Suriye Rejimi Neden Ulusal Demokrasi Vakfı'na (NED) Saldırıyor?
Suriye rejimi Dışişleri Bakanlığı 18 Eylül 2024'te, Çin Dışişleri Bakanlığının geçen yıl 9 Ağustos'ta yayınlamış olduğu raporu desteklediğini ifade eden bir açıklamada bulunmuştur. bu raporda Çin, ABD yönetiminin Ulusal Demokrasi Vakfı'na (NED) şiddetli eleştirilerde bulunmuş, Vakfı, yurt dışındaki demokratik hareketleri destekleme ve finanse etme kisvesi altında Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı'nın yürüttüğü gizli operasyonları yürüten taraf olmakla, devlet otoritelerini zayıflatmak için renkli devrimleri kışkırtmakla, ilgili ülkelerdeki insan hakları durumuyla ilgili yanıltıcı haberler yaymakla, iç işlerine müdahale etmekle, istikrarı baltalamak için bölünmeleri ve çatışmaları kışkırtmakla, hedef alınan ülkelerde Amerikan yanlısı güçlerin güçlendirilmesiyle suçlamaktadır. Vakfın çalışmaları dünyadaki çok kutupluluğa yönelik mevcut eğilimle çelişmektedir. Her ülkenin, Batının dünya ülkelerine boyun eğdirmek ve halklarının iradesini kırmak için araç olarak kullandığı demokrasi ve insan hakları konusunda herhangi bir tarafın ders vermesinden uzak bir şekilde kendi ulusal gerçekliğine ve halkının ihtiyaçlarına uygun bir kalkınma yolu izleme hakkı bulunmaktadır.
Sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının desteklenmesi, 1983 yılında kurulan Vakfın finanse ettiği programlardan biridir. Rejim sivil toplum kuruluşlarına her zaman şüpheyle yaklaşagelmiştir. Bu nedenle 2011 yılı öncesinde kurulmuş olmaları ve güvenlik güçlerinin denetimi altında olmaları gibi ciddi kısıtlamalar getirilmiştir. 2011'den sonra bunu daha da sıkılaştırmış ve faaliyetlerinin Rejime karşı casusluk ve sabotaj niteliğinde olduğunu kabul etmiştir. Ancak 2011'den sonra Suriye'de sivil toplum kuruluşlarının yaygınlaşmasıyla birlikte rejim bu kuruluşları kullanmaya çalışmış ve kontrolü altındaki bölgelerde kendisine bağlı, bizzat yönettiği kuruluşlar kurmuştur. Bu kuruluşlarla, muhalif bölgelerde ve yurt dışında ortaya çıkan ve faaliyetlerini özgürce yürüten birçok sivil toplum kuruluşunun faaliyetleriyle karşı karşıya gelmiştir. Ardından bu kuruluşların, uluslararası siyasi sürece, Anayasa Komitesine, Sivil Toplum Destek Odasına ve Cenevre Özel Temsilciliğine bağlı Kadın Danışma Konseyine katılımlarını şart koşmuştur.
Rejim Dışişleri Bakanlığının açıklaması Çin Dışişleri Bakanlığının raporundan 40 gün sonra gelmiştir. Ancak BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen'in önümüzdeki Ekim ayının 1 ve 2'sinde Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Ofisinde Sivil Toplum Destek Odası toplantısı yapılmasına yönelik yaptığı davetle de aynı zamana denk gelmiştir. Bu toplantıda yerel aktörler arasındaki olası anlayış alanlarının ve güven artırıcı önlemlerin araştırılması konusunda sivil toplumun rolüne odaklanılacak, diyaloğun uygun olduğu alanlar haritalandırılacak, ortak çıkarları ve çatışma noktalarını ele alma konusunda olası stratejiler belirlenecekti. Geir Pedersen'in 20 Eylül'de BM Güvenlik Konseyi'nde verdiği brifing, Sivil Toplum Destek Odası'nın toplantısının sonunda başlatılabilecek "güven artırıcı girişim" için bir ön adım gibi gözükmektedir.
Rejim sivil toplumun bir kısmını, özellikle de kontrolü altındaki bölgelerdeki kuruluşları kontrol etse de muhtevası ne olursa olsun bir toplumsal girişimin ortaya çıkmasından korkmaktadır. Çünkü siyasi, askeri ve güvenlik sisteminin merkezinden çıkmamakta, Rejimin yurt dışı bağlantılı muhalefet olarak sınıflandırdığı kesimle ortaklık içinde ortaya çıkmaktadır. Bu kuruluşlar, koruma ve güvenlik konuları, tutukluların serbest bırakılması, zorla ortadan kaldırılanların akıbetinin ortaya çıkarılması, mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü ve siyasi sürecin önünü açabilecek diğer güven artırıcı önlemler gibi rejimin sağlamaya hazır görünmediği bazı talepleri ortaya koyacaktır.
Sonuç olarak rejim, Dışişleri Bakanlığından tek cümleyle Suriye sivil toplumunu zan altında bırakmak, toplumun potansiyel inisiyatifini baltalamak ve özellikle rejimin belirlediği koşullar çerçevesinde toplum alanını uzlaşma yolunda tutmak için bir açıklama yayınlamıştır ve Şam'dan gelen Sivil Toplum Odası üyelerinin bir kısmının katılımını engelleyerek veya bu girişimle ilgili herhangi bir tartışmaya müdahil olmamaları, dolayısıyla girişimi onaylamamaları yönünde baskı yapıarak Suriye Özel Temsilcisinin Sivil Toplum Destek Odası aracılığıyla herhangi bir girişim başlatma çabasını engellemesi beklenmektedir.