Suriye Sahili Rusya Çekici ve İran Örfü Arasında
Mar 08, 2018 1649

Suriye Sahili Rusya Çekici ve İran Örfü Arasında

Font Size
Önsöz
Suriye’deki karar 2011 yılından başkent Şam’dan yavaş yavaş rejimin müttefik generallerine intikal etti. Ve siyasi analizler ve araştırmalar mart ayında Şam’daki karar egemenliği hakkında çoğu uluslararası ve bölgesel karar merkezlerine daha sonra intikal etmesine anlaşmış olduğu belli olmuştur, özellikle önce İran ve sonra Rusya’nın müdahalesi. 
Son yıllarda yaşanan bazı olaylar rejim ve destekçileri İran ve Rusya arasındaki ilişki şekline önemli bir örnek teşkil etti. 18/6/2016 da Rus savunma bakanı Beşar Esad ile yapığı bir görüşmenin video kaydı bu konuların en belirginlerinden biridir, dolayısıyla resmi Rus medyası Beşar Esad'ı Rusya savunma bakanı karşısında şaşkın bir halde ve hüküm ettiği ülkede ya da en azından görüşme olduğu yerlerde kiminle görüşeceğini bilmemiş gibi gösterilmek için, video ve ses kaydını yayınlanmasını benimsiyordu.
Beşar Esad egemenliği elinden alınması ve bir Rus komutanına verilmesi ile ilgili bu açık net açıklamadan sonra 20/10/2015 tarihinde Beşar Esad Rusya’yı tek başına beraberinde hiçbir heyet olmadan ziyaret etti, Rusya başkanı ile yaptığı görüşmede, devlet başkanları ya da hatta büyük şahsiyetlere tahsis edile için tüm protokoller alındı.
Egemenliğin ve hatta protokol biçiminde bile yokluğu sahadaki gerçeğe yansıdı, bu durum rejimin kontrol ettikleri bölgelerdeki yaşam noktaların kontrolü kaybetmesine neden oldu ve askeri ve siyasi olarak üstün olduktan sonra artık "destekçileri" istedikleri yere hareket etmesini veya çalışmalarını engelleyemez.
Suriye sahili bunun bir örneğidir bu konu çerçevesinde ele alınmayı hak etmiştir, çünkü sahil bölgesi bütün rejim merkezi ve yanlısı sayılmaktadır ve rejim kontrolünden çıkmamıştır. Ayrıca bu bölge destekçisi İran ve Rusya için jeopolitik, ekonomik ve demografik açısından bir ilgi alanı olmuştur.
Şimdi ikisi de Suriye sahilindeki Esad rejiminin eklemlerine tam kontrolü fark etmez, ama bu konudaki tepkiler belli ve farklıdır. Bu raporda, dış nüfuzun sahil halkının art zihninde yerleştirmeye başlaması konusu ve bu fikrin benimsenmesi ve onu savunmasına kadar, İran ve Rusya'nın şimdiki durumu hakkında bazı sorular karşılaştıracağız, 2011'den beri bugünümüze kadar genel ruh hali her iki taraftan nasıl hareket edecek.
 
Birincisi: İran Nüfuzu
1. Sahilde İran Nüfuzunun Görünümleri
A. Sivil/Toplumsal Faaliyetler
İran 2011'den önce Suriye'deki faaliyetleri, sivil, dini ve ekonomik nitelik almıştı, dolayısıyla geçen yüzyılın sekseninde Hafız Esad'ın kardeşi Cemil Esad'ın gözetiminde İmam Murtaza faaliyete geçirdi, derneği 1981 yılında kurdu.
Beşar Esad'ın iktidara gelmesinden sonra, İran ekonomik faaliyetlerini başattı, bunu sınai ihale yoluyla ve sivil olarak (santraller), askeri olarak (daha sonra bilimsel araştırma merkezine dönüşen savunma fabrikaları) ve Suriye otomobil pazarına istila etmek için İranlı (Saba) araba pazarlarını açılması.
B. Dini Faaliyetler
İran sahil bölgelerinde yoğun dini faaliyetler göstermektedir ve özellikle Aleviler arasında Şii mezhebini yaymak için çaba göstermişti ve halkı çekmek için bazı araçlar kullanarak insani yardımlar ve öğrencilere burs veriyordu.
Sahil bölgelerinde kullandığı en belirgin dini faaliyetlerin araçları: 
1- Resul El Azam Üniversitesi
Üniversite binası Lazkiye kentinde Şereteh bölgesinde yar almaktadır, üniversite 2006 yılında açıldı, içinde üç şube bulanmaktadır: 
Arapça edebiyatı, hukuk araştırmaları ve şeriat bilim. 
Öğrenci sayısı tahmin edilenlere göre yaklaşık beş bin kız ve erkek öğrenci bulunmaktadır ve üniversite mezunları mezuniyet sonrası herhangi bir dini veya yasal göreve bağlı olmamıştır, ama üniversite fıkıh valilerin ilkelerine bağlı olanlara iş fırsat verebilir, yani çağrı ve davet faaliyetleri yapmak ve şahsen on iki imam Şii mezhebine bağlı olmak.
2- Resul El Azam Camisi
Resul El Azam üniversitesi civarında yer almaktadır ve bütün Şii dini törenler uygulamaktadır, ayrıca dini ayinler gerçekleştirmek için camiye katılmayı taahhüt eden herkes için teşvikler ve yardımlar verilmektedir. Namazdan sonra yardım dağıtımında camiye gelenlerin sayısının yaklaşık bin kişi olduğu tahmin edilmektedir.
Camiden sorumlu olanlar İranlılardır ve bazı Hizbullah unsurları onlara yardım etmektedir, üniversite gibi, camiyi ve üniversiteyi denetleyen İranlılardır.
C. Askeri Faaliyetler
Suriye meselesinde, 2013 yılı başından bu yana çoğu İran'da eğitilen ulusal savunma milisleri kurulmasından önce önde gelen İran’ın bir rolünden bahsedilmez. 
Bu milislerin rolü daha sonra azalarak Tahran'a doğrudan bağlı milislerle yer değiştirecek ve bunlar ulusal savunma milisleri tarafından eksik olan ideolojik boyutu taşmaktadır.
Milislerin kurulması, Hava istihbarat şubenin genişlemesiyle ve bu şubede çalışan subay Süheyl Hasan’ı öne çırakmasıyla denk geldi.
Suriye’de İran’a bağlı en önemli milisler:
1- El Nımır (Kaplan) Ordusu (Süheyl El Hasan)
Bu isim hava istihbaratı tarafından açık bir şekilde öne çıkarılmıştır, Süheyl El Hasan’ın unsurlar zaferlerinden bahseden medya kampanyalarından sonraki dönemde Beşar Esad'ın yerine beklenen bir alternatif olduğuna dair söylentiler yaymaya başladılar, dolayısıyla açık yetkileriyle Hama kuzey kırsalında savaş başlatarak namı rejim yanlıları arasında yayılmaya başladı, unsurlar, Süheyl El Hasan savaşı kandıktan sonra Suriye’de her şeyi devralacağı söylentiler yaymaya başladı.
Süheyl El Hasan’ın ordusuna (Ali Mahna) komutasındaki Sahabat taburu bağlıdır, unsurların çoğu Tartus’daki El Haribat bölgesindendir, Ruslar geldikten sonra rolü değişti ve Süheyl El Hasan ordusu rolünden özellik kazandı, bu değişikliği aşağıdaki paragraflarda ayrıntılı olarak ele alacağız. Ancak Ruslar gelmeden önce bu milisler Süheyl El Hasan ordusuna tamamen girmişti ve onun liderler şemsiyesi altında Halep ve Humus gibi çoğu savaşlara katıldı. 
2- Ulusal Savunma
2013 yılının başında öne çıktı, çoğu unsurları İran'da silah eğitimi ve ideolojik derslerle eğitildi, İran devrimci mürşit ve diğer dini liderler bu unsurlara her gün Şii din dersleri veriyordu, ayrıca İran'daki camilerde namaz kılmalarını zorluyorlardı. 
Bu milislere verilen en önemli görevlerden biri mezhepsel katliamlar olarak bu durum Alevileri çıkmaza sokup bu katliamlarda Alevilerin isimlerini kötülemek için milislerin bir görev haline gelmiştir, en önemli katliamlar Humus’taki Karm El Zeytun, Banyas’taki El Beyda katliamları, sistematik olarak yapılan tecavüzler ve milisler tarafından yapılan hırsızlıklar ve ayrıca bu milisler Esad’a karşı ayaklanan tüm mahallelerde sistematik olarak hırsızlıklar yapmaya başladı.
Milisler günümüzde hâlâ var olmakla birlikte, az sayıda olarak sınırlı bir şekilde rol oynamaktadır. 
3- Sukur El Sahra
İş adamı ve Beşar Esad’da yakın olan Muhammed Cabir, kardeşi Eymen Cabir milislerin saha ve operasyon müdürü olarak onun yardımıyla 2013 yılının sonunda öne çıktı, Sukur El Sahra milisleri petrol tesisatlarını korumakla görevli bir milistir, bunun nedeni finansmanı Muhammed Cabir petrol taahhütleri yapmasından dolayıdır, anca rejim bu milisleri farklı cephelerde kullandı İdlip ve Humus’un bazı cepheleri gibi.
Sukur El Sahra milisleri ayda elli bin Suriye lirası alarak iyi bir maaşa sahiplerdir, ulusal savunma milisleri o tarihlerde yirmi beş bin Suriye lirası vermişti, bu milisler, ulusal savunma milisleri dağılması başlangıcı ile birlikte ortaya çıktı, bu milisler galiba ulusal savunma milisleri safında savaşıyorlardı.
Bu milisler çete mantığıyla çalışıyor, dolayısıyla her grubun başında olan bir kişi Eymen Cabir’e yakındır, savaş görevleri El Nımır ya da rejim ordusunun gözetiminde yürütülerek Palmira'daki petrol tesislerinin korunmasında bağımsızlığını büyük oranda kaydetti.
Milisler hafif ve orta silahlarla, 4x4 arabalara ve rejim tarafından tedarik edilen asker taşıyan arabalara sahiptir, ancak sahil bölgelerindeki gençlerin çekinmesi ve savaşı kabul etmemesinden dolayı unsurların sayısı beş bini geçmedi.
4- El Büstan Derneği Milisleri
Beşar Esad'a yakın bir iş adamı olan Rami Mahluf'a ait olan ve Ceble şehrinde bulunan El Büstan Derneği finansmanı ile 2011'in ortalarında ortaya çıktı, ancak Humus’da suçlu niteliğinde bir faaliyet gösterdikten sonra bu milisler hızlı bir şekilde dağıldı ve unsurların çoğu ulusal savunma milislerine katıldı.
5- Tartus’taki Bir Grup İş Adamları
El Büstan Derneği gibi ortaya çıktı ve unsurların çoğu ulusal savunma milislerine dönüştü, ama bu milisler öne çıkan Hızır El Hüseyin ve Rahal grupları içinde kalıp dikkat çekti, ayrıca grupların komutanları da ulusal savunma milislerine gruplar halinde girdi.
2. Suriye’nin Sahilinde İran Nüfuzunun Ortaya Çıkarttığı Olgular
İran, Esad rejimi girmesinin başlangıcından bu yana, resmî kurumlara dayanmadı, ancak rejimin kurumlarını etkisiz hale getirmek ve dışarıda çalışmak için tüm gücüyle çalıştı, milisler “korutma” ve “hırsızlık mantığıyla birlikte yayılarak milisler tüm devlet kurumlarına zorbalık etmeye başladı, bu durum polis memurları milislerle karşı karşıya gelmesine neden oldu, dolayısıyla İran, kendi milislerine veya İran adına yönetim edecek organların maruz kalabileceği herhangi bir sorumluluğun kontrolünü elde etmek için, devlet görünümünü ortadan kaldırıp yerine bu bölgede kendine bağlı milisleri değiştirmesine dayıyor.
2012 yılının sonunda, İran destekli yerel milisler korkunç bir görünüm almaya başladı ve Suriye’nin sahil şerhlerinde güvenlik bozulması ve kaos görünümü yayılmaya başladı, hırsızlık ve yağma dahil olmak üzere birçok olaylar meydana geldi, bu olayları milisler tarafından yapılmıştır ve onlara dağıtılan silahlarla ve şehir nüfusunu koruyan savaşçıların moraliyle silahlanmışlardır, bu soygunlar bir haraç gibi olarak Esad rejimi onları durduramadı, bunun neticesinde devlet görünümü çökmeye başladı, ayrıca tüm sahil şehirlerinde Süleyman Esad görünümüne benzer büyük ölçüde görünümler ortaya çıktı ve kanun dışı gruplar yayılarak, omları hiç kimse caydırmadan insanlar arasında yolsuzluk saçmaya başladı.
Bu durum, 2015 yılının sonuna kadar Rusların müdahalesine kadar yükselmeye devam etti ve Suriye sahilinde gelişmiş yeni bir aşama başladı.
 
İkincisi: Rusya Nüfuzu
Suriye sahilinde yaşanan büyük hayal kırıklığı döneminde, Ruslar, kara, deniz ve hava kuvvetlerini Suriye'ye göndermeye başladılar, güvenlik kaosu, rejim kuvvetlerinin devasa askeri gerilemesine ve paralel olarak milislerin yayılması ve ekonominin sürekli bozulması nedeniyle Rusların gelmesi Suriye kıyasındaki toplumun birçok kesimi için sevindirici bir haberdi, devlet görünümü yavaş yavaş geri dönmeye başladı, rejimse Rus yardımıyla yeniden güçlenip sahildeki milis güçleri avlamaya başladı, sahadan toplu bir şekilde dışladı, bunu Süleyman Esad ile başlayıp Tartus şehrindeki El Arid ve El Ramil mahallelerinde bulunan Şebbiha gruplarıyla son bulu, bu gruplar kaybolmaya başladı, sahil şehirlerine güvenlik hissi yayıldı, aşırı muhalif gruplarının sahil şehirlerine ilerletme korusunu uzaklaştırmaya odaklanmıştır, onların yaratıkları kaosun gelmesi halinde siviller için bir korku olmuştur, bu sahil halkından farkı mezhepler ve sınıflar dahil olmak üzere geniş bir tayfayı güveni hissetmeye başladı, ve o zamanda (Ruslar İran’dan daha iyi, ve devlet kaostan daha iyi) sözler yayıldı, bunu rejime yakın birçok muhalifler ve hatta rejim ve muhalefet arasında ayı mesafede duranlar da tekrarlardı, dolayısıyla bu ifadeler aslında Suriye sahilindeki halkın duygularına değiniyordu.
1. Sahilde Rusya Nüfuzunun Görünümleri
Rusya sahildeki askeri üsleri güçlendirmeye çalıştı ve bu üsleri sabit kılmak için çok çalıştı ve Suriye sahillerinde dört büyük askeri üs ve birçok sayıda askeri noktalar konuşlandırdı, bunlar: 
A. Limanlar
1- Tartus Limanı
Ruslar eski üslerini Tartus limanında yatırım yapmaya başladılar, bu liman eskiden Tartus limanın kuzey kısmındaki askeri limana bağlı bir deniz iskelesidir ve Ruslar savaş limanının tamamını ele geçirdi ve Suriye unsurunu tamamen askeri limandan yok etti, ayrıca, dördüncü taburu, Tartus limanını iki bölümünü askeri ve sivil olarak korumakla görevlendiler ve Ruslar, o zamandan şimdiye kadar Suriye'ye askeri teçhizatları sürekli olarak göndermeye başladılar, dolayısıyla Tartus'daki askeri güvenlik şubesi, Lazkiye'ye ulaşan uluslararası karayolu üzerinde yükü koruduktan ve limana geldikten sonra temin etmiştir.
Limanda Rus subaylardan oluşan askeri bir komisyonu var, bunlar Liman müdürü, güvenlik şefleri ve bazı milis liderleri (özelikle Süheyl Hasan güçlerine bağlı, El Sahabat misilleri komutanı Ali El Mahna) Vali ve bazı Baasçı şahsiyetleri ile sürekli görüşüyorlar ve bunlar tüm talimatları direkt Rus tarafından alıyor, Liman, Rusları üsleri güvence altına almak ve şehri kontrol etmek için bir lojistik merkezi olmuştur.
2- Gorin Limanı
Bu liman Ceble şehri yakınlarında küçük bir askeri liman olarak askeri teknelerde uzmanlaşmıştır, ayrıca sahildeki Ceble şehrine yakın askeri külliyeye bağlıdır, Ruslar, kara sularında çalışan tüm deniz devriyeleri de dahil olmak üzere limanı tamamen ele geçirdi, ayrıca külliyedeki tüm askeri yetkililer, limandaki Rus subaylarına bağlıdır ve Rus talimatların ve emirlerin kaybolması durumunda deniz külliyesi güçlerce felç olabilir.
B. Havaalanları
1- Humaymim Havaalanı
Rusların Suriye'de güvendiği ana bir askeri havaalanıdır, askeri bölüm genişletildi ve rehabilite edildi, ayrıca Suriye unsuru havaalanında da yok oldu, ama Saraya adındaki güvenlik görevlileri hariç olarak havalimanının çevresini korumakla görev yayıp ve Rusların emri altında "hizmet" olarak faaliyet gösteriyorlar. 
Havaalanın askeri rolü, Tartus limanıyla aynı lojistik rolü oynuyor, bununla birlikte, Rus kuvvetlerinin yüksek komutanı Humaymim havaalanında konuşlanıyor, burası 2016’da Beşar Esad’ın çağırıldığı bir yerdir, ayrıca Ruslar havaalanının sivil bölgesini tahliye ettiler ve hava operasyonlarını genişletmek için hizmetlerini durdurdular ve yaklaşık iki ay boyunca tekrar kamu hizmetine döndüler.
Havaalanında en gelişmiş Rus uçakları vardır, uçakların ses bariyerini ihlal ettiği için yerleşim alanlarından uzak başka bir havaalanlarında inmesi gerektir, ancak bu şart Humaymim havaalanında uygulanamaz ve bu durum binalardaki çatlaklar ortaya çıktıktan sonra evlerini terk eden Humaymim kasabasının sakinleri için gerçek bir soruna neden oldu.
2- Tartus Limanındaki Uçak Pisti
Yaklaşık 20 helikopteri barındırır ve çoğu deniz korunmasıyla ve limana gelen tehlikeli yüke refakatçilik etmesiyle kullanılır.
3- El Nısır Üssünde Amudiye Uçak Pisti
El Nısır projesinin geniş bir alana ve birçok uçağı barındırabilme yeteneğine sahip olmasına rağmen, Ruslar şu anda yakıt ikmalinde ve zorunlu iniş için kullanıyor, dolayısıyla bu pisten içeriye yirmiden az helikopter kalkması kaydedildi.
C. Askeri Üsler, Noktalar ve Savunma Fabrikaları
Rusya'nın sahil içinde birtakım merkezleri ve diğer noktaları vardır. Bu merkezler Suriye unsurunun yokluğunun ışığında tamamen Rus unsurlarının kontrolü altındadır ve bazı merkezlerde ve noktalarda Suriyeli subaylar (tuğgeneral ve daha üstün rütbeler) Rus unsuru ile Suriye unsuru arasında doğrudan sürtüşme olmadan Rus subayların emrinde görev yapıyor, Rus askeri bölgesinin herhangi bir unsurunun veya askeri aracın yaklaşmasını önlemek için Suriye güçlerine tehlikeye benzer bir şey var, ilişki, tugay ve tabur komutanlarıyla sınırlanır, ayrıca bazı tuğgeneraller Rus subayların yanında şoför çalıştıkları söylentiler geçmektedir 
Sahildeki en önemli Rus askeri noktaları:
1- Tartus’taki Araştırma Merkezi
Birkaç yıl önce Rus uzmanlarının denetimi altında İranlılar tarafından tasarlanan limanın yanında yer almaktadır, ancak bu merkezin tek denetleyicileri Rus uzmanlardır ve bunlar Rus ordusunun mühendisleri ve subaylarıdır.
Merkez, Rus teçhizatına bağlı tüm ekipmanları imal ediyor ve Suriyeli işçiler Savunma Bakanlığı'ndan getirildi ve bilimsel araştırmalara bağlı savunma fabrikasında eskiden çalışanlar işiler de getirildi, ayrıca birçok Suriye genç deneyimli, bilimsel araştırma adı altında istihdam edildi.
2- El Nısır Üssü
El Nısır üssü, yaklaşık yirmi kilometre uzaklıktaki Baniyas şehrinin doğusundaki cehennem vadisinin kalbinde yer almaktadır, bu dik yamaçlı derin bir vadidir, bu üs, 25 km2 olarak tahmin edilen geniş bir araziye uzanır. Üsteki çalıma Haziran 2013'te başlayarak hala devam ediyor. İranlılar onu tamamen denetliyorlardı, ancak çalıma hızı yavaştı, Rusların geldikten sonra İranlı uzmanların yerini Rus ve Kore uzmanları görev yapıp çalışma hızlandı.
Üste stratejik füze depoları ve bir helikopter pisti bulunmaktadır, askeri havaalanı içeren "El Nısır 2 Projesi" konuşulmaktadır, Ruslar tepecik yakındaki köylerin topraklarına sahip olabilirler.
Proje, başlamasından bu yana yakın bölgelerdeki Suriyeli işçileri düşük ücret karşılığında istihdam edildi ve bu işiler askeri inşaata bağlı anlaşmaları üzerinde çalışıyorlar.
3- Masyaf’daki Öncü Kampı
Öncü Kampı, El Zavye dağı kuzeyindeki Masyaf kasabasının yakınında yer almaktadır, Rus subayları ve rejim ordusundaki tabur ve tugaylardan ve Suriyeli subayların komutasında geçen yaz kurulmaya başlayan dördüncü lejyonun komuta merkezinin etrafında Ruslar bulunmaktadır, ayrıca bu Suriyeli subaylar Ruslara bağlıdır ve İranlı bağlılığından çok uzaktır, dolayısıyla İranlılar tarafından tercih edilmeyen Alevi subayların bulunmasıyla Alevi olmayan azınlıklar odaklanmıştır. 
4- Masyaf’taki Savunma Fabrikası
Bilimsel araştırmalara bağlı olan savunma fabrikası, öncü kampına yaklaşık beş kilometre uzak bir mesafede yer almaktadır, Rus uzmanlar, içinde üretilen tüm ekipmanları tam bir şekilde denetliyor, fabrika 2011 yılından sonra havan topu ve patlayıcı varil imalatı ile bilinmiştir.
5- Lazkiye’deki Öncü Kampı
Bu bir komuta merkezi olarak son zamanlarda rejim tarafından ilan edilen ve mevcut tüm araçlarla öne sürülen beşinci lejyon- baskın topluluğudur, ayrıca lejyona katılanlara birçok maddi avantajlar verilmektedir. Ancak, bilgili kaynaklardan gelen bilgilere göre, bu lejyonun unsurları halen az sayıdadır ve iki bin unsuru geçmediğini teyit edilirmiştir. Kampı, Humaymim’deki Rus komutasına bağlı Suriyeli subaylar tarafından denetlenmektedir.
6- Suriye Sahilindeki Askeri Noktalar 
Yaklaşık yirmi askeri nokta bulunmaktadır, bunlar rejim ordusunun hava savunmasına ve sahil güvenliğine bağlı olarak daha önce tugaylar ve taburlardı, sonra Ruslar tarafından tamamen kontrol edildi, ama Suriye unsurlar bir tabur halinde hizmet ve koruma görevleri yapmasıyla bu noktalarda bırakıldı, ayrıca tüm Rus subayları ve personelleri olmak üzere bu noktalarda görev yapıyordu.
Bu üsler batı dağ sıraları boyunca yayılmıştır ve ona yakın olan köylerin adıyla adlanır, bunlardan El Hide Vadisi, Kerem Bayram, Blata Garbiye, Dıhra Safra, Kaebe Fareş, Babede, Zama, El Şaraşir, Besesin ve Humaymim üssüne kadar uzanır, dolaysıyla bu sıkı bir kemer gibi çalışır ve Rus unsuru tek başına içinde görev yapar.  
Ayrıca Rusların denetimi altında koyulan ve istimlak ettikleri ve alanlar da vardır öreğin Banyas’daki yeni otogarı ve Ceble şehrine yakınındaki “Memesek El Gulwa” yakınında olan bir parça arazi gibi. 
2. Suriye Sahilinde Rusya Nüfuzunun Ortaya Çıkarttığı Olgular
Rus kuvvetleri Suriye topraklarına girdikten bir buçuk yıl sonra, Suriye sahilini dolduran birçok milisler kayboldu, fakat bazıları hala varlık göstererek rejim ordusuyla yetkisi arttı, çünkü ordudan kaçanlar bu milislere kayılmıştır.
Rus emri vaki atında yavaş yavaş erimesi için ilk olarak Rusların bu milisleri istismar etme arzusu nedeniyle olmuştur, dolayısıyla Ruslar, bu milis komutanlarını kendine çekmek istemiş ve emirler vermeye başlamıştır. Örgütlü milislerin varlığından Rus politikası istifade etmiştir, dolayısıyla kendilerine koruma görevleri ile güvenebilir ve Rusya’nın rızasını almak için aralarındaki "rekabet" halinin olmasını sağlaması için orduya paralel bir varlık bulunmasına yardım edebilir ayrıca İran’a bağlı milisler karşısında bir gücü elde edebilir. Bu milislerin en önemlisi Süheyl Hasan’dan ayrılan Ali Mahna milisleri (El Sahabat), unsurların çoğu temas alanlarındaki kontrol noktalarında görev yapmaktadır, bu milisler, disiplinli ve talimatlara bağlılık özelliğine sahiptir.
El Sahabat milisleri, (Mayıs 2015) yılında Tartus şehrinde yaşanan bir patlama sonrasında ortaya çıktı, göçmenlere karşı düşmanca hareketleri durdurdu, çünkü Rusya'nın stratejik alanlarında o zamanda kaosu önlemek istediğine düşünülmektedir.
Rusya, kararı merkezi kurumlara geri vererek kendi politikası, “disiplin yönetimine ve örgütlenmeye" dayanır, İran’sa paralel örgütlerin ve grupların kurulması ve merkezi birimlerin zayıflaması yoluyla “kaos yönetimine” dayanır.
Ayrıca Rusya’nın nüfuz alanlarındaki bireylerin inançlarını değiştirmeye hevesli değildir, çünkü onun varlığı konusunda bireyleri istikrar ve güven ile hissetmek için daha heveslidir 
İran’sa doğrudan insani yardımlar, sağlık yardım programları, Şii mezhebini yaymak ve Şiilik ve dindarlıkların görünümünü teşvik etmesi yoluyla bireyleri kazanmaya hevesli olmuştur.
Rus politikaları toplumun orta ve üst sınıfa uygundur, özellikle eğitimli
olanlar, ama İran politikaları Suriye sahilindeki yoksul sınıfları için daha yakındır