Suriye rejimi güçlerinde insan gücünü tamamlama oranlarındaki ciddi eksiklik, yaygın olumsuz olaylardan, özellikle de zorunlu hizmetin yerine getirilmemesinden kaynaklanmaktadır. 2011'den sonra Suriye rejimi tarafından gerçekleştirilen tutuklama ve zorla kaybetmenin yanı sıra rejimin sivilleri öldürmek ve onları yerinden etmek şeklindeki isteğini yerine getiren ordunun Suriyelilerin zihninde askeri bir kurum olarak imajının bozulması, Suriyeli ailelerin ve çocuklarının orduya katılma konusundaki isteksizliği bu eksikliğin sebepleri arasında yer alıyor. 

Birliklerin defalarca münferit olarak saflarına gönüllü katılım çağrıları yapması ve bu birliklerin altyapısının başta İran olmak üzere rejim müttefikleri tarafından kullanılması, insan gücü eksikliğinin en belirgin tezahürleri olarak karşımıza çıkıyor. 

Dördüncü Tümen gibi elit kuvvetler de dahil olmak üzere askeri birliklerinin çoğunda tamamlanma oranı %40 veya daha az. Rejim bu açığı barışma anlaşmaları ile zaman ve mekanla sınırlı gönüllü anlaşmalar gibi geçici yöntem ve prosedürlere dayanarak telafi etmeye çalıştı. Ancak bu, problemini çözmedi. Bilakis ordu ve toplum arasındaki sorunlu ilişkiyi derinleştirdi. Ayrıca Birinci Tümen ve Dokuzuncu Tümen'de gibi çoğu birimde sahaya etki etmeyen şekli yapılara dönüştüğünü gösterdi. Rejim zaman zaman çıkardığı kararname ve kanunlarla askeri kurumun ayakta olduğunu gösterme çabalarında başarısız oldu.   

Bu rapor, aktörlerin, paydaşların ve karar vericilerin rejim ordusunun gerçek durumunu ve gelecekteki görevleri ne ölçüde yerine getirebileceğini doğru bir şekilde değerlendirmelerine, tutuklamalar veya zorla kaybetme gibi gerçekleştirdiği ihlalleri dikkate almalarına yardımcı olacaktır.