2011’den sonra uluslararası toplumun Suriye rejimine uyguladığı tecride rağmen, 2018’in sonunda normalleşme süreci başlamadan önce bile birçok ülkenin rejimle müzakerelere girmesi dikkat çekiyordu.

2014 yılından itibaren birçok ülke, rejimle müzakerelere başladı. Bugün hala devam eden ve artık güvenlik meseleleriyle sınırlı kalmayan müzakereler, ilişkilerde siyasi ve diplomatik koordinasyon ve iletişime dönüştü. Bunun nedeni, terörizmle mücadele, yasadışı göçün sınırlandırılması ve kaçakçılıkla mücadele gibi uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu tehdit ve sorunları çözme çabasıydı. Rejim ise bölge ülkelerini de aşarak bu konularda uluslararası topluma şantaj yapmaya çalıştı.

Çalışma, rejimin siyasi kazanımlar elde etmek için uluslararası topluma şantaj yapmaya dayalı sistematik bir politika takip ettiği sonucuna varmıştır. Rejimin uluslararası aktörlerle yürüttüğü müzakerelerdeki tavrı, görüşmeler sırasındaki tutum ve açıklamaları, güvenlik meselelerini açık bir şekilde şantaj olarak kullandığını gösteriyor.

Çalışma, rejimin bu konular üzerinden başvurduğu şantaj yöntemini incelemeye ve mevcut normalleşme adımları ışığında bu yaklaşımdan ne ölçüde vazgeçmeye istekli veya hazır olduğunu tespit etmeye çalışmaktadır. Bu analiz, araştırmacıların ve paydaşların, rejimin normalleşme ve adıma karşılık adım metodunun merkezindeki sorunlara yönelik politikalarını anlamalarına yardımcı olacaktır.