İran'ın Suriye'de Yoğun İnsansız Hava Araçları (İHA) Kullanımı Verilen Mesaj ve Etkisi Nedir?
Şub 19, 2024 1990

İran'ın Suriye'de Yoğun İnsansız Hava Araçları (İHA) Kullanımı Verilen Mesaj ve Etkisi Nedir?

Font Size

Son zamanlarda İran, Suriye'nin kuzeybatısındaki muhalif noktaları ve Suriye'nin doğusunda Amerikan kuvvetlerinin yayılma alanları üzerinde İHA kullanımlarını arttırmıştır. İHA'lar 23 Ekim 2023 ila 4 Şubat 2024 tarihleri arasında çeşitli uluslararası koalisyon üslerine yapılan en az 97 saldırının 54'ünde kullanılmıştır. Aynı şekilde İHA'lar aracılığıyla siviller, intihar uçakları ile de İdlib'deki temas hattı yakınlarında bulunan silahlı muhalif grupların karargâh merkezleri hedef alınmıştır.

İran'ın Suriye'de İHA kullanması yeni bir durum olmayıp geçmişi 2012 yılına kadar dayanmaktadır. Ancak çabalarının büyük bir kısmı bu silahı, daha çok sahadaki maddi ve beşerî altyapısını güvence altına almak üzerine yoğunlaştırmıştır. Bunun için de 2022 yılına kadar milislerine hava desteği sağlama konusunda büyük oranda Rusya'ya güvenmekteydi. Ukrayna'da savaşın patlak vermesinin ardından bu dayanaktan geri adım atılmış ve Rusya'nın Suriye'deki savaştaki rolünü azaltmasıyla İran, İHA'lara daha çok başvurmaya başlamıştır.

Rusya'nın muhalif bölgelerdeki eski ağırlığını kaybetmesiyle bölgenin yaklaşık 3 yıldır yaşadığı kısmi istikrar durumunu zayıflatarak İran'ın, Türkiye'ye bölgede yeni bir gerçeklik meydana getirebileceği mesajını vermeye çalıştığı çok nettir. İran Eylül 2023'te Türkiye'ye askerlerini Suriye'den çekme planını sunmuş ancak Türkiye bunu reddetmiştir. Ardından Suriye rejimi de Moskova aracılığıyla gerçekleştirilen üçlü ve dörtlü görüşmelerde bu talebini yinelemiştir.

Buna karşın silahlı muhalif gruplar ve Hey'et Tahrir el-Şam (HTŞ), İran'ın ve Suriye rejiminin kullandığı intihar uçaklarının verdiği zararlardan kaçınmak için askeri araçları zırhla kaplama, temas hatlarında ve arkasındaki savunmaları güçlendirme gibi birtakım önlemler almıştır. Gerçekten de halen muhaliflerin bölgelerindeki istikrar halinin en etkili ana faktörü Rusya hava silahının meydana getirdiği güç farkı olmuştur. İran'ın geçtiğimiz aylarda yarattığı ihlale rağmen, İHA ve füzelerinin bölgedeki sakinliği bozma çabaları işe yarıyor gibi görünmemektedir.

Doğuya bakıldığında, İran'ın yoğun bir şekilde İHA ve füze kullanması Amerikan kuvvetlerinin konuşlandığı noktalarda istikrar durumunu açık bir şekilde bozduğu görülmektedir. İran, Amerika'nın Askeri üslerini defalarca hedef alarak Amerika'ya baskı unsuru olmaya hazır olduğunu belirten bir mesaj da yayınlamıştır. Yayınladığı mesajda, saldırıların bu noktalardaki Amerika'nın yerel müttefiklerinin çıkarlarını kapsayacak şekilde 2024 Şubat ayının başında Suriye Demokratik Güçlerine (QSD) bağlı 6 kişinin öldüğü el-Omar Petrol Sahasına gerçekleştirdiği saldırıda olduğu gibi genişletebileceğini de belirtmiştir. Bu saldırı sonrasında QSD, Amerikan kuvvetlerine hava savunma sistemlerini güçlendirme çağrısında bulunmuştur.

İran milislerinin QSD üslerine gerek uluslararası koalisyon üsleri gerekse haricindeki üslere devamlı saldırı gerçekleştirmesi, QSD'nin yeteneklerinin ve askeri misyonlarının zayıflamasına yol açabilmektedir. Bu durum ABD, İran'ı Suriye'nin doğusundaki istikrarı bozma çabalarından caydırmaya çalışmazsa meydana gelecektir. Özellikle de İran, Deyrizor bölgesindeki Arap aşiretlerini silah, intihar uçakları ve füzelerle destekleyerek QSD ile karşı karşıya getirebilir ve böylece bölgede istikrarsızlık halinin meydana gelmesi mümkün olabilmektedir. Bunun yanı sıra İran milisleri, Suriye'nin doğusundaki bölgeleri hedef alırken Türkiye de Suriye'deki PKK ve PKK'nin Suriye'deki askeri ve iktisadi altyapılarını hava saldırıları ile hedef almaktadır.

Sonuç olarak İran, Suriye'de İHA kullanımını arttırarak güç gösterisinde bulunmakta, Kuzeybatı ve Doğu bölgelerindeki istikrarı tehdit etmekte ve bölgedeki Türk ve Amerikan kuvvetlerinin akıbetini etkilemektedir. Türkiye İran'ın İdlib'deki üslerini doğrudan hedef alarak İran rejimi ve milislerine karşı hazır olduğunu gösterirken ABD'nin karşılığı çekimser ve beklenen tepkinin oldukça altında olmuştur. Bu da İran'ı, Suriye'nin doğusunu hedef alması konusunda cesaretlendirirken bölgenin kuzeybatısında İHA'larını yoğunlukla kullanmasını önleyebilmektedir.