10 Haziran 2023 ile birlikte Halep’in kuzeyindeki El-bab, Azez, Mare, Afrin ve Cerablus gibi bölgeler uyuşturucu kaçakçılığı, dağıtım ve üretim ağlarını hedef alan yeni bir uyuşturucuyla mücadele operasyonuna sahne oluyor. Bu operasyon, öncekilerden daha geniş kapsamlı. Cerablus ve El-bab’ta uyuşturucu satıcılarıyla çıkan silahlı çatışmada iki polis hayatını kaybetti.     

Operasyon, çeşitli silahlı muhalif gruplar ve Halep’in kuzeyindeki bölgelerde görev yapan askeri polis tarafından yürütülüyor. Baskın ve takip operasyonlarının çoğu, gruplar arasındaki koordinasyonla gerçekleştirildi. Nadir de olsa Hamza Tugayları ve Sultan Süleyman Şah Tugayı’nın oluşturduğu ortak kuvvet gibi bazı operasyonlar gruplar arası koordinasyon olmadan bazı gruplar tarafından tek başına yapıldı.        

Gruplar arasındaki koordinasyon genellikle iki nedenden dolayı yapılıyor: Büyük güvenlik ihlalleri olmaması ve operasyonların gruplar arasında bir çatışmayı dönüşmemesi için şüpheli kişi ve ağlar hakkında bilgi alışverişinde bulunuluyor. Çünkü uyuşturucu dosyalarında adı geçen bazı kişiler, gruplarla bağlantılı olabiliyor. Örneğin 2021’in sonlarında Afrin’de ele geçirilen tahıl fabrikasının Hamza Tümeni’nin liderlerinden biriyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı.         

Operasyonun başlamasından iki ay sonra, büyük miktarlarda uyuşturucu madde ele geçirilmesinin yanı sıra uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımı ile suçlanan onlarca kişi tutuklandı. Ancak bu sonuçlar bölgeden bölgeye farklılık gösteriyordu. Örneğin Mare’de uyuşturucu satıcılarıyla şiddetli çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalarda 2 kişi öldü, 28 kişi tutuklandı. El-bab kentinde silahlı çatışmaların da yaşandığı baskınlarda 50’den fazla uyuşturucu satıcısı ve dağıtıcısı tutuklandı.        

Bu operasyon, uyuşturucu probleminin, grupların desteği ile çözülebilecek ve askeri polisle ilgili bir problem olmaktan çıkıp geniş çapta yayılması ve bazı askeri gruplar tarafından gelir kaynağı haline getirilmesinden dolayı çeşitli grupları ve toplumu aynı derecede etkileyen bir güvenlik sorunu haline geldiğini göstermektedir.        

Bu nedenle, çeşitli şehir ve kasabalarda çok sayıda uyuşturucu satıcısının silahlı direnişiyle karşılaştı. Bu kişiler genellikle güçlerini gruplar, bölgeler ve aileler temelinde kendileriyle ilişkili şebekelerden alıyorlardı. Bu da önemli sayıda uyuşturucu satıcısının saklanmasına veya kaçmasına neden oldu.        

Aranan bazı kişiler Cerablus’tan Fırat Nehri ile Halvanci ve Tuhar el-Kebir köyleri noktalarından üzerinden Demokratik Suriye Güçleri’ne (SDG) ait bölgelere kaçtı. Bazı kişiler de Hizbullah ve Dördüncü Tümen ile ilişkilerinden yararlanarak El-bab’tan Sükkeriye el-Kebire ve Afrin’den Berrad köyü üzerinden rejim bölgelerine kaçtı.        

Operasyon, iki aydan fazla bir zamandır başlamış olmasına rağmen yakın zamanda sona erecek gibi görünmüyor. Hatta pek çok şehir, kasaba ve yerinden edilenlerin kaldığı kamplara uzayacak. Daha fazla silahlı çatışma olasılığı göz önüne alındığında baskın ve takip operasyonlarında farklı gruplardan ortak güvenlik ve askeri ekiplerin bir araya gelmesine dayalı yaklaşım devam edecektir.        

Ancak operasyonun ortaya çıkardığı büyük güvenlik açıkları ve ihlalleri, grupların ve askeri polisin, aranan kişilerin teslim edilmesi için süre verilmesi, şebekelerin dağıtılması, iç soruşturmaların yürütülmesi ve her bölgede ileri gelenlerle toplantılar yapılması gibi baskın ve kovuşturmalara yönelik daha temkinli adımlar atılmasına neden olabilir.         

Sonuç olarak operasyonun devam etmesine ve bazı uyuşturucu kaçakçılığı ve dağıtım şebekelerinin zayıflatılması yönünde elde edilen sonuçlara rağmen, Halep’in kuzeyindeki muhalif bölgeleri tehdit eden suç ve güvenlik tehdidi olarak bu durumla mücadele etmek için kapsamlı bir plan hâlâ mevcut değil. Plan kapsamında bu şebekelerin dağıtılmasını ve uyuşturucu kaçakçılığı ve kullanımı gibi faaliyetlerin ortadan kaldırılmasını sağlayacak şekilde uyuşturucunun yayılmasıyla ilgili güvenlik, ekonomik ve toplumsal faktörlerle ilgili adımlar atılması gerekmektedir.