Özerk yönetimin Semalka sınır kapısında Suriye bayrağı dalgalandırmasının anlamı
Eki 21, 2025 507

Özerk yönetimin Semalka sınır kapısında Suriye bayrağı dalgalandırmasının anlamı

Font Size

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Suriye ve Irak arasındaki Semalka sınır kapısında, Irak'ın Kuzey Irak Kürt yönetimi kontrolündeki Fişhabur sınır kapısının bulunduğu Irak tarafının karşısında, Özerk Yönetim kontrolündeki Suriye tarafında kendi bayrağının yanında Suriye bayrağını da dalgalandırmaya başladı. Bu işlem, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan ve sınır kapılarının Suriye devlet idaresine entegre edilmesini öngören 10 Mart 2025 tarihli anlaşmanın uygulanmasına yönelik ilk adım olarak görünmektedir. 

Yönetimin, bayrağı, anlaşmanın uygulanmasının bir parçası olarak ya da uygulanmasına yönelik bir ön adım olarak dikme kararı almadığı görülmektedir. Şam ile müzakere heyetinin sözcüsü, Semalka sınırında Suriye bayrağının dalgalanmasının Suriye'nin kuzey ve doğusunda rutin bir prosedür olduğunu ve Özerk Yönetim Sosyal Sözleşmesi'nin 8. maddesinde, Suriye Cumhuriyeti bayrağının Özerk Yönetim amblemiyle birlikte dalgalanmasını öngören hükmü yansıttığını belirtmiştir. 

Bu açıklama, anlaşma için yeni bir açmaz oluşturmakta ve anlaşmada yer almayan yeni koşulları beraberinde getirmektedir. Uygulanacak olan bu koşullar, Suriye'nin kuzeydoğusunda anayasa görevi gören sosyal sözleşme ile uyumlu ve Suriye hükûmetinin mevcut anayasal beyannameye paraleldir. Bu sözleşme, Şam ile özerk yönetim arasındaki müzakerelerin ilerlemesi için genel bir çerçeve çizmekte, ülkede iki anayasanın varlığını kabul etme gerçekliğini ve gerekliliği ile bu sözleşmenin her iki anayasaya da uyarlanmasının gerekliliğini dayatmaktadır. Anlaşmanın, sosyal sözleşmeyle uyumlu olmayan kısımları geçersiz olacak ve yönetim için bağlayıcı olmayacaktır. 

Anlaşmanın uygulanması için gerçekleştirilen müzakerelerde çerçevenin kabul edilmesi, devletin adı, hükümetin şekli, Suriye'nin kuzey ve doğu sınırları, devletin resmi dilleri, devlet tarafından tanınan dinler, milli servet ve doğal kaynakların yönetimi, öz yönetim bölgelerinde mülkiyet haklarına getirilen kısıtlamalar ile yargı ve adalet sistemi gibi birçok ayrıntıyı kabul etmek anlamına gelmektedir. Bu konudaki en önemli engeller, anlaşmada belirtildiği üzere askeri kurumların ele alınması ve bunların Suriye devletine nasıl entegre edileceği konusunda ortaya çıkacaktır. Özellikle, sosyal sözleşmede bölgedeki konfederasyon sistemi içinde yarı bağımsız olarak örgütleneceği belirtilen Suriye Demokratik Güçleri (SDG) bu konuda önemli bir engel teşkil etmektedir. 

Buna dayanılarak, bayrağın dalgalandırılması kararı, siyasi açıdan, özerk yönetimin Suriye hükûmetine yönelik provokatif bir adımı ve 10 Mart anlaşmasının uygulanmasının önüne daha fazla engel koyma girişimi olarak yorumlanabilir. Bu hareket, İsrail ve Amerika'nın Şam'a baskı uygulayarak güvenlik anlaşması konusunda taviz vermesi talebine bir yanıt olarak gerçekleşmiştir ki bu talep, İsrail'in Süveyda'ya ulaşmak için güneyde uygulamak istediği “insani koridor” nedeniyle başarısız olmuştur. Bu nedenle, bir anda Türkiye ile Kamışlı-Nusaybin sınır kapısının açılmasına yönelik bir girişimden söz edilmiş, ardından Semalka sınır kapısına bayrak çekilerek, Suriye devleti tarafından tanınmayan yasa dışı bir sınır kapısının, bayrak çekilerek tanınan yasal bir sınır kapısına dönüştürüldüğü ima edilmiştir. 

Bu eylem, Suriye hükûmetinin Irak merkezi hükümetine ve Kuzey Irak Kürt yönetimi hükûmetine şikayette bulunmasını, Semalka sınır kapısının karşısındaki Fişhabur sınır kapısını kapatmalarını, Suriye tarafındaki ilgili sınır kapısının yasa dışı olduğunu dikkate almasını ve Kürdistan İşçi Partisi (PKK) unsurlarının sızması ve bu sınır kapısından silah kaçakçılığı yapması nedeniyle Suriye, Irak ve bölgesel ulusal güvenliğe yönelik tehditlerden sorumlu tutulmalarını talep etmesini gerektirmektedir. Hükûmet ayrıca Özerk Yönetime, Suriye'nin kuzeydoğusundaki herhangi bir sivil veya askeri kurumda Suriye bayrağının dalgalandırılmasının, bu kurumlar fiilen Suriye devletinin idaresi altında olmadıkça 10 Mart anlaşmasının uygulanması olarak kabul edilmeyeceğini bildirmelidir. Özerk yönetim, kendi idaresi altındaki bölgelerde geçerli olan sosyal sözleşme ve yasalara göre değil, Suriye hükûmeti ile yapılan anlaşmanın şartlarına ve ülkede yürürlükte olan anayasal beyanname ve yasalara göre müzakerelere katılmalıdır.