Hizbullah Suriye'den Ne Elde Etti ? ve Oradan Nasıl Çıkacak?
May 20, 2017 1629

Hizbullah Suriye'den Ne Elde Etti ? ve Oradan Nasıl Çıkacak?

Font Size

Giriş

2012 yılında Hizbullah Esad güçlerini canlandırmak için Suriye’ye girdi ve Esad’ın tankları üzerinde şehirlere ve kasabalara girmesi esnasında katılımını saklamıştı, ve halk ayaklanmasında net bir siyasi tavrının bildirmesinde gecikmişti, sonra Esad ile birlikte tam siyasi olarak saf tuttuğunu açıkladı, ve onu desteklemek için askeri katılımda bulundu, ayrıca Arap bölgelerinde Esad’ı desteklemek için tanıtım programların yapılmasını devraldı.
Hizbullah’ın bu stratejik kararı Tahran’dan alınmaktadır Beyrut’un güney dahiyesi’den değil, bu nedenle Hizbullah Suriye’de tek seçeneği savaşa katılmak, ve onların Suriye’ye girme kararında hedefleri  İran’ın hedefleri olduğu ve Hizbullah’ın rolü İran’ın hesaplarına göre doğu Arap bölgesinde onun kolu olduğu, ve Hizbullah’a ümit bağlayıp Suriye’de savaşa doğrundan katılmak ve rejimin düşmesini engellemek ayrıca ona düşman bir rejim kurulmaması için Tahran İranlı olmayan tüm üsleri askerleştirmiş ve Hizbullah sadece uygulamıştı.
Son zamanlarda farklı nedenlerden dolayı Hizbullah yakında Suriye’den çekilme göstergeleri artmaya başladı, bu karar Hizbullah’ın geleceğine etkili bir adım olacaktır, çünkü beş yıl önce katılımı tarihindeki onun en önemli adımdır, ve bu çekilme Hizbullah’a, destekçilerine ve Lübnan’ın durumuna büyük yansımaları olacaktır, ayrıca genel olarak bölgesel belirtileri olacaktır.
Dikkatli İlerleyişi
Hizbullah halk ayaklanmasında Esad güçlerine destek vermek için geç kalmadı, bu konuda ciddi İran kararıyla desteklenmişti, ancak daha önce bahsettiğimiz  göstergelere göre Hizbullah bu yardımı ilan edilmesinden isteksiz olmuştu, çünkü Hizbullah taraftarının  büyük bir kısmını korumak için ve “İsrail” ile yaptığı savaşta elde ettiği ilişkileri iki yıl Suriye savaşına aleni bir şekilde yavaş yavaş katılmasına neden oldu. ayrıca Hizbullah’ın ve katılım gerekçeleri ile yavaş yavaş rivayetlerinde yer alarak katılım bildirisine münasip farklı rivayetler sundu.  
Hizbullah savaşa yavaş yavaş katılması geliştirilerek ilk aylarda eylemcileri batırmak için rejim askerleri ile gizli bir şekilde keskin nişancılarla katıldı, bu durum hakkında deliller sunulmasına rağmen Hizbullah Suriye’de herhangi bir unsuru olduğu hakkında yalanlamaya devem etti. onun medyası da halk ayaklanmasına karşı rivayetler sunulmasıyla katıldı, ve rejimden daha üstün bir başarı elde etti, çünkü onun medyası ihtilaflı siyasi bir ortamda daha yetenekli olmuştu ama rejimin medyası sadece tek yönlü kapsamlı ortamı denemişti. 
Hizbullah sonra sembolik rakamlarla saha savaşlarına katıldı, lakin bu katılım rejim  şehirlere  ve Lübnan sınırına yakın olan Kalamon kasabalarına Koordineli saldırılar düzenlemesinden sonra 2013 yılında genişledi, ve katılım sembolikten fili katılıma dönüştü, ve onun unsurları bu savaşta ana görevleri devralmasına göre savaşma duyurusu acil bir gerek haline geldi,  ve bir propagandaya başvurarak “bu bölgelerde köyler var ve köylerde yaşayan Şii Lübnanlılar tekfiriler tarafından hayatları tehlikededir” dendi, sonra Suriye’de bulunan El Beytin mezarları ve kabirlerin kirletilmesinden konuşarak “mukaddes türbeleri” savunmasını yapmak için unsurlarına çağrı yaptı, bu propaganda İran tarafından yönetilen yabancı tüm Şii milisleri kapsadı, bu rivayetler 2014 yılında siyasi konuşma kaybolmadan önce oldu buna rağmen milisleri yaymak ve aralarında verilen zayiatı savunma gayesiyle Şii halk tabanın saflarında baki kaldı.
Hizbullah’ın Suriye’de savaşçıların sayısı giderek yükseldi, salınıyor ki bu sayı yükselebilir ve düşebilir, bu sayı 2014 ve 2015 yılında zirvede olmuştu, ve Rusya Suriye’de müdahale etmeden önce Suriye rejimi çok zayıf olmuştu ama bugün Hizbullah’ın Suriye’de 2000-4000 savaşçısı bulunmaktadır.(1
Hizbullah için farklı nedenlerden dolayı sessizce katılmak bir seçenek değildi, bu nedenlerin en önemlisi Hizbullah’ın can kayıpları ve küçük bir ülke içinde ona verilen halkın desteğidir. Suriye’de katılma konusu kamuoyunda bir davaya dönüşecek, özellikle Esad rejimine karışı Lübnan’ın siyasi ortamında büyük bölünme ışığında. Ayrıca İran bir hafta ve bir ay içinde savaşı bitiremeyeceğini fark etmesinden sonra aleni konuşlanmasını ileri sürdü, ve Hizbullah başkaları rivayet üretmesi hakkında izin verilmesi yerine kendisi katılmak için tam rivayetler sunmasına neden oldu.
 2013 yılın ortasında El Kıseyeyir savaşından sonra Hizbullah’ın savaşa aleni bir şekilde katılım duyurusu, özel bir şekilde körfez ülkelerine doğrundan meydan okudu, ve Hizbullah için yeni siyasi konuşlanması duyurusudur, ayrıca 1982 kuruluş yılından, benzerliği olmadan Hizbullah’ın hayatı için yeni bir aşamada tanıtımıdır.
Katılım Grekçeleri
Hizbullah’ın Suriye’de katılım gerekçeleri katım sayesinde İran’ın gerekçelerin bir parçasını teşkil etmiştir, lakin Hizbullah’ın halk tabanını arasında ve iç safı içinde katılımını haklı göstermek için bu gerekçelerden istifade edebilir.
Hizbullah’ı haklı göstermek için en önemli hususlar
Birinci: Şam’ın herhangi bir hükümeti Lübnan içinde güç dengesi denkleminde unsurların sayısını belirlemesine gücü yeterdir, bu İran desteğinden fazla Suriye desteğinden büyüyen Hizbullah’a doğrudan yansıtır. 
İkinci: Suriye rejiminin Mezhepsel kimliği, rejimin Lübnan'daki Hizbullah yönünde kararlılığı için bir garanti sayılarak uluslararası ilişkileri güçlendirir. 
Üçüncü: Esad rejimin düşmesi Hizbullah’ın yardım yoları kesildiğini temsil eder, çükü İran Hizbullah’a yardım sağlamak için Suriye topraklarını kullanmaktadır, ve özgürce hareket etmektedir ama Hizbullah’ın tüm imkanlarına rağmen Lübnan bunu elde etmemektedir.
Dördüncü: İran projesinde Hizbullah İran’ın potası dışında veya onsuz düşünemez, “Şii Hilal” adında bu proje Tahran’ı ve akidenize kara yol tarafından bağlamak, bu Esad rejimine muhafaza etmek için bir önem olduğunu anlamına gelir, özellikle en zayıf durumlarda taviz koparmalarını kolaylaştırır çünkü eskinden imkanı yoktu rejim eskiden güçlüydü. 
Beşinci: Esad rejimine İran desteğini tam sağlamaktadır, ve onu korumak için savaşı benimser, çünkü bu savaş İran projesine göre varlık savaşıdır, ayrıca Tahran hedeflerini başarıyla elde ederse “Veli El Fakih” emriyle çalışan ve Tahran tarafından tam desteklenen Hizbullah’ın başarısı demektir, bahsettiğimiz husus Hizbullah genel sekreteri tarafından yapılan açıklamalara göredir…!!

Kazançlar ve Kayıpların Hesabı
Kazançlar

Hizbullahlın Suriye’de askeri varlığı ne kadar etkisi belirsiz olsa da, rejimin düşmesini engellemiştir, lakin rejimin karada genişlemesinde yardımcı olamadı ve başarısız kalmıştır. Hizbullah 2012 yılında Suriye’ye müdahalesinden önce rejim Suriye topraklarının üçte birini(2) kontrol ediyordu, ama 2016 yılında 2012(3) yılındaki hakim olduğu topraklardan az seviyeye düştü. 
2017 yılının ortasında Esad müttefikleri Şam batı kırsalında Lübnan sınırına kadar tamamen hakim oldu ve Hizbullah imdat yollarda dahil olmak üzere. bu başarıyı Hizbullah kendisine mal etmek istediği aşikardır, ancak orada tek başına savaşması herkes tarafından bilinmektedir, ama Suriye’nin dilini ve coğrafyasını bildiği için diğer yabancı savaşçılara göre emeği olmadan bir   çok siyasi kazanımlar elde etmiştir. Ve rejim bölgesinde  kendine has özel sabit karargahlar kurdu ve yabancı milislerin eğitim ve lojistik desteğini üstlendi hatta rejim güçlerinin idaresine kadar uzandı, ve bu savaş Hizbullah’a büyük bir fırsat temin etmiş ve kendi savaşçılarına birçok değişik askeri ve  coğrafya ve görmedikleri savaşlara katılarak kendilerine bir eğitim alanı yaratmıştır, ayrıca Rusya ve İran ile yan yana savaşmaları başka yabancı milislere nasip olmayan  uluslararası bilgi ve medya tecrübesini  Hizbullah’a kazandırıştır, ve Lübnan'da(4) bulamadıkları ortamı Suriye'de bulmuşlardır. 
Lübnan devleti idaresinde Suriye savaşını istismar ederek ve siyasi boşluktan yararlanarak etkili olmasına neden olmuş ve Lübnan kuzeyinde DAEŞ ve El Nusray’ı bahane ederek “Jrod  İrsal ve Kalamon bölgelerindeki   Sünni sivil ve askeri  kesimi hedef almış ve birçok cinayet ve adam kaçırma gibi faaliyetlerde bulunarak Suriye rejimini ve Hizbullah’ı  destekleyici  Lübnan’da  kamuoyu yaratmıştır özellikle Şii ve Hristiyan kesimleri arasında.
Kayıplar 
Bu kazançlar Hizbullah’a ve destekçilerine büyük bir paha biçmiştir, ve bazı pahalar ani ve kısa vadeli olmuştur, ama bunların çoğu gelecekte Hizbullah’a ve Lübnan’daki rolüne ayrıca bölgeye büyük etlileri olacaktır. 
Saha ile ilgili olarak insani kayıplar Hizbullah’a büyük bir şekilde tertiplendi, ve bazı uluslararası tahminler  6 yıl içinde Hizbullah’ın ölüleri yaklaşık 2000 ve 2500 arası ölü oluğunu, ve yaralıların sayısı 7000 yaralı olduğunu işaret etmektedir, bu rakamlar Hizbullah dışından gözlemciler tarafından doğrulandığını temsil edilmiştir, belki de kayıplar(5) bu rakamlardan daha fazla olabilir, ve Hizbullah’ın ölüleri arasında onlarca askeri ve güvenlik komutanları bulunmaktadır, özellikle uluslararası İnterpol tarafından arananlar, ve bunların başında Mustafa Bedrettin, Cihad Mugniye, Fadi El Cezar, Hasan Ali Cefal ve Samir Kantar.
Büyük insani kayıplar sınırlı halkın desteği boyutuyla kıyaslarsak Suriye’de Hizbullah katılımında halkın desteği azalmasına neden olmuştur , ve bu azalma Hizbullah’ın 2014 ve 2015 yılında(6) cenaze törenlerini refakat eden askeri geçit törenlerine yansıtmıştır. 
Büyük sayıda olan bu ölüler Hizbullah saflarında derin bir etki bırakmış olması Medya’yı harekete geçirerek halk arasında manevilerini yükseltmeye ve fedakarlık göstermelerini teşvik etmek için dini mesajlar kullanmaya çalışmıştır, ve bulunla birlikte ölülere maddi ve hizmet tazminatları vermiştir.
ve stratejik olarak Hizbullah Arap ülkelerinde birçok halkın desteğini kaybetmiştir, birkaç Arap ülkenin ve bölgedeki İslami hareketlerin desteğiyle halkın desteği 2006 yılında zirveye ulaşmıştı. Ama Hizbullah halkın desteğini geri kazanmak için sınırlı bir şekilde olsa da önceki tüm yıllar boyunca İsmail’e karşı askeri bir başarı elde etmemiştir.
Yukarıdakilere ek olarak Hizbullah Arap Ülkelerin Camiası ve Körfez İşbirliği Konseyi tarafından terör örgütü sınıflandırıldı, ve ABD hazine bakanlığı Hizbullah’a yaptırımları uyguladı, ve genellikle bu sınıflandırmaların sembolik olmasına rağmen Hizbullah’a reklam yapan ve propaganda eden destekçi ülkelere bir engel yarattı. 
Hizbullah Suriye’den Çekilecek mi Yoksa Çektirilecek mi?
Son günlerde Lübnan Hizbullah’ı  tavırlarında Suriye’den çekildikten sonra  bazı düşüşler yaşandığı gözlenmektedir. Suriye’den çekilmesiyle birlikte bu düşüşlerin bir kısmı kendi çıkarları gereği ve diğeri de uluslararasının yarattığı ortamdan kaynaklanıyor, özelikle ABD tavrı ve yeni  başkanı Donald Trump’ın tavrı ve hatta Rusya’nın tavrı ile değişen ortamla ilgilidir. 
Ve Hizbullah bazı barışçı mesajlar göndermeye başlamıştır terörist dediği bazı guruplara ve hatta Hizbullah genel sekreteri 11/05/2017 tarihindeki hitabında Fetih El Şam ( El Nusra) ya barışçı üslupla hitap ederek: ey gençler savaşınızın müstakbeli yoktur direk gelin bu problemi çözelim ve biz buna hazırız  demiştir ve Lübnan hükümeti hazır değildir gelin Suriye hükümeti ile konuşalım biz çözüm  sağlanması için  garantörlüğe hazırız demiştir, bütün çözümlerde olduğu gibi silahlı gurupların  gittiği bazı bölgelere müzakere edebiliriz aileleri ve  ferdi silahları ile birlikte gidebilirler başka bölgelerde olduğu gibi gelin bu dosyayı  kapatalım demiştir(7). 
Ayrıca bu mesajları direk Hizbullah genel sekreteri sorumluluğunu siyasi ve medya mesajlarını  tamamen üstlenmesi . Hizbullah nazarında  farklı bir anlam ifade etmektedir ve güvenlik .askeri gerekçesiyle Suriye'ye gittiği görevin bittiğini ifade etmektedir .
02/05/2017 tarihinde Hasan Nasrallah’ın hitabında dedi ki: Lübnan sınırı tehdit altından çıkmış diyebilirim, özellikle doğu sınırına askeri tehdit kalmamıştır yani o bölgedeki beldeleri ve tepeleri ve dağları tehdit edecek silahlı gruplardan arındırılmıştır ve sınır boyundaki  bölgeyi, köyleri ve beldeleri ve benzer yerleri  işgal edecek veya güvenliğin tehdidi çok gerilemiş ve kalmamış derecede diyebilirim(8).
ancak Hizbullah ilk işareti Suriye’den çekilişiyle birlikte genel sekreteri 11/05/2017 hitabında: Suriye Lübnan sınırındaki askeri karargahlarını taşıdığını ilan ederek, artık orada bulunmamızın  gereği kalmadı demişti(9). 
uluslararası çapta Trump’ın İran ve Hizbullah nüfuzunu sınırlama isteği ve öncülük olduğu  aşikardır ve İran ve Hizbullah milislerinin  Suriye’yi terk etmesini istemesi ve Hizbullah yönetimine mali ceza ve yaptırım uygulaması Suriye meselesine tavrı ileriki günlerde daha da netleşmesi beklenmektedir, ayrıca Hizbullah’ın Suriye’den çekilmesi kolay bir başarıdır ancak İran’a karşı sert bir tokat olacaktır. 
Rusya’nın Suriye’ye  müdahalesinden iki yıldan sonra İran’ın nüfuz alanını daralmaya çalışması kendi lehine olacaktır, bunu örneği Halep doğu mahallelerinde görülmüştür Rusya bombardıman sonucu muhaliflerin Halep’ten çekilmesi İttifakı sağlanmış olmasına rağmen İran milisleri ve rejim güçleri o mahallelere girememişlerdir, ve Rus polis güçleri devriye görevini yapmışlar ve mahallelerde güvenliği sağlayarak müdahalenin meyvesini toplamaya çalışmıştır. 
Rusya’nın en yeni  siyasetinin göstergesi Astana görüşmelerinde Rusya heyetinin başkanı Alexander Avrintiev  sputnik resmi yayın kuruluşunda bir açıklaması yayınlanandı, ve dedi ki  “çatışmasızlık ve istikrarlı bir şekilde  başarıya ulaşması taktirde Guta bölgesi dahil olmak üzere o zaman İran a tabi olan gurupların  çekilmesi söz konusu olabilir” Putin bu talebin Amerika tarafından geldiğini biliyordur, ancak Trump muhalefet olması yerine görüşmelere katılmasını teşviki  edebilirdi ABD dışişleri bakanlığı ve Pentagon tarafından güvenli bölge projesini hazırlayıp empoze edebilirdi.. 
Muhtemel Geri Çekilme Yansımaları
Hizbullah Suriye’den çekilebilirse Lübnan içine etkisi olabilir, beklenen bu çekilme bir yandan  ortakları önünde ve özellikle Lübnan hasımları önünde heybetine karşı sembolik olarak sarsılacaktır, kamuoyu tarafından veya hasımları tarafından siyasi olarak ta meselesine karşı bir kapı açacaktır, Suriye’ye gereksiz müdahalesinde dolaylı çekilme itiraf etmesi anlamını gelme gerekçesiyle, ve bu çekilme özellikle Hizbullah’ın ilan edilmiş hedeflerin elde edemeyecektir. !
Hizbullah’ın çekilmesi iç anlaşmazlıklara dönesine neden olacaktır ve bu anlaşmazlıklar büyüyecektir, ve bu sefer yeni bir siyasi ve medya cephesine  mecbur olarak girecektir, ve bu Suriye cephe ortamından daha şiddetli olabilir. Ayrıca Suriye’den “yenik” dönmesi  Emel hareketi ile anlaşmazlığı körüklenmesine yol açacaktır, çünkü ikisi Şii tayfası liderliği için didişmektedir, ve Emel hareketi Suriye krizi konusunda tarafsızlığa yakın rolüne muhafaza etmesini seçti, ama kadroları yerel olarak Hizbullah’ı ve onun kayıplarını çok yadırgamasını  gizlememiştir. 
Diğer yandan Hizbullah Suriye’den çekilmesi, girdiği Suriye savaşında kaybettiği İç dengesini geri elde edecektir, çünkü Hizbullah Suriye savaşında çok sayıda unsurları ölmüş ve onun kadar da esir alınmıştı ve onların yakınları Hizbullah liderlerine öfkelenmişti, ayrıca savaştan filli olarak ayrılması öfke duyan halkını geri kazanmak ve onların gönlünü almak için İsrail ile savaş yapabilir. Ama Suriye’den çekilmesi ve uzun bir süreyle İsrail ile savaş yapmaması Hizbullah’a büyük siyasi zararlar yaratacaktır, çünkü Suriye’de ajanlarıyla meşgul olduğu bahanesiyle İsrail’e karşı saldırılar durdurulacaktır.! Lakin İsrail ile savaş aynı Suriye savaşına katılması gibi Hizbullah’ın iç kararı değildir, başka meselelerle ilgilidir, ve en önemlisi İran’ın nükleer anlaşmasının yolu, ve uluslararası ve bölgesel etkileşimlerin ışığında Suriye’de elde edeceği rol, ve tüm bu verileri şu anda tahmin edilemez.
Bölgesel olarak Hizbullah’ın çekilmesi nedenler ne karar gerçekse veya ilan edilmişse muhalefetin zaferini etkileyecektir, çünkü Hizbullah Suriye’de var olacaktır ama İran bu varlığı koruyamayacaktır, özellikle Esad Suriye’nin geri kalan alanlarına tekrar kazanamayacaktır  ve TSK Şam’ın kırsalına ulaşmasına kadar onları çekilmesi eş zamanlı  olabilir ve bu Hizbullah yandaşlarına bir soru işareti bırakmaktadır.  


Dipnotlar

(1) Special Report: Hezbollah gambles all in Syria, Reuters, 26/9/2017
(2) Morris, Loveday, Assad regime 'controls less than a third of Syria', claims former premier, The Independent, 14/8/2012
(3) askeri nüfuz haritası 2016/ aralık/ Jusuoor Araştırma Merkezi/ 
(4) Marisa Sullivan, Hezbollah in Syria, Under Standing War, Middle East Security Report 19, April 2014
(5) Mona Alami, Will Hezbollah remain in Syria forever?, Newsweek, 28/3/2017
(6) How the Syrian Civil War Has Transformed Hezbollah, The Nation, 30/3/2017
(7) Hizbullah liderin tam hitabı /Lübnan İslami Direniş Sitesi, 11/5/2017
(8)  Hizbullah liderin tam hitabı /Lübnan İslami Direniş Sitesi, 11/5/2017
(9) Hizbullah liderin tam hitabı /Lübnan İslami Direniş Sitesi, 11/5/2017