Rusya'nın Suriye'ye Müdahalesinin Üzerinden 9 Yıl Geçerken Nerede Bocaladı?
Eki 07, 2024 847

Rusya'nın Suriye'ye Müdahalesinin Üzerinden 9 Yıl Geçerken Nerede Bocaladı?

Font Size

Rusya'nın 30 Eylül 2015'te Suriye'de başlattığı askeri müdahalenin üzerinden 9 yıl geçmiş ve henüz siyasi, ekonomik açıdan ve güvenlik açısından istediği sonuçlara ulaşamamıştır.    

Rusya askeri açıdan, İran ile rekabet ve tükenmiş güçlerini hem insani hem de askeri açıdan onarması ve rehabilite etmesi gereken Suriye rejiminin ekonomik açığı nedeniyle Suriye'deki askeri reform planını uygulama konusunda başarısız olmuştur. Bu yüzden her ne kadar bu konudaki çabaları birçok engelle karşılaşsa da 2024 yılında Rus planına alternatif olarak gönüllü orduya dönüşme planına yönelmiştir. Rusya'nın, rejimin gönüllü orduya dönüşme planına destek vermesi gerekmektedir. Çünkü kendi askeri reform planının başaramadığı konuları çözüme ulaştırmaktadır. Kurmuş olduğu Beşinci Kolordunun üyelerinin birçoğu orduya sözleşmeli olarak katılmış, askeri veya akademik açıdan vasıfsız, normal askeri personel için ideal yaşın üzerinde ve çoğunlukla hafif silahlara ve nakliye araçlarına sahip piyadelerdi.    

Rusya aynı zamanda kontrol haritasında Suriye rejimi lehine daha fazla genişleme sağlamayı başaramamış ve 2015 yılı sonundaki askeri müdahalede aşırı güç kullanmasına ve sahip olduğu gelişmiş silahlara rağmen ülke topraklarının %30'u rejimin kontrolü dışında kalmıştır. Hem ABD'nin hem de Türkiye'nin varlığı, Rusya'nın Suriye'deki çatışmaları askeri açıdan rejim lehine çözme çabalarını engellemiştir. Bu da Rusya'nın çatışma alanlarını sınırlandırmaya, Ankara ve Washington ile gerilimi azaltma mutabakatı (2017) imzalamaya zorlamıştır. Bu taktik, rejimin Suriye'nin güney ve orta bölgeleri ile kuzeyindeki bazı bölgelerde kontrolü yeniden ele geçirmesine yardımcı olmuştur. Ancak askeri ilerlemenin kuzeyde Türk kuvvetleriyle, doğuda Amerikan kuvvetleriyle çatışmaya yol açacağı bir noktada durmuştur.    

Rusya siyasi açıdan, Rejimin 8. Cenevre görüşmeleri sonunda müzakerelere devam etmeyi reddetmesi ve Suriye Müzakere Komitesi'nin nihai beyanını geri çekmesini şart koşmasının ardından; 2254 (2015) sayılı karara ilişkin müzakereleri Birleşmiş Milletler himayesindeki Cenevre'den Astana garantörlerinin himayesindeki Soçi'ye almayı başaramamıştır. 2016 yılı sonunda Astana'da kurmuş olduğu askeri hat ile siyasi hattı entegre etmeye çalışmıştır. Ardından Anayasa Komitesi'ni Astana sürecinin sonuçlarından biri haline getirerek bu başarısızlığı düzeltmeye çalışsa da, Birleşmiş Milletler'in müzakereleri yeniden himaye etmesiyle bocalamıştır.    

Öte yandan her ne kadar Arap ülkelerinin rejimle ilişkilerini normalleştirmesi ve Türkiye'nin hala bocaladığı bir yola girmesiyle bir atılım gerçekleştirmiş olsa da, Rusya'nın rejime yönelik uluslararası izolasyonu kırmaya yönelik çabaları da henüz istenen sonuçları vermemiştir. Rejim, normalleşme, yaptırımların kaldırılması ve yeniden yapılanma ilkesini reddeden Batı'nın mevcut tutumunun devam etmesiyle 2254 sayılı karar kapsamındaki siyasi süreçte somut bir ilerleme kaydedilmeden önce bu normalleşmeden bir an dahi ekonomik ya da diplomatik bir sonuç alamamıştır.    

Rusya aynı zamanda kendisini Suriye'deki çatışmanın tarafları arasında ara bulucu olarak göstermeyi de başaramamıştır. İmzaladığı ve garantör olduğu uzlaşı anlaşmalar, ancak aşırı askeri güç kullanılarak sağlanmış bir teslimiyet beyanı olarak değerlendirilebilir. Birleşmiş Milletler ile birlikte katıldığı anayasa reformu çerçevesindeki siyasi sürece himaye etme konusunda bile sahada tarafsız olmamıştır. Ayrıca Suriye muhalefeti açısından da tarafsız olarak görülmemektedir.    

Rusya, ekonomik açıdan rejim için pek fazla kazanım sağlayamamıştır. Rejim, mültecilerin dönüşü karşılığında Batı'nın yeniden inşa fonlarına ya da normalleşme kapsamında Arap fonlarına henüz erişebilmiş değildir. Kedisine uygulanan Batılı yaptırımlar da azaltılmamış, aksine artırılmıştır. Rusya'nın yardım sağlamasına, Suriye'ye yatırım yapan şirketlerinin sayısını artırmasına ve yeniden yapılanmaya katılabilmeleri umuduyla Çin ve Hindistan'ı istikrarı desteklemeye çağırmasına rağmen rejimin ekonomisi çökmeye devam etmiştir. Rusya, Türkiye'ye askeri güç kullanımı da dahil olmak üzere çok fazla baskı yapmasına rağmen M4 ve M5 otoyollarındaki uluslararası ulaşım ve ticaret hatlarını da faaliyete geçirememiştir. Ticareti ve taşımacılığı harekete geçirecek dahili sınır kapılarını açma kabiliyeti de bulunmaktadır. Aynı şekilde harici sınır kapılarında da Ürdün ile “Cabir-Nasib” sınır kapısının açılmasına rağmen, ticaret ve taşımacılığın hâlâ istikrarsız bir halde sürmekte ve konvoylar birçok engelle karşılaşmaktadır.    

Sonuç olarak Rusya'nın Suriye'ye müdahalesinden 9 yıl sonra askeri, siyasi ve ekonomik hedeflerin büyük bir kısmına henüz ulaşılamamış olduğu görülmektedir. Rejimin ülkenin daha geniş bölgelerini yeniden kontrol etmesi, Arap ülkeleriyle normalleşme sürecinin güçlendirilmesi, Türkiye ile normalleşme konusunda ilerleme sağlanması, rejime yönelik yaptırımların kaldırılması ve ekonomisinin sürekli olarak kötüleşmesini önlemesi veya en azından uluslararası sınır kapılarının açılması gibi konularda hâlâ bocalamaktadır.