Interpol’ün Suriye rejimi üzerindeki kısıtlamaları kaldırma kararı ve etkileri
Eki 26, 2021 1248

Interpol’ün Suriye rejimi üzerindeki kısıtlamaları kaldırma kararı ve etkileri

Font Size

Mercek Altında | Interpol’ün Suriye rejimi üzerindeki kısıtlamaları kaldırma kararı ve etkileri

 

Ekim 2021'in başında, Suriye rejimine bağlı Suriye Kriminal Güvenlik Dairesi, Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (İnterpol) tarafından kendisine uygulanan yasağın kaldırıldığını duyurdu. Böylece Şam’daki Kriminal Güvenlik Dairesi yönetim, diğer üye devletlere doğrudan mesaj gönderip alabilecek. İnterpol, daha önce getirdiği kısıtlamalar kapsamında rejim tarafından gönderilen mesajların Interpol Genel Sekreterliği tarafından denetlenmesi ve kurallara uygunluğu doğrulandıktan sonra ilgili yürütme makamlarına iletilmesini kararlaştırmıştı.

Yeni düzenlemeye göre rejime bağlı Kriminal Güvenlik Dairesi, İNTERPOL’un veri tabanına erişebilecek.

Bu adım, Suriye rejiminin İNTERPOL’un yasağı kaldırma kararını çeşitli ülkelerdeki muhalifleri takip etmek için kullanacağına dair endişelere sebep oldu.

Büyük olasılıkla bu düzenleme, son zamanlarda rejimle normalleşme adımları atan bazı Arap ülkeleri ile koordineli olarak Rusya’nın çabalarından sonra gerçekleşti. ABD de bunlara itiraz etmedi.

Rejimin bu düzenlemeden elde edeceği kazanımlar ağırlıklı olarak siyasi ve basına yönelik. Rejim, İran ve Rus medyaları, düzenlemenin siyasi boyutuna vurgu yaparak bu adımın “Şam üzerindeki tecridin sona erdiğinin ve uluslararası kamuoyunun onu tanıdığının bir göstergesi olduğunu” söyledi. Görünüşe göre Moskova'nın ana hedefi, muhalifleri takip etmekten bu imaj.

Uygulamada, rejimin muhaliflerini baskı altına alma sürecinde düzenlemeden faydalanmasını engelleyen birçok sorun var. Bunlar şu şekilde özetlenebilir:

1- INTERPOL siyasi konularda değil adli konulara bakıyor.

2- INTERPOL'e üye ülkeler, sahip oldukları tüm bilgileri Interpol'e vermek zorunda değil. Bu nedenle rejime bağlı Kriminal Güvenlik Dairesi, üye ülkelerin güvenlik birimlerinin bilgilerine değil, yalnızca kamuya açık veri tabanlarında bulunan bilgilere erişebilecek. Üye devletlerin çoğu, sınırlı bilgileri INTERPOL sistemine aktarmaktadır. Bu bilgiler de genelde diğer ülkelerde ikamet eden aranan kişilerle ilgili olmaktadır.

3- INTERPOL’e üye devletler, diğer üye devletlerden gelen herhangi bir tebliğ veya bildirime ilişkin önlem ve tedbir almakla yükümlü değil. Bilgileri vermeyi reddetmesi durumunda alacağı en büyük karşılık, bildirimi yapan ülkenin de aynı şekilde davranmasıdır. Çünkü INTERPOL sistemi, uluslararası bir anlaşma olup üyelerini uygulamaya zorlayan müeyyide değildir ve sadece misliyle mukabele ilkesi vardır. 

4- Rejimden gelen bildirimlerin İNTERPOL üyesi devletler tarafından uygulanması, her devletin kendi başına alacağı karara bağlıdır. Devletler, değerlendirmelerine, siyasi çıkarlarına ve hukuk ilkelerine uygunluğuna göre karar alacaktır. Lübnan örneğinde olduğu rejimle güvenlik ve istihbarat konularında işbirliği yapan ülkeler, yasak kaldırılmadan önce de bunu yapıyordu.

5- Rejim’in, hakkında kırmızı bülten çıkarma ihtimali olan kişilerin tutuklanması, ancak açık bir yargı sürecine uygun olarak verilen resmi bir yargı kararının bir örneğiyle mümkün. Birçok INTERPOL üyesi ülke, daha önce Suriye yargısını bağımsız olmamakla nitelendirerek rejimin aldığı yargı kararlarını uygulamayı reddetmişti.

Genel olarak kırmızı bülten, bir uyarı niteliği taşıyor ve tutuklama kararı niteliğinde değil. Rejimin İnterpol yoluyla muhaliflerine karşı atabileceği en büyük adım, onların sahte pasaport taşıdıklarını iddia ederek seyahat ve hareket etmelerini engellemektir. Zaten rejim, uluslararası bir kuruluşa ihtiyaç duymadan kendisiyle işbirliği yapan bazı ülkelerle gerçekleştirdiği güvenlik koordinasyonu ile bunu daha önce yapmıştı.

Rejimin muhaliflerine karşı ceza kararları alması, bunları Interpol aracılığıyla gönderip dağıtması ihtimal dahilinde. Ancak İNTERPOL anlaşması bağlayıcı olmadığı için üye devletlerin bu taleplere vereceği yanıt, her devletin tavrına bağlı. Zaten Suriye yargısı ve güvenlik birimleri şüpheli ve taraflı olarak görülüyor. Güvenlik birimleri, savaş ihlalleri ve suçları işlemekle suçlanıyor. Buna göre İNTERPOL’un son kararı, hukuki ve icraata ilişkin olmaktan çok siyasi ve medyatik bir karar.

 

analiz ve düşünce birimi - Jusoor Araştırma Merkezi