Rusya’nın İdlib’te Yeniden Askeri Hareketlilik Başlatmasının Gerekçeleri Neler?
Oca 04, 2022 1104

Rusya’nın İdlib’te Yeniden Askeri Hareketlilik Başlatmasının Gerekçeleri Neler?

Font Size
Rusya’nın İdlib’te Yeniden Askeri Hareketlilik Başlatmasının Gerekçeleri Neler?
 
 
Suriye'nin kuzeybatısındaki askeri gelişmelerde 2020 Kasım’ınde görülen gözle görülür düşüşün ardından, askeri hareketlilikte tırmanış ve ihlallerin yoğunluğu yeniden arttı. Gerginliği azaltma bölgesi, Mart 2020'den bu yana sivil, askeri ve ekonomik tesisleri hedef alan topçu, füze ve hava saldırılarına maruz kalıyor.
 
Son zamanlarda Rus savaş uçakları, İdlib'in güneyindeki sınır şeridine yakın bölgelere ve Cebel Zaviye’ye (Zaviye Dağı) hava saldırıları düzenledi. Suriye rejim güçleri ve İran yanlısı milisler de Halep'in batısındaki çeşitli noktalara topçu ve füze saldırıları düzenledi. Bu saldırılarda çok sayıda sivil öldü ve yaralandı.
 
İdlib'in güneybatısındaki Eriha kenti yakınlarında konuşlanan Türk kuvvetleri de bunlara cevap olarak 1 Ocak 2022'de Maaret Numan ve Serakib bölgelerindeki rejim güçleri ve müttefiklerine ait askeri hedeflere topçu saldırıları gerçekleştirdi.
 
Gerginliğin 2585 (2020) sayılı karar kapsamındaki Suriye'ye insani yardım gönderme mekanizmanın süresinin sona ermesiyle aynı zamana denk geldiği görülüyor. Rusya saldırıları artırma mekanizmasını, uluslarası toplumun temas hatları aracılığıyla yardım göndermeyi sınırlandırması geçmişte de taktik olarak kullandı ve kullanmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin raporu ise sınırlar aracılığıyla yardım akışının devam etmesi gerektiğini vurgulamıştı.
 
Rusya, BM kararında öngörülen erken toparlanma istisnaları kapsamında çalışmaların devam etmesini ve hızlandırılmasını sağlamak istiyor da olabilir. Rusya, bu şekilde 27 Aralık 2020'de Putin'in Özel Elçisi Alexander Lavrentiev’in de dolaylı yoldan işaret ettiği gibi rejime yönelik yaptırımların boyutunu azaltmayı hedefliyor.
 
Suriye'nin kuzeybatısındaki tırmanışın devam etmesi, Rusya'nın, 30 Eylül 2020'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin arasında gerçekleştirilen Soçi zirvesinde Türkiye ile üzerinde mutabakata varılan yol haritasının uygulanmasındaki yavaşlıktan duyduğu memnuniyetsizliğinden kaynaklanıyor.
 
Ancak İdlib ile ilgili yol haritasının uygulanmasında herhangi bir ilerleme kaydedilmemesi, Türkiye ile Rusya arasındaki anlaşmazlıklar ve askıdaki sorunlarla bağlantılı. Bu sorunların başında şunlar geliyor:
 
• Terörle mücadele; Rusya, Suriye'nin kuzeybatısında terör örgütleri listesinde yer alan örgütlerle mücadele için ortak bir güvenlik ve askeri mekanizma kurmak istiyor. Ayrıca Rusya, 2020 yılında gerçekleştirilen ortak tatbikatların yeniden başlamasını istiyor. Ancak Türkiye sadece istihbarat ve güvenlik koordinasyonunu sürdürmek istiyor. 
• Türkiye'nin askeri varlığı; Rusya, Türk güçlerinin Suriye sınır şeridinden 30-35 km derinlikte yeniden konuşlandırılmasını ve Astana görüşmelerinde kararlaştırılan hususları aşan askeri noktaların sayısının ve silahların azaltılmasını ısrarla istiyor. Rusya, bunun Adana Mutabakatında (1998) yapılacak değişiklikler çerçevesinde ve rejimle koordineli olarak yapılmasını talep ediyor.
• Ticaret ve ulaşımın hareketlendirilmesi: Rusya, Halep ile Lazkiye arasındaki uluslararası yolun (M4) her iki tarafında 6 km'lik bir güvenlik koridoru kurulmasını öngören Moskova Mutabakatı (2020) maddelerinin tam olarak uygulanmasında ısrar ediyor. Buna karşılık Türkiye, Halep ile Şam arasındaki uluslararası yolun (M5) işletilmesi ve güvenli hale getirilmesine katılmasını sağlayacak bir eylem ve koordinasyon mekanizmasına ulaşmayı istiyor.
• İstikrarın yeniden tesis edilmesi: Türkiye, Halep’in kuzeyi ve Rakka bölgelerinde olduğu gibi ateşkesin sürdürülebilir veya uzun vadeli olmasını sağlayacak şekilde İdlib'de kapsamlı bir ateşkes uygulanmasında ısrar ediyor.
Çünkü bu mekanizma, mültecilerin ve yerinden edilenlerin şehirlerine ve köylerine dönüşünü sağlayacak ve Türkiye'ye daha fazla göçmenin gelmesini engelleyecektir.
 
İdlib ile ilgili Moskova Mutabakatının (2020) imzalanmasının ikinci yıl dönümü yaklaşırken 2022'nin ilk çeyreğinde gerginliğin yoğunluğu azalacak gibi görünmüyor. Bilakis baskı amacıyla karşılıklı küskünlük ve uyarı mesajları gönderilecektir. Ancak kontrol ve nüfuz haritasında herhangi bir değişim olmayacaktır.