbiç’i terk etmedi, aksine “Minbiç askeri meclisi” kurarak şehri onlara teslim ettiğini ve çekildiğini söyledi, lakin Türk yetkilileri bu söylentileri yalanladılar.
Fırat Kalkanı
Türkiye bu ertelemeden sonra 24/ağustos/2016 tarihinde Suriye topraklarında başlattığı Fırat Kalkanı operasyonunda dolaylı olarak cevap verdi, DAEŞ örgüyle mücadele etmek için operasyona uluslararası koalisyon ve ÖSO grupları katılarak Jarablus’tan başlatıldı, ve ilan edilen iki hedefi elde temek için bu operasyona başlatıldı, birincisi Halep şehrin kuzey bölgesinde DAEŞ örgütünü defetmek, ikincisi Minbiç şehrinden ve etrafından YPG misillerini Fırat nehrin doğusuna defetmek, ve geçtiğimiz şubat ayın 23cu gününde El Bab şehrini Fırat Kalkanı kuvvetleri tarafından kurtarıldıktan sonra Minbiç şehrine yönelmek.
ABD dışişleri bakanı Ankara’ya ulaşmadan bir gün önce, 23/03/2017/ tarihinde Ankara Fırat Kalkanı operasyonu durdurulduğunu ilan etti.
El Bab’ı Kontrol Etme
El Bab şehrini kurtarmasında Esad güçleri güney taraftan Fırat Kalkanı kuvvetlerinden daha kızlı olmayı denedi, ve SDG şehri kurtarmak için El Bab’ta özel bir askeri meclis kurdu ve Fırat Kalkanı operasyonu başarısızlığa ulaştırması için ve Minbiç’ten vazgeçtirmek için doğu taraftan operasyon başlattı, ama her iki taraf başarısız oldu (Esad güçleri ve SDG), çünkü El Bab şehri Fırat Kalkanı pençesinde oldu ve Ankara bir sonraki hedefi Minbiç şehri olduğunu ilan etti.
Esad Güçlerin Girmesi
Esad güçleri Fırat Kalkanı bölgesi civarında El Bab ve Minbiç arası DAEŞ kontrolündeki bölgeleri ele geçirerek Minbiç’e doğru yol aldı , ama DAEŞ tarafından hiçbir direnç göstermeden karşılaşmadı ve DAEŞ’in hızla çekilmesi nedeniyle Minbiç’in güney doğusundan gelerek SDG’nin coğrafi sınırına ulaştı.
ESAD Güçlerine Köyleri Teslim Edilmesi
SDG Minbiç bölgesinden ve Fırat Kalkanı kuvvetlerinden ayıran bazı köyleri Esad güçlerine teslim etti, SDG tabi olan Minbiç askeri meclisi 02/mayıs ayında ilan ettiği bir basın açıklamasında Esad güçlerine tabi olan “ sınır bekçi kuvvetlerine” Rusya’yla anlaşarak savaş olmadan bölgeyi teslim ettiğini duyurdu, aynı şekilde Türk kuvvetleri daha fazla(8) Suriye topraklarına kontrol etmemesi için kendilerine engel olmak içinde teslim etmişti.
Türkiye dışişleri bakanı Mevlut Çavuşoğlu, ülkesi bu anlaşmayı bildiğini yalanladı ve buna rağmen, Türkiye’nin başbakanı 05/mayıs ayında bir açıklama yaparak ülkesi Esad güçleri Minbiç şehrini ele geçirmesini reddetmedi, lakin her hâlükârda(9) YPG şehri terk etmesini istedi.
ABD Asker Konuşlanması
ABD savunma bakanlığı Pentagon 6/mayıs ayında Minbiç şehrinde ve civarında ABD ordusundan küçük bir kuvvetin konuşlandığını duyurdu, bölgedeki taraflar birbirlerine yapılan saldırıları önlemek amacıyla Amerikan bayrağı askeri araçların üzerinde olmuştur, ve Pentagon sözcüsü Jeff Davis: “bölgeye ek kuvvetler gönderdik, bunları hedefi yıldırmak ve güven vermek, ayrıca bölgede bulunan ABD kuvvetlerin düşmanı DAEŞ örgütü Minbiç şehrinden kovulduğunu ve şehri kurtarmak(10) için başka kuvvetlere gerek yok, ifade ederek Ankara’ya ve Fırat Kalkanı kuvvetlerine net bir mesaj göndermiş oldu, ve Minbiç’ten arazileri Esad güçlerine teslim edilmesi işlemine baktığımızda Rusya’yla anlaşma çerçevesinde olup YPG’yi Fırat Kalkanından koruması için yapılmıştır, ve Rusya’nın tavrı Amerika’nın tavrıyla benzer olmuştur, çünkü ADB Minbiç’te ve etrafında askeri kuvvetler konuşlanmıştır ve bayraklar kaldırmıştır, bu hareketler aynı hedefi taşır, ayrıca doğuya doğru Fırat kalkanı kuvvetleri yönelmemesi için ABD ve Rusya üstü kapalı anlaşma yaptığı işaret etmiştir.
Sonuçsuz Antalya Zirvesi
Amerikan kuvvetleri Minbiç’te olması açıklanmasından sonra, 07/mart ayında Türkiye’nin Antalya şehrinde askeri zirve düzenlendi, zirveye genelkurmay başkanları katıldı, Türkiye, Rusya ve ABD, Türk yetkileri tarafından bu zirve Suriye’de kuvvetler aralarında koordine sağlamak amacıyla yapıldığını duyurdular, ve başbakan “Yıldırdım” toplantı başlamasıyla berkite ana hedefi bir koordinasyona ulaşmasını aramaktadır, ve ortak bir tehdit oluşturan terörist unsurların hedef alınması da, ayrıca İstenmeyen çatışmaları önlemek amacıyla.
Minbiç ile alakalı sert Türk açıklamasında başbakan “Yıldırım” Türkiye Rusya’yla ve ABD’yle(11) koordinasyon etmeden Minbiç’te operasyon etmeyeceğini dedi, açıklamasına göre belki istedi ve Rakka konusunda kendileriyle anlaşmak istedi, özellikle bu konuda Türk ve Kürt müttefiklerini tatmin etme sorunuyla karşı karşıya gelmiştir.
Antalya askeri zirve toplantısından sonra Türkiye’nin resmi açıklamasında Minbiç ve Rakka konusunda toplantı neticesi olumlu geçmediğine işaret ederek Rakka porsiyonuna katılacak kara kuvvetler belirsiz olduğunu işaret etmiş ve Washington'un tavrı net olmadığını vurgulamıştır, Türkiye dışişleri bakanı Mevlut Çavuşoğlu 9/martta yaptığı basın açıklamasında Türkiye Minbiç’te YPG güçlerini hedef alabileceğini TSK Minbiç’e(12) doğru hareket edeceğin açıklamıştır, ayrıca başbakan Yıldırım’ın açıklamasında Amerika’nın Rakka operasyonunda YPG güçlerine itimat ettiğine işaret ederek Türkiye Amerika(13) ilişkilerini zora sokacağına vurgu yapmıştır
ABD Askeri Varlığının Belirleyicileri
Suriye’de yeni ABD asker yayılmasının boyutlarını anlamak için, Minbiç’te veya Rakka’da yeni politika ve askeri strateji dahilinde Suriye’de daha fazla kuvvetler yayılması ve yeni görevler verilmesi hakkında öncelikle Beyaz Sarayı etkileyen karar dosyalarını incelmeliyiz.
Trump Yönetimi önceliğine göre Amerika Birleşik Devletleri şuan Suriye meselesinde 3 dosyada çalışmaktadır, Rakka savaşı ve DAEŞ örgütünü güçlü kalelerinden defetmek, güvenli bölge ve sizer kanunu, ve terör ve ılımlı arasında Suriyeli silahlı muhalifleri sınıflandırmasını tamamlamak, ek olarak Rusya’yla ilişi dosyası, ve Suriye’de ve bölgede nüfuzu onlarla bölüşmek.
Rakka Savaşı
ABD yönetimi Suriye’de büyük bir öncelikle DAEŞ örgütüyle savaşmak ve askeri olarak onları defetme politikasını devir aldı, ve hızlı bir şekilde Rakka savaşı hazırlanırken bu konu en önemli adım olacaktır, ama uluslararası koalisyon desteğiyle savaşa katılacak olan kara kuvvetlerin kimliği hakkında Washington henüz kararın vermedi.
Trump Beyaz Saraya girdikten sonra ABD savunma bakanlığı Pentagondan Suriye’de ve Irak’ta DAEŞ örgütüyle savaşı hızlandırmak için bir ay içinde mühlet vererek plan yapmasını istedi, ve bu süre içinde askeri yetkililer eski strateji değişme önemi hakkında açıklamalar yaptı, çünkü eski strateji askeri tavsiyeler sağlamayı yetinerek, yerel kara kuvvetlerine ve hava desteğine tam olarak dayanıyordu, ama yeni strateji savaşa etkin bir şekilde katılmak için Amerikan kara kuvvetler yaymasını yapıyordu, 16/şubat ayında Amerikan CNN ajansı Rakka(14) savaşına katılmak için Pentagon Suriye’de Amerikan kuvvetleri yayılması hakkında inceleme yaptığını duyurdu. Sonra marenz kuvvetlerinden oluşan topçu birlikleri Rakka’da yayılmış olması Pentagon bu stratejiyi hayata geçirmiş ve bir kantı göstermiştir ve Trump bunu da benimsemiştir.
Trump Musul’da ve Rakka’da DAEŞ örgütünü yenmeye muhtaçtır, çünkü bu yenilgi onun siyasi başarısını kaydedecektir, ve bu başarıyı iç seçim vaatleriyle kıyaslarsak daha kolay olacaktır, ayrıca bu vaatler her ne kadar bazılarını yerine getirirse diğer vaatler geçekleşmesi için iç sorunlarla karşılaşabilir.
Türkiye’nin Tavrı
ABD yönetimi DAEŞ örgütünü hızlı bir şekilde Rakka’dan defetmek için asker yayılması işleminde karar almışsa operasyona katılacak olan TSK ve SDG hakkında henüz kararını belirlemedi, çünkü her iki tarafı yaylana savaşmayı kabul etmemiştir, Amerikan savunma ve dışişleri bakanları son iki ay içinde Ankara’yı ziyaret etmelerine rağmen bu durum hakkında Washington ve Ankara bir anlaşmaya varmamıştır.
Bu senaryo başta Ankara'ya güvenlik ve askeri liderlerin ziyaretleri sayesinde savaş hakkında işbirliği yapmak için görüşmeler yapıştır ve TSK katılımı Amerika tarafından beklemişti, ancak Türkiye SDG savaşa katılmamasına şart koydu, ve Amerika bunu kabul etmedi, belki de Washington'da istenmeyen bir seçenek olmuştur, ama bu konu hakkında Washington seçeneklerini hala incelediğini duyurdu ve buna rağmen Rakka’da kara kuvvetler yaymasına itimat ederek Türk rolünden vazgeçme düşünesini muhtemel kıldı.
Güvenli Bölge
Amerikan Kongresi geçen yılda 16/kasım ayında Suriye’de halkı korumak için “Sizer” adlı bir yasayı onayladı, bu yasa Esad sivillere karşı savaş suçu işlediğini tanır, ABD yeni başkanı Suriyelileri korumak amacıyla uçuşa yasak ve güvenli bölge yapılması için ayrıca Esad rejimi ve destekçilerini cezalandırmak için çağrıda bulundu, ve güvenli bölge yapılması için Beyaz Saray’a 3 ya içinde bir plan yapmasına süre verdi ve Beyaz Saray bu süreyi geçerse Kongre kendisi bir plan koyacak.
Trump kanun yasasının uygulamasını hızlandırarak 3 ay bir süre içinde plan koymaları için bu görevi dışişleri ve savunma bakanlarına verdi ve bu plan hala hazırlık aşamasındadır, Beyaz Saray güvenli bölge yapılması hakkında karar vermesi halinde Suriye’de bulunan Amerikan askeri başka görevler alabilir.
Rusya’yla İlişkisi
Suriye’nin Doğu bölgesinde ABD’nin yerde olan dolaylı varlığı Moskova ve Washington arasında nüfuz bölüşümü yaptıklarını temsil eder, ABD uçaklar bu bölgelerde özgür bir şekilde uçmalarına rağmen Şaraat hava üssü vurulmasından sonra Moskova iki taraf arasında olan anlaşmayı askıya aldı, Amerikan askerin yerde olması hakkında ve bu varlık sembolik bir şekilde olsa da Amerika orasını kontrol ettiğini vurgulamaktadır, ayrıca Suriye’de bulunan bu kısımda nüfuzu dağıtmak için Amerikan’ın çözüm seçeneklerini sabit kılar.
Suriye'de Amerikan askeri varlığın rolleri Rusya’yla doğru bir şekilde olan ilişkisiyle bağlantılıdır, ve Moskova’yla bir anlaşmaya varması halinde bu roller güneye ve batıya genişletilebilir, ayrıca Suriye meselesinde gelecek roller Amerikan ve Rus anlaşmalarına bağlantılıdır.
Muhtemel Senaryolar
Suriye'de Amerikan askerilerin varlığı yaş olarak nispeten kısadır, ve bu varlığın yaşı iki buçuk yılı geçmemiştir, ama bu varlık yavaş yavaş yükselemeye başladı, ve görevleri değişerek dikkat çekti, ayrıca bu askeri varlıkla beraber Washington Suriye için özel dosyalar hazırlayıp muhtemel 3 senaryoları aşağıda listelenmiştir:
DAEŞ Örgütüyle Mücadele Etmesinde Sınırlanması
Bu senaryoda Amerikan kuvvetleri zaman olarak ve görev olarak DAEŞ’le savaşmasıyla yetinecektir, ve konuşlanan kuvvetler ve sonra dahil olacak kuvvetler örgütü Rakka’dan, Der Elzor’dan ve diğer bölgelerden Humus’un doğusundan, Palmiye’den ve Haseke’den defetmek için savaşta belirli ve sınırlı görevler yapacaktır, ve bu savaşların en önemlisi Rakka savaşı olacaktır, çünkü Rakka şehri ve savaşı da öğüte göre sembolik sayılmaktadır, ve Rakka şehri düştükten sonra diğer bölgelerde savaşlar daha kolay olması beklenmektedir.
Rakka savaşı başlamasıyla birlikte bu savaşlar bir yıl sürmesi bekleniyor, örgütü bütün Suriye’den çıkarmadan önce Amerikan kuvvetleri bölgeyi terk etmesini veya azaltılması beklenemezdir, ve sonra ABD askeri savaş birliklerini geri çekmek danışma sınırlı istişare görevleri yerine getirmek için belirli bir sayıda bazılarını için bırakacaktır.
Amerikan yönetimi Türkiye ve SDG arasında ortak seçme krizinde başarısız olursa ve siyasi çözümün yolu bulanıklık olmasından dolayı beklentiler net bir şekilde görülmemiştir ve Rakka ve diğer operasyonlar yolunda art arta gitmesi belirsiz olmuştur, ve bu senaryo beklenebilir ama düşük bir ihtimaldir.
Yeni Görevler
Bu senaryoda Amerikan kuvvetleri DAEŞ örgütün varlığını Suriye’den yok etmesinden sonra Tahriruş Şam heyetiyle ve kendine yakın olan gruplarla savaşması muhtemeldir, ve bu sonraki hedefidir,
Ama bu senaryo Suriye genelinde geri kalan değişkelerle bağlantılıdır, çünkü heyet hedef alınmaması için zamanla yarışmaktadır, ayrıca tam kapsamlı siyasi bir çözüm olmadan heyetin ve kendine yakın olan grupların hedef alınması bu zamanda olması görülmemektedir.
Değişik Görevlerle Uzun Sürede Kalması
Amerikan kuvvetleri DAEŞ örgütü bölgeden çıkarılması hakkında bağlı olmamıştır, çünkü omlar uzun vadeli görevler için askeri üsleri geniş bir şekilde hazırlamasını ve inşa etmesine başladı, Suriye’de nüfuzu etkin devletlerle bölüşmek istemiştir, Washington'da geleneksel cumhuriyetin bakış açısı üstünlük elde ederek dünya çapında Amerikan nüfuzuna muhafaza edilmesi hakkında bir önem olarak dikkat çekmiştir, ayrıca DAEŞ örgütü ve hatta Fetih El Şam ile bağlı olmadan güvenli bölge ve hava ambargosu birkaç ay içinde uygulanabilir.
Bölgede kalıcı Amerikan askeri üssü Washington’a uzun vadeli stratejik bir konum sağlayabilir, çünkü Türkiye’nin iç ve dış politikasının belirleyicilerinden dolayı ona yakın olan İncirlik üssünden bazı görevleri yerine gerememiştir, ve Washington Suriye’de doğru olarak varlık gösterecektir ve böylece doğrudan tüm bölgede çıkarlarını yönetecektir.
Tüm faktörler Amerikan kuvvetleri Suriye’de varlığı uzun bir süre kalması senaryosu beklenmektedir, bunla beraber başka görevlerde olabilir, ama Suriye dosyasında her düzeyde olabilecek değişiklereler bağlı olarak bu görevler sabit değil.
Dipnotlar
1- Amerikan kuvvetleri Minbiç’te askeri birlikleri caydırmak için yaydı, Reuters ajansı, 06/03/2017/
2- Marines have arrived in Syria to fire artillery in the fight for Raqqa, Washington Post, 8/3/2017,
3- Pentagon review of ISIS strategy will lay out options to accelerate fight, ABC News, 23/2/2017
4- U.S. Is Sending 400 More Troops to Syria, The New York Times, 9/3/2017
5- Amerika askeri üs inşasını biterdi ve Suriye’de başkasını kullandı, Al Jazeera Net, 27/07/2016
6- U.S. Is Sending 400 More Troops to Syria, The New York Times, 9/3/2017
7- The US has troops in Syria, and here's what they're doing, ABC News, 12/4/2017
8- Minbiç askeri meclisi Suriye ordusuna köyleri teslim ediyor, Russia Today, 02/03/2017/
9- Yıldırım: Suriye toprakları Suriyelilerindir ve Minbiç’e Suriye ordusu kontrol etmesine karşı değiliz, , Russia Today, 05/03/2017/
10- Amerikan kuvvetleri Minbiç’te askeri birlikleri caydırmak için yaydı, Reuters ajansı, 06/03/2017/
11- Yıldırım: Türkiye Minbiç’te ferdi olarak askeri harekat planı yapmak istemiyor, Reuters ajansı, 06/03/2017/
12- Çavuşoğlu: Türkiye Minbiç’te YPJ kuvvetlerini hedef alınması hakkında niyetini yenilemiştir Türk Prss, 09/03/2017/
13- Türk Kaynakları: ABD Rakka operasyonunda Kürtlerden yardım almak için karar verdi
14- CNN Yetkilileri: Pentagon Suriye'ye geleneksel kara kuvvetler göndermeyi düşünüyor, CNN, 17/02/2017/